"التأقلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • uyum
        
    • adapte
        
    • başa
        
    • sağlamaya
        
    • alışmak
        
    • uydurmak
        
    • alışmakta
        
    • çıkma
        
    • uydurmaya
        
    • alışabilirim
        
    • adaptasyonun
        
    uyum sağlamak istiyorsan, ilk kuralı iyi öğren; "ezikleri sapta." Open Subtitles إن كنتِ تُريدين التأقلم هنا فهناك قاعدة وهي معرفة الخاسرون
    Yeni bir hayata uyum sağlamak zordur. Tanık koruma vakalarında bunu gördün. Open Subtitles من الصعب التأقلم مع حياة جديدة، لاحظت ذلك مع قضايا حماية الشهود.
    bir kültüre adapte olmak yani herhangi bir kültüre zor olabilir. Open Subtitles التأقلم على ثقافة جديدة، أيّ ثقافة, من الممكن أن تكون صعبة.
    Kendilerinden feragat ederler çünkü kimse, hiç kimse tek başına olmakla başa çıkamaz. Open Subtitles لأنه لا أحد، لا أحد إطلاقا لا أحد يستطيع التأقلم مع كونه بمفرده
    uyum sağlamaya çalışmazsan ileri hamle yapamazsın. Open Subtitles لن يكون هناك تقدم حتى تكون لديك القدرة على التأقلم
    Güney Kore'deki hayata alışmak kolay olamamasına rağmen bir plan yaptım. Üniversite giriş sınavına çalışmaya başladım. TED ورغم أن التأقلم على الحياة في كويا الجنوبية لم يكن سهلاً إلا أنني أعددت خطة. وبدأت أدرس لإختبارات الإلتحاق بالجامعة
    Dünyanın standartlarına ayak uydurmak onun için çok zordu. Open Subtitles لقد كان من الصعب عليه التأقلم مع الحياة الرتيبة
    Evlendiğimizde, birbirimiz hakkında alışmakta zorlandığımız şeyler var mıydı? Open Subtitles حين تزوّجنا هل كان لدى أحدنا الآخر عادات وجدنا صعوبة في التأقلم معها؟
    Annem ise para ve mahalledeki kadınlara uyum sağlama konularında endişeleniyordu. Open Subtitles أمي كانت قلقة كذلك بشأن المال وبشأن التأقلم مع نساء الحي
    Evrim genomu gelecek nesle aktarmakla alakalı nesilden nesile uyum sağlamak ve hayatta kalmak TED التطور معني بتمرير الجينات للجيل التالي، التأقلم والنجاة جيلاً بعد جيل.
    Evrim çevresine en iyi uyum sağlayan canlıları onaylar. TED التطور يفضل الكائنات ذات التأقلم الأفضل مع بيئتها.
    Ancak gerçekte kendi genlerini diğerleriyle karıştırmaya ihtiyaçları vardır, böylece çevresel ekolojik konumlara uyum sağlayabilirler. TED ولكن الفكرة هي نشر الجينات .. واختلاطها مع جينات أخرى لكي تستطيع النباتات على الدوام التأقلم مع البيئات المختلفة
    Şimdi diğer canlılar genlerinin kendilerini adapte ettiği yerlerle sınırlı kalırken , sosyal öğrenme ve dille bizler çevreyi gereksinimlerimiz doğrultusunda dönüştürebiliriz. TED بينما كانت الأجناس الأخرى محدودة بالأماكن التي مكنتهم جيناتهم من التأقلم فيها، نحن بواسطة التعلم الاجتماعي، نستطيع تغيير البيئة لتتماشى مع حاجاتنا.
    Değişime adapte olabilmek tamamen incinebilirlikle alakalı. TED التأقلم مع التغيير هي في صميمها انكشاف.
    Bu, kendi başına tamamen programlanabilir ve adapte olabilen bir boru. TED هذا أنبوب مبرمج تماما لوحده، وقادر على التأقلم بمفرده.
    Bu bir başa çıkma mekanizması filan mı? Jake mi öğretti? Open Subtitles هل هذا نوع من آلية التأقلم الذي علمك جاك به ؟
    Uzağa bakmaya gerek yok. Sigorta sektöründeki şirketler bile olağanüstü hava olaylarının meydana getirdiği felaketlerle başa çıkmaya uğraşıyorlar. TED انظر مثلا الى سوق التأمين الذي يحاول التأقلم مع الخسائر المتزايدة إثر التزايد في شدة الكوارث الطبيعية.
    uyum sağlamaya çalışmak zor olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون صعب جدا محاوله التأقلم
    Anksiyeteyle yaşamaya alışmak uzun ve zor bir süreçtir. Open Subtitles التأقلم مع حالتك قد يكون طريقا طويلا وشاقا
    Mars soğuduğunda buna ayak uydurmak zorunda kaldılar. Bio-mekanik-cyborglar. Open Subtitles عندما أصبح المريخ بارداً كان عليهم التأقلم إنهم أنصاف آليين
    Nöbetler ameliyattan sonra durmuş ama beyin bölünmesine alışmakta zorluk çekiyor. Open Subtitles وقد توقّفت النوبات إثر الجراحة لكنّه يعاني الآن من مشكلة في التأقلم مع انفصال الدماغ
    Sadece kültüre ayak uydurmaya çalışıyorum. Open Subtitles إني أحاول فحسب التأقلم مع الثقافة
    Buna nasıl alışabilirim ki! Open Subtitles إذاً كيف لي بحق الجحيم التأقلم هُنا
    Ve bütün bunlar biriken kültürel adaptasyonun sonucudur. TED وكل هذا حدث بفعل التأقلم الثقافي المتراكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more