"البقيةَ" - Translation from Arabic to Turkish

• Gerisini
• Kalanını

Brown daha iyi kanıtlar bulup, Gerisini bize bırakmalı.
يَحتاجُ براون لتَحْسين الدليلِ ويَتْركُ البقيةَ في أيدينا.

Biliyor musun, Catherine, eğer işimizi düzgün yapar da, kötü adamı yakalarsak, Gerisini kimse hatırlamayacak.
تَعْرفُ، كاثرين، إذا نحن نَعْملُ شغلنا بشكل صحيح ويَمْسكُ الرجلَ السيئَ، لا أحد سَيَتذكّرُ البقيةَ.

Gerisini karnım doysun diye uydurdum.
و إختلقَت البقيةَ لأبَقى شبعان.

Ben de hayatımın geri Kalanını kötü adamlardan kaçarak geçirmek istemiyorum.
وأنا لا wanna يَصْرفُ البقيةَ حياتِي مَع الرجالِ السيئينِ الذين يُطاردونَني.

Adam gelene kadar Kalanını yiyip bitiririz
نحن سَنُنهي أكل البقيةَ قَبْلَ أَنْ يَعُودُ.

Üzgünüm evlat ama daha bu pislikle işim bitmedi ve Kalanını izlemeni istemiyorum.
أَنا طفلُ آسفُ، لَكنِّي لم أبَدأ حتى بهذا الزْحفُ ولا أُريدُك أن تشاهدي البقيةَ سيتسبب لك بكوابيسَ

Evlenmiş ve Gerisini biliyoruz.
يُصبحُ مُتَزَوّجاً، و... نَعْرفُ البقيةَ.

Sanırım Gerisini biliyorsun. Şimdi geri geldin ve bizim işlerimize burnunu soktun.
أعتقد تَعْرفُ البقيةَ والأن ترجع

Gerisini ben hallederim.
أنا سَأُعالجُ البقيةَ.

Gerisini bize bırak.
هي تَعمَلُ البقيةَ.

Gerisini hatırlamıyorum.
l لا يَستطيعُ تَذْكير البقيةَ

- Gerisini ben dağıtırım.
-انا سَاسلّمُ البقيةَ خارج.

Gerisini sen bul!
إفهمْ البقيةَ!

Terör saldırısını önleyebilecek bir bilgiyi bizden sakladığını öğrenirsek ömrünün Kalanını hapishanede geçireceksin.
أنت سَتَصْرفُ البقيةَ حياتِكَ في السجنِ إذا نَكتشفُك كُنْتَ حجب المعلوماتِ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَمْنعَ هجوم ارهابي.

Geri Kalanını da göstereyim.
أنا سَأُشوّفُك البقيةَ.

Kalanını yiyor.
يَأْكلُ البقيةَ

Kalanını kesinlikle hatırlıyorum.
أَتذكّرُ البقيةَ بالتأكيد.

Kalanını katledin!
! .إذبحْ البقيةَ