"التحقيق في" - Translation from Arabic to Turkish

• araştırmak
• araştırmaya
• araştırma
• soruşturma
• araştırmamız
• soruşturması
• soruşturmaya
• soruşturmasına
• soruşturmasını
• soruşturmada
• soruşturmadan

15 yıl önce Dr. Wells ile Tess Morgan'ın geçirdiği araba kazasını araştırmak için.
التحقيق في حادث سيارة أن الدكتور ويلز كان في تيس مع مورغان قبل 15 عاما.

araştırmaya devam edip anlattıklarında bir terslik olduğunu bulana kadar serbestsin demek oluyor.
الغاء التهمة مع مزيد من التحقيق في حال وجدنا ثقوب في حجة غيابك

Polis şube müdürü Santos'un faaliyetleriyle ilgili araştırma yapıldığını belirtti.
وكشف مراقب الشرطة انه سيبدأ التحقيق في نشاطات سانتوس

Mekan 6 kez diğer Miami kulüplerine sentetik uyuşturucu dağıtımından dolayı soruşturma geçirmiş.
لقد تم التحقيق في هذا المكان لعدة مرات لتوزيع أدوية صناعية لنوادي ميامي

Kaçırılmanızı araştırmamız esnasında herhangi bir ipucu bulamadık, ...dosyayı D.C. yerel polisine devrediyoruz.
نحن ليس لدينا أية أدلة في التحقيق في إختطافك، نحن سنقوم بتسليم الالقضية الى الشرطةالمحلية

Aile durumdan haberdar edildi ve şu anda bir cinayet soruşturması sürmektedir.
وقد تم إخبار العائلة وقد بدأنا حالياً في التحقيق في قضية القتل

Bayanlar baylar, bu soruşturmaya bir yerlerden başlamak zorundayız.
سيداتي وسادتي ..علينا بدء التحقيق في مكان ما

Onu yakarak cinayet soruşturmasına müdahale ettin.
حسناً، بإشعال هذه النار فأنت تتدخل في عملية سير التحقيق في جريمة القتل الحالية

Hikâyeler örtüşürse cinayet soruşturmasını kapatabileceğim.
إن تطابقت قصصكما, سأكون قادراً على إنهاء التحقيق في الجريمة

Vicksburg'un, tek bir adama yapıIan satışın artmasını araştırmak yerine sizi ve karınızı tatil için Jamaica'ya gönderdiği doğru değil mi?
أليس صحيحاً أن شركة فيكسبرغ بدلاً من التحقيق في الأرقام المتزايدة في مبيعات قطع السلاح إلى رجل واحد..

İşimiz, bu olasılıkları araştırmak.
عملنا هو التحقيق في هذه الإمكانية .. دكتور

Carter, polisleri araştırmak seni rahatsız etmiyor mu?
سأحاول، كارتر ، الأ تشعر بالسؤء بخصوص التحقيق في أفراد الشرطة؟

Ve gördüm ki, gözyaşları bir soykırımı araştırmaya çalışırken pek yardımcı olmuyor.
تبيَّن أن الدموع لاتساعدك عندما تحاول التحقيق في إبادة جماعية.

Onu araştırmaya başladığımdan beri işimi zorlaştırmak için elinden geleni ardına koymuyor.
منذ بدأتُ التحقيق في أمره، وهو يبذل قصارى جهده ليصعّب عملي

Sen ve ben, bu araştırmaya devam edeceğiz.
حتى أستطيع استكمال التحقيق في تلك الحوادث

Beni buraya açıklanamayan bir ölümü araştırma bahanesiyle getirdin.
لقد أحضرتني هنا تحت ضغط التحقيق في موت غير مفسر.

Emin olmak için, muhtemelen biraz daha araştırma yapmalıyız.
لنتأكد فقط , يجب علينا التحقيق في هذا الأمر أكثر

Ben, Entelektüel Suçlar soruşturma Birimi şefi Kim Jae Myeong.
أنا قائد وحدة التحقيق .في الجرائم الفكرية، كيم جاي ميونغ

soruşturma şubesinin başkanı Porfiry Petroviç de orada olacak.
سيجئ بورفير بيتروفيتش, قاضي التحقيق في الحي

Onların öldürdüğü, pırıl pırıl bir sabıka kaydına sahip donanımlı bir ajan olan maktulü araştırmamız değil.
وليس التحقيق في أمر الضّحية الذي هو عامل تزيين وسجلّه نظيف

Ellen Radcliffe Parks, cinayet soruşturması altındasın. Konuşmama hakkına...
إلين رادكليف باركس، أنت الآن تحت ..التحقيق في جريمة قتل.

Ray elinden geldiğince soruşturmaya yardımcı olmak istiyor.
راي يُريدُ المُسَاعَدَة التحقيق في أية حال هو يُمْكِنُ أَنْ.

'Polis bu sabah Londra'da bir otelde vurulan ünlü mühendis ile ilgili 'cinayet soruşturmasına devam ediyor.
الشرطة هذا الصباح تواصل' 'التحقيق في إطلاق النار القاتل للمهندس المعروف في فندق' '.في لندن

Bölge Savcılığı'nın cinayet soruşturmasını yeniden açmasını sağladı.
جعلت المدعي العام يعيد فتح التحقيق في جريمة القتل

soruşturmada epey ilerleme kaydetmişsiniz.
لقد أحرزت تقدّما كبيرا في التحقيق في خلال هذا الوقت

Bizi soruşturmadan uzak tutmak için baya uğraşıyorlar.
على هذه حالة الملف المجهول، مكتب التحقيقات الفدرالي أصبح. الواحد هم يعملون بجدّ كبير لمنعنا من التحقيق في.