Tepesi attı, bunun hakkında konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد فقد أعصابة و قال انه لايريد التحدث في الأمر |
Şimdi bunun hakkında konuşmak istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنها تريد التحدث في الأمر الآن |
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التحدث في الأمر |
Sen flört ediyorsun, ben de ediyorum, bunun hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | أنت تواعد، أنا كذلك يمكننا التحدث في الأمر |
Yeniden arkadaş olmamız benim için çok şey ifade ediyor ve belki geri döndüğün zaman sonunda bu konuyu konuşabiliriz. | Open Subtitles | يعني لي الكثير أننا صديقان مجددًا وأنا... ربما عندما تعود يمكننا التحدث في الأمر أخيرًا |
Yani... Ben gerçekten artık Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | حقاً لم أعد أريد التحدث في الأمر |
Bu konuda konuşmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد التحدث في الأمر ؟ |
Bu konuyu konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التحدث في الأمر |
- Bu konuyu konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أريد التحدث في الأمر |
- Eric, sonuçlarla ilgili... - Onun hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ايريك) بشأن النتائج) لا أريد التحدث في الأمر |
Sonra bu konuyu konuşabiliriz. | Open Subtitles | ولربما حينها نستطيع التحدث في الأمر |
Maine'den döndüğüm zaman bunu etraflıca konuşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا التحدث في الأمر باستفاضة بعد عودتي من (ماين) |
Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد التحدث في الأمر. |
- Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أرغب في التحدث في الأمر |