Oğlumun sarayda ona arkadaşlarından daha yakın bir düşmanı var. | Open Subtitles | يوجد عدو لابني بهذا البلاط أقرب إليه من أي صديق |
Leydi Mary, sizi tekrar sarayda gördüğüme çok memnun oldum. | Open Subtitles | سيدة ماري. يسرني جدا أن نراك مرة أخرى في البلاط |
Bu kabusun ikinci raundunda saray soytarısı gibi hareket etmeni izleyecek değilim. | Open Subtitles | انا لن أشاهدك تتصرف مثل مهرج البلاط في الجولة الثانية لهذا الكابوس |
Seni saraya ben getirdim. Sen benim ailemdensin. | Open Subtitles | لقد أحضرتك الى قاعة البلاط الملكى وأنت عضوا من أهل بيتى وسوف تطيع. |
Onlar saraydaki herkesi izliyor, Majesteleri. | Open Subtitles | انهم يتفحصون جيع ارجاء البلاط, ياصاحب السمو. |
Majestelerinden onu saraydan uzaklaştırmasını ve Majestelerinin uygun göreceği her cezayı vermesini talep ediyorum. | Open Subtitles | أطلب من فخامتك ان تبعده من البلاط مع انزال العقاب الذي تراه مناسب |
Bir gün Leydi Catherine'e de söylediğim gibi İngiliz Sarayı'nı en parlak süsünden mahrum bırakıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك وكما قلت للسيدة كاثرين يوما ما لقد حرم البلاط البريطانى من أزهى جوهرته |
York'un, onların Fransa'ya karşı çıkarılan savaşta gösterdikleri beceriksiz tutuma karşı eleştirisi, onun sarayın dışında bırakılmasına ve | TED | وقد تسبب نقد عائلة يورك لفشلهم في احتواء الحرب ضد فرنسا في إبعاده عن البلاط الملكي و نقله إلي أيرلندا. |
Sana daha önce sormadım lakin bahse girerim sarayda geçirdiğin vakit önemlidir. | Open Subtitles | لم أسألك من قبل, ولكنه أمر مهم بالنسبة لفترة بقائك في البلاط |
sarayda oldukça hatırı sayılır biridir. | Open Subtitles | لقد بلغت مرتبة مشرفة في البلاط الامبراطوري، أنا فخورة جدا بها |
sarayda insana çok hediye verirler: Evler, konaklar, armalı cüppeler. | Open Subtitles | يمنحونك فى البلاط كل ما يخطر لك على بال مسكن وضياع وشعار النبلاء |
Eğer saray halkı öldüklerini biliyorsa, onlar için yas tutabilirler. | Open Subtitles | ولكن إن عرف البلاط أنها ميتة فسيتمكنون من الحزن عليها |
Michael'ın annesi saray çevresinde pek kabul edilmedi. | Open Subtitles | والدة مايكل لم تكن مقبوله تماما فى دائرة البلاط الملكى |
saray oturumlarına katılan herkes aynı rüyayı görüyor. | Open Subtitles | كل من كان في البلاط الملكي حلم بنفس الشيء |
Aşkımızın çocuğunu, aptal, ufak bir fahişeyi... ..saraya geri getirmek için kurban mı edeceksin? | Open Subtitles | هل تضحى بأبنة حبنا من أجل أعادة عاهرة صغيرة سخيفة الى البلاط الملكى ؟ |
Babam saraya mensupluğuna dönünce vilayetimiz bozuldu. | Open Subtitles | المحافظة فسدت عندما كان والدي من حاشية البلاط الملكي. |
- Leydi Lisle'ı, saraydaki hayatın; kibir, haset, hor görme ve alaylarla dolu olduğu konusunda uyardın mı? | Open Subtitles | ان الحياة في البلاط مليئة بالتكبر والحسد والاحتقار والسخرية؟ |
Ağır bir cezaya çarptırıp saraydan uzaklaştırırız. | Open Subtitles | ويتم تغريمه وطرده من البلاط الملكي بتلك الطريقة سيتم خذلانه |
Sarayı unutun. Ormana gidip avlanalım. Eskiden olduğu gibi. | Open Subtitles | انس أمر البلاط, فلنذهب إلى الغابة لنذهب للصيد كما اعتدنا أن نفعل |
Söyleyeceğim şu ki; sarayın hem içinde hem de dışında iş üstünde olan ve mutlak yenmemiz gereken kötü güçler var. | Open Subtitles | لكن ما سأقوله هو ان هناك قوى الظلام حولنا داخل وخارج البلاط ويجب أن يهزموا |
Tatlım, satış yerine gidip fayans almamız lazım. | Open Subtitles | عزيزي، علينا أيضاً أن نذهب سوياً لذاك المتجر و نختار البلاط. |
Müslüman Arap şair ve akademisyenler, Bizanslı Yunan denizcileri ve mimarları yanında kraliyet sarayında hizmet verdi. | TED | تواجد الشعراء والعلماء العرب المسلمين في البلاط الملكي بجانب البجارة والمعمارين اليونانيين البيزنطيين. |
Juana'nın erken gelişen zekası, Meksika Şehri kraliyet mahkemesinin dikkatini çekti ve on altı yaşına geldiğinde kral naibi ve eşi, onu nedimeleri olarak aldı. | TED | جذب فكر خوانا المبكر انتباه البلاط الملكي في مكسيكو سيتي، وعندما بلغت السادسة عشرة، أخذها نائب الملك وزوجته كوصيفة. |
İnşa et şunu, Cinderellie Döşe şu fayansları,Cinderellie | Open Subtitles | بدأ بها معي اولا ابني الوحدة سندريلا بلطي البلاط سندريلا |
Mary, Robert Dudley ile evlendikten sonra onu İngiliz sarayına davet edecek misin? | Open Subtitles | بعدَ زفاف ماري وروبرت دادلي هل ستقدمين لها دعوة إلى البلاط الإنجليزي ؟ |
Altın pelerinliler Kralın Toprakları'ndan bu kadar uzakta ne arıyor? | Open Subtitles | هل يبحث جامعوا الذهب بهذا البعد عن البلاط الملكي ؟ |
O bahçeden alınan bir döşeme taşı bir adamı öldürmekte kullanıldı Trey. | Open Subtitles | قطعة من البلاط تم استخراجها من الساحة وتم قتل رجل ما بها |
Lord'larım, bilmelisiniz ki, İmparator'un sarayından özel bir delege, Najera Dükü, ittifakımızın şerefine, bizlere gayrı resmi bir ziyarette bulunacak. | Open Subtitles | أيها اللوردات , لا بد لي ان اقول لكم أن مبعوثا خاصا من البلاط الامبراطوري يدعى دوق ناخيرا سيقوم بزيارة غير رسمية لنا |