| Sıradaki şey, telefonun çalması ve "evet" ya da "hayır" cevaplarından birinin olması. | Open Subtitles | حسنا , الشىء التالى هو أن يرن الهاتف وستكون الأجابة نعم ام لا |
| Neyse ki Sıradaki tanığımızla size cevabımızı vereceğiz. | Open Subtitles | حسناً ، نحن لدينا الإجابة فى شاهدنا التالى |
| Alice'e hazırlanmasını söyle. Bir sonraki sahneye atlayacağız, oldu mu? | Open Subtitles | إخبر أليس أن تستعد سننفذ المشهد التالى , حسناً ؟ |
| Hatta bir sonraki albümün için CD kutumdaki yeri bile hazır. | Open Subtitles | اننى اترك مكان فارغ فى علبة اسطوانتاى من اجل البومك التالى |
| Ne o gün ne de ertesi gün bir cevap alamadı. | Open Subtitles | لكن لم تكن هناك إجابة فى هذا اليوم أو اليوم التالى. |
| - Meraklanma,Sırada o var. - Ona gidin, ona, tamam mı? | Open Subtitles | هو التالى , لا تقلق اذهب له , اذهب له, موافق؟ |
| Sıra ablanda ve bu hatayı düzeltmezsek Sonra Sıra sende. | Open Subtitles | أختك ستلحقهم و إذا لم تصلح هذا الأذى فأنت التالى. |
| Bu operasyon, askeri yargılama yetkisi dahilinde ve Hicks Sıradaki yetkili, değil mi? | Open Subtitles | أنها عملية عسكرية و "هيكس هو التالى فى هرم القيادة صحيح أيها العريف؟ |
| Sıradaki tanığınızı çağırabilirsiniz, Bay Stamphill. | Open Subtitles | تستطيع أستدعاء شاهدك التالى ، سيد ستامفيل |
| Sıradaki tanığınızı çağırabilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع استدعاء شاهدك التالى ، سيد ستامفيل |
| Yüzbaşı Sisk, davacılar...m Sıradaki şahitlerini çağırmaya hazır mı? Evet, Sayın Başkan. | Open Subtitles | هل الادعاء مستعد للنداء على شاهده التالى ؟ |
| Ellerinizi yukarıda tutun millet, çünkü Sıradaki soru;... | Open Subtitles | إحتفظور بأيديكم لأعلى ايها الناس لأن السئال التالى هو |
| Amerikan konsolosluğuna gidin, yeni pasaport alın. Sıradaki lütfen! | Open Subtitles | إذهبى للقنصلية الأمريكية ,وأحصلى على جواز سفر جديد,التالى من فضلكم |
| Aynı tasarım prensipleri ile atıldığımız bir sonraki projenin mekanı ise solar sistemdi. | TED | إعداد الاستكشاف التالى باستخدام نفس مبادئ التصميم كان النظام الشمسي. |
| BHÇ, bu yaz açılınca, şüphesiz bu kitabın sonraki bölümünü yazacak. | TED | ان مصادم الجسيمات العملاق هو حقا، عندما يعمل الصيف القادم، سوف يكتب الفصل التالى فى هذا الكتاب. |
| Şimdi sonraki videoyu izleyelim. Bakın burada ne oluyor. | TED | دعونا نرى الفيديو التالى من فضلكم لنرى ما يحدث |
| Ve sonraki sene, Pasifk'in ikinci etabı için Hawaii'den Tarawa'ya doğru denize açıldım. | TED | و فى العام التالى بدأت رحلتى فى المرحلة الثانية لعبور المحيط الهادئ من هاواى إلى تاروا |
| ertesi Nisan ayı, Shawshank'taki gardiyanların yarısının vergi iadelerini yapıyordu. | Open Subtitles | فى ابريل التالى قام بعمل عوائد الضرائب لنصف حراس السجن |
| Clark, ne zaman yozlaşmış bazı iş adamlarına saldırsa, ertesi gün bazı hayır kurumlarına isimsiz bağışlar yapıldığı görülüyor. | Open Subtitles | كلارك, كل مرة كان يضرب بعض التجار الفسادين و تبرع مجهول لاعمال الصدقة يظهر بشكل غامض فى اليوم التالى |
| Daha Sonra eve gidip yemeğini yer ve ertesi sabah uyanırsın. | Open Subtitles | بعدها تذهبين للمنزل و تأكلين العشاء و تستقيظين فى الصباح التالى |
| Şimdi Sırada neresi vardı? | Open Subtitles | و السؤال الشائع وقتها كان ما هو الهدف التالى الذى سنزحف إليه ؟ |
| Sıra onda. Onu öldüreceğim. Kimse beni durduramaz. | Open Subtitles | وأنه التالى وسوف أقتله,لا أحد يستطيع أيقافى |
| diğer gardiyan gelene kadar dört dakikanız var, çabuk olmalısınız. | Open Subtitles | لديك أربعة دقائق قبل أن يصل الحارس التالى ، لذا يجب أن تسرع |
| - 12'sinde öldü. - Bunu doldurduktan iki gün Sonra mı? | Open Subtitles | انه كان يوم 12 اكتوبر اى اليوم التالى لكتابته للرخصة ؟ |