"البلد بأكمله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tüm ülke
        
    • tüm ülkeye
        
    • Tüm ülkenin
        
    • Bütün ülkenin
        
    • tüm ülkeyi
        
    Tüm ülke bugün ailemin ne kadar berbat olduğuna tanıklık edecek. Open Subtitles اليوم .. البلد بأكمله تشهد كم عائلتنا عائلة ملخبطة
    Bu ofis, dışarıdaki o harika sekreter, belki bu Tüm ülke. Open Subtitles مكتبك، الأمينة الجميلة في الخارج، وربما البلد بأكمله.
    O tüm ülkeye yetecek kadar seks yapıyor zaten. Open Subtitles إنه يقيم علاقات نيابة عن البلد بأكمله
    Tüm ülkenin önünde kendimi aptal gibi göstereceğim. Open Subtitles سأجعل من نفسي أضحوكة أمام البلد بأكمله
    Bütün ülkenin ekonomisiyle ilgisi yok. Ayak bileklerimizi tutmak kitabıma zarar veriyor. Open Subtitles ولا حتى أقتصاد البلد بأكمله الذي يتدهور أمامنا أثر على مبيعات كتابي.
    Tek bir gece için tüm ülkeyi isteyerek hırsız gibi davranıyorsun. Open Subtitles إنك تبدو كـ لص لتطلب هذا البلد بأكمله من أجل ليلة
    Şimdi Tüm ülke onu seyrediyor. Open Subtitles والآن البلد بأكمله يشاهدها، والفضل لك.
    Tüm ülke onların ellerinde oyuncak. Open Subtitles البلد بأكمله أضحى لعبة بأيديهم
    İşte o zaman ani bir tepki verecek ve Tüm ülke Nusrat ile senin karşılaştığın adamla karşılaşacak. Open Subtitles و ثم سيهاجم بعنف, و عندما يفعل, سيقابل البلد بأكمله الرجل, الذي تعرفه أنت و (نصرت),
    Belki de tüm ülkeye güç sağlayabilir. Open Subtitles ربما البلد بأكمله
    Tüm ülkenin kalbi burada atacak. Open Subtitles البلد بأكمله سيتابع الأمر.
    Çocuklarda yetersiz büyüme seviyesini hızla azaltabiliriz. Eğer yapmazsak, örneğin Hindistan'da çocukların yüzde 38'inde bu var, gelecekteki ekonomi yarışında nasıl yer alacaklar? Eğer yüzde 40 gelecekteki çalışanlar Tüm ülkenin gelişimi için eğitim alanında ve endişe duyduğumuz üzere ekonomik alanda başarılı olamazlarsa, TED نسب الإصابة بقصور نمو الدماغ بسرعة ولكن إذا لم نفعل، فكيف ستنافس الهند مثلاً في اقتصاد المستقبل بنسبة تفوق 38% من قصور نمو الدماغ لدى أطفالها، إذا كان 40% من قوتها العاملة غير قادرة على التحصيل الدراسي وطبعاً نحن نخشى على النجاح اقتصاديا بشكل يعزز نمو البلد بأكمله.
    Bu adam karını becerdi ve Bütün ülkenin yüzüne sürdü. Open Subtitles الرجل مارس الجنس زوجتك ويفرك في وجهك أمام البلد بأكمله.
    Bütün ülkenin midesi hasta. Open Subtitles البلد بأكمله مريض أشد المرض.
    Yakında tüm ülkeyi alacağım. Open Subtitles وقريباً سيكون البلد بأكمله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more