Şimdi, bu yumurtayı, hiç dokunmadan bu bardaktan diğerine geçireceğim. | Open Subtitles | والآن، سأقوم بنقل هذه البيضة من هذا الكوب إلى ذلك الكوب دون أن ألمسها |
Evet, Sterling'den yumurtayı almak plana bazı eklemeler yapmayı gerektirdi. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا, بعد حصولنا على البيضة من ستيرلنغ, قمنا بارجاعها له بعد العملية. |
1. kattan atacağım yumurtayı koruyabilecek bir kap yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان اصمم حاوية ستحمي البيضة من سقوط من على ارتفاع طابق واحد |
Bütün bunlar biz yumurtayı uçurumdan attıktan sonra oldu. Buna biz sebep olduk. | Open Subtitles | لقد حدث كلّ هذا بعد إلقائنا البيضة من على الجُرف. |
- yumurtayı atınca deprem olacağını- | Open Subtitles | لمْ أكن أعلم أنّ إلقاء البيضة من على الجُرف سيبدأ زلزالاً. |
Yani haşlanmış yumurtanızı haşlanmamış yapabilirsiniz. Fakat üzülerek söylüyorum ki, sahanda yumurtayı geri döndüremezsiniz... henüz. | TED | لذا قد يمكنك إعادة البيضة من السلق، ولكن للأسف لا يمكنك إعادتها من القلي ... حتى الآن |
yumurtayı iblisin yuvasından çalmak zorundasınız. | Open Subtitles | أن تسرقِ البيضة من عش الشيطان |
Koca Jim yumurtayı uçurumdan attırdı bize. | Open Subtitles | (بيغ جيم) أجبرنا على إلقاء البيضة من الحفرة. |
- Hayır. - Koca Jim'in yumurtayı elimden düşürmesine izin vermemeliydim. | Open Subtitles | ما كان ينبغي أن أترك (بيغ جيم) يُسقط تلك البيضة من يدي. |
Sen işleri batırıp yumurtayı uçurumdan attığın için şimdi Melanie ölüyor. | Open Subtitles | الآن (ميلاني) تحتضر لأنّك أخفقت، ورميت تلك البيضة من على الجُرف. كلّ هذه المعمعة هي غلطتك! |
Koca Jim yumurtayı uçurumdan aşağı attı. Bu da onun, kubbenin güç kaynağı olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | لقد رمى (بيغ جيم) البيضة من على الجُرف، سأقول أنّ ذلك يُثبت أنّها مصدر طاقة القبّة. |
Baban yumurtayı Zenit'ten geri getirmedi. | Open Subtitles | والدك لم يُعد البيضة من (زينيث) |