Ben Yalnızca hava sahamızın canlı bölüklerle dolu olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | إنني فقط أريد التأكد من أن دعمنا الجوي سيتكون من جنود أحياء |
Leo onları duygusu ve iyi olduğundan emin olmak için mümkün olacak. | Open Subtitles | ليو قد يكون قادراً على الإستشعار بهم و التأكد من أنهم بخير |
Tek yapman gereken kaplanın yarına kadar transfer edildiğinden emin olmak. | Open Subtitles | كل ما ينبغي عليك فعله هو التأكد من نقل النمر غدا |
Bir şeyi kontrol etmek istiyorum. Dün gece raporumu gözden geçirdim. | Open Subtitles | أنا أردت التأكد من شىء لقد كنت أراجع تقريرى ليلة أمس |
Son kararı vermeden önce neler olduğunu anladığımdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | قبل إتخاذ أية قرارات نهائية أردتُ التأكد من فهم ما حصل |
Sadece bu ikisinin aralarındaki meseleyi hallettiklerinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ فقط التأكد من أنّه بمقدور هذين الإثنين أداء المهمة |
Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى |
Ama korkutucu birkaç sahne daha çekmek için emin olmak zorundayız. | Open Subtitles | إذاً، أياً يكن. علينا التأكد من أننا سنحضى بمشاهد مخيفة جيدة |
Tamiri için gereken masrafları karşılayıp karşılamayacağınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | الأن أردت فقط التأكد من انك موافق على التكلفة لتصليحهم |
Ben sadece aramızdaki anlaşmazlığı onlara söylemeyeceğinizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط التأكد من أن خلافنا لن يؤثر على ذلك |
Bu yüzden yanlış bir izlenim uyandırmadığımdan.. ..emin olmak istedim. | Open Subtitles | لذا أردت التأكد من أنني لم أترك بنفسك انطباع خاطئ |
kontrol edebilirsiniz. Ne o, ne de biz çatışmada saldıran taraf değildik. | Open Subtitles | يمكنك التأكد من ذلك ليس هو أو أي أحد منا كان المعتدي |
Yaşı yanlış mı aldık anlamak için diğer belirtileri yeniden kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيد التأكد من إشارات تدل على أن لدينا العمر الخطأ |
Kolye kontrol edilip gitmemize izin verilene kadar beklesek mi? | Open Subtitles | ألا ينبغي علينا الإنتظار حتى يتم التأكد من سلامة العُقد |
Bunun dönüp bize gelmeyeceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك التأكد من عدم تعقبهم للأمر لنا؟ |
İyi olduğunuzdan emin olmamı, ve size duyduğu saygı ve sadakatından emin olmanızı istedi. | Open Subtitles | , طلب منى التأكد من أنكم بخير . و أن أطمئنك على إحترامه وإخلاصه |
VagiClean'ın fiyat kontrolü, koridor 5. | Open Subtitles | أكرر، التأكد من سعر فاجيكلين فى الممر الخامس، ذلك فاجيكلين. |
- Bir şey saklamadığından emin olmam kazım. | Open Subtitles | ولا بد لي من التأكد من أنت لا تخفي أي شيء. |
Bundan emin olmanın iyi olacağını önerebilir miyim efendim? | Open Subtitles | هل لى ان اقترح يا سيدى, اليس من الواجب التأكد من هذا ؟ |
Görünen o ki, sır saklamak hoşuna gidiyor. Yani hiç bir şeyden tam olarak emin olamayız. Evet, o aynı zaman bir insan. | Open Subtitles | من الجلي أنهم يبغون حفظ الٔاسرار لذا يصعب التأكد من أي شيء |
İkincisi, bu teknolojiyi çeşitli grupların ürettiğinden emin olabiliriz. | TED | ثانياً، التأكد من تنوع الفرق التي تعمل على هذه التكنولوجيا. |
Değerli numuneleri kaybetmediğimize emin olmaya çalışan bizler buradayız. | TED | هؤلاء نحن محاولين التأكد من عدم فقدان عينات ثمينة. |
Yarınki tören için kolu iyi mi değil mi emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا التأكد من ان يديها بخير من اجل استعراض يوم غد |
Evet, platformun, vagon için yeteri kadar sağlam olduğuna emin olmamız gerek. | Open Subtitles | نعم ، ونحن بحاجة الى التأكد من انك مستقر على الطريق الصحيح |
Teknolojinin kullanıcılara ulaştığından nasıl emin olursunuz? | TED | كيف يمكنك التأكد من وصول التقنية للمستخدمين؟ |