| Fakat kaya bile yedikleri için hayatta kalmak onlar için zor mudur ki? | Open Subtitles | ولكنه من الصعب بالنسبة لهم البقاء على قيد الحياة عنما يأكلون الحجازة ؟ |
| hayatta kalmak için Eleanor, yapmamız gerekenler var. Koru bunu. | Open Subtitles | هناك قانون أننا البقاء على قيد الحياة من قبل، اليانور. |
| En azından şimdi hayatta kalmak için bir şansımız var. | Open Subtitles | على الأقل لدينا الآن فرصة في البقاء على قيد الحياة |
| Sadece bir kişi, adı Mormon olan bu adam ormana saklanarak hayatta kalmayı başarmış. | TED | الكل ماعدا واحد ، هذا الرجل اسمه مورمون، الذي تمكن من البقاء على قيد الحياة عن طريق الاختباء في الغابات. |
| Genellikle herkes yalnızca hayatta kalmaya çalışıyordu. | TED | على الأغلب ، لقد كانوا فقط يحاولون البقاء على قيد الحياة. |
| Ama eğer hayatta kalmak istiyorsak uymamız gereken kurallar var. | Open Subtitles | لكن، لدينا قوانين نتبعها إن اردنا البقاء على قيد الحياة |
| Eğer hayatta kalmak istiyorsanız arkanızdan destekleyenler olmalı. | TED | إذا كنت ترغب في البقاء على قيد الحياة عليك أن تتّخذ احتياطات. |
| Lütfen yavaşlayın diyor işgalcilere karşı savaşabilmek için hayatta kalmak istiyorlarmış. | Open Subtitles | لأنهم يريدون البقاء على قيد الحياة لمحاربة الغزاة. |
| hayatta kalmak, savaş sonunda sağ kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد البقاء على قيد الحياة، يا سيدي أريد أن أعيش من خلال الحرب |
| hayatta kalmak GENETİK BİR KANUN. | Open Subtitles | محاولة البقاء على قيد الحياة , قانون وراثي |
| Bütün eylemler hayatta kalmak üzerine kurulu. | Open Subtitles | كل الأفعال مبنية على البقاء على قيد الحياة |
| Savaştan sonra, hayatta kalmak için yapabildiğimiz tek şey buydu. | Open Subtitles | بعد ان حطت الحرب اوزارها .كل ما كان بوسعنا فعله هو البقاء على قيد الحياة |
| Ve tek yapabildiğim şey hayatta kalmak. | Open Subtitles | كل ما أحاول فعله هو البقاء على قيد الحياة , أتعلم |
| Hepsini tatlı isteği. hayatta kalmak için arzusu. | Open Subtitles | الرغبة الأحلى فى جميع الرغبات رغبة البقاء على قيد الحياة |
| hayatta kalmak için mücadele eden bir kadın. | Open Subtitles | كانت هناك امرأة تقاتل من اجل البقاء على قيد الحياة |
| O halde neden bir kaç ay dayanıp hayatta kalmayı denemiyoruz? | Open Subtitles | لذا لما لانحاول البقاء على قيد الحياة لبضعة أشهر |
| Aynı zorunluluklarımız var: Bebeklerimize bakıyoruz, yiyecek buluyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz. | TED | لدينا نفس الأولويات: نرعى أطفالنا، نُوفّر الطعام ونُحاول البقاء على قيد الحياة. |