Disiplin kurulundan ofisime ulaşan faksta, şu andan itibaren avukatlık lisansınız işlediğiniz ağır bir suç sebebiyle, askıya alınmıştır. | Open Subtitles | للتو اتى هذا الفاكس إلى مكتبي من مجلس التأديب الذي يقول ان ترخيصك للعمل قد وُضِع تحت التعليق الفوري |
Birisi Disiplin Kuruluna, müvekkilini tokatlarken çekilen bir video göndermiş.. | Open Subtitles | أحدهم أرسل تسجيل لها وهي تصفع موكلها .الى لجنة التأديب |
Yoksa korkarım ki Disiplin uygulamasına geçeceğim. | Open Subtitles | انا خائفة من اضطرارى الى اتخاذ اجراءت التأديب |
Vertical Trinity'de disiplini sağlamak için şiddete uygulamaya inanmayız. | Open Subtitles | في الثالوث العمودي، نحن لا نؤمن بأن العنف هو التأديب الملائم |
Yapamam hanımefendi. Müvekkiliniz disipline ediliyor. | Open Subtitles | لا يمكن يا آنسة فإن موكلك تحت التأديب |
Disiplin işine nereden başlayacağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف أبدا عن التأديب وهذه الأشياء |
Disiplin Kurulu'na rapor vermenizi istiyorum Ajan. | Open Subtitles | أيتها العميلة انتي مطلوبة في لجان التأديب والانضباط |
Emniyetin Disiplin komitesi çağırmış. | Open Subtitles | لديها جلسة استماع مع لجنة التأديب قسم الشرطة. |
Disiplin Kurulu o gözle bakmayacaktır eminim. | Open Subtitles | لا اعتقد ان لجنة التأديب سوف تنظر لها بهذه الطريقة |
Disiplin kurulunun e-posta adresini hack'leyip, videoyu kimin gönderdiğini öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تقتحم رسائل البريد الألكتروني لمجلس التأديب لنعرف من الذي ارسل الفيديو |
Disiplin Kuruluna bunu bildirmem gerekecek. | Open Subtitles | فسأقوم بآخذ تقرير عن هذا وارساله إلى مجلس التأديب |
Disiplin komitesi elime cetvelle vurmak haricinde ne yapacak? | Open Subtitles | قد تضربني لجنة التأديب على يدي فقط |
Disiplin kuruluna çağırıldı. | Open Subtitles | تم استدعاءها من قبل مجلس التأديب |
Gerçekten baltayı vurmak istiyorsan, uzman doktor komitesine, Disiplin komitesine gitmen lazım Bana tavsiyede bulunurlar. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين معاقبتي فعلا , فكان من المفروض ان تقومي بذلك مع اللجنة المختصة بالتقارير ومع لجنة التأديب... كان بأمكانهم التحقيق معي |
Disiplin öğrenmen lazım. | Open Subtitles | لابد أن تحظي ببعض التأديب |
Disiplin aracılığıyla güç. | Open Subtitles | التأديب هو السلطه |
Disiplin memuru seni tespit etti. | Open Subtitles | ضابط التأديب انتهى من قراره |
Bir köpek bile istemeden de olsa disiplini arzular. Aldığındaysa da ne denli şiddetli dövüldüğünü unutur. | Open Subtitles | حتى الكلب يتعطش إلى التأديب, وحين يناله, ينسى تعرضه للضرب. |
Şimdi disiplini hakediyorsun. | Open Subtitles | تستحقين التأديب الآن |
Lindsay çocuğunu disipline sokma çabasının ne durumda olduğunu görmeye gitmişti. | Open Subtitles | (لينزي), ذهبت لرؤية نتائج , طرقها الجديدة في التأديب |