"التحيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • selam
        
    • merhaba
        
    • selamla
        
    • merhabalaştık
        
    Sokakta yürüyor herkese selam veriyordum ama kimse bana selam vermiyordu. Open Subtitles كنت أسير في الطريق أوزّع التحيّات على الجميع و لكن لا أحد ردّ التحيّة
    Ama eminim onun gibi bir çocuk benim gibi bir kıza asla selam vermez. Open Subtitles لكن واثقة أن ولد مثله لن يلقي التحيّة عليّ
    Yürüyüşe çıkmıştık da bir uğrayıp selam vereyim dedim. Open Subtitles نحن كنّا نتمشى وحسب وفكّرت بالمرور عليكِ وألقي عليكِ التحيّة
    Hey, hazır başlamışken belki de babana uğrayıp bir merhaba diyebiliriz. Open Subtitles قد يمكننا زيارة و إلقاء التحيّة على والدكِ بينما نحن هنا
    Fazla kalmayacağım. Bir merhaba der, sonra yola koyulurum. Open Subtitles أنظر, أنا لن أبقى طويلا, ربما سألقي التحيّة فقط ثمّ سأغادر, موافق؟
    İşten dönüyordum, düşündüm de uğrayıp, merhaba diyeyim. Open Subtitles لقد كنتُ عائدة للمنزل من العمل وفكّرت بأن أعرّج وألقي التحيّة
    Altıma kaçırırsam belki bana da selam verirler sanıyordum. Open Subtitles أعتقد إن بلّلت بنطالي، لربما قد يلقون التحيّة.
    Koridorda selam verdim sana, cevap bile vermedin. Open Subtitles لقد ألقيتُ عليك التحيّة في الرّدهة و لكنّك لم تستجب حتّى
    Bu yüzden geldim zaten. Uğrayıp selam vermek istedim. Open Subtitles أعلم، ولهذا جئت، وددت المرور وإلقاء التحيّة.
    Elimizde silahlarla yürüyen beş kişiyiz. Kimse selam vermeye gelmez. Open Subtitles نحن 5 أفراد نسير بأسلحة ناريّة، لذا لن يخرج إلينا أحد مُلقيًا التحيّة.
    Bölüyorum ama sana selam vermek isteyen birisi var. Open Subtitles إن سمحت لي بالمقاطعة، فثمّة أحد يود إلقاء التحيّة.
    Seni görmek çok güzel. İyi ki selam verdin. Open Subtitles سُعدت جداً برؤيتك ، وسُعدت أنك ألقيت التحيّة علي
    - Anne, babama selam vermek istiyor musun? Open Subtitles مرحباً، أمي أتريدين أن تُلقين التحيّة على أبي؟
    Tanımadığım insanlara selam vermeyi restoranda oturup yemek söylemeyi arkadaşlarımla gülüp eğlenmeyi özlüyorum. Open Subtitles أفتقد إلقاء التحيّة على الغرباء وطلب العشاء في مطعم والضحك مع أصدقائي.
    Hızlı bir şekilde merhaba deyip çıkmamız mümkün mü? Open Subtitles أتعتقدين أننا لربما يجدر بنا الدخول وإلقاء التحيّة عليها بسرعة قصوى؟
    Patronuna merhaba demek istiyorum. Open Subtitles قبل أن تذهبي ،افتحي آلتكِ الصغيرة أريد أن القي التحيّة على رئيسكِ
    Gelecek sefer beni gördüğünde, ben "merhaba" deyince bu güzel hissi anımsayacaksın ve bana gerçeği anlatmak isteyeceksin. Open Subtitles بالمرّة المقبلة التي ترينني فيها حين ألقي عليكِ التحيّة فستتذكرين ذلك الشعور الرائع و سترغبين بإخباري بالحقيقة
    Sana "merhaba" diyeceğim, ve kendini bir tüy kadar hafif hissedeceksin. Open Subtitles سألقي التحيّة , و ستشعرين بأنّكِ خفيفة كالريشة
    merhaba dediğim anda zaten ölmüştüm. Open Subtitles لقد كان مقدراً لي الموت باللحظة التي ألقينا التحيّة على بعضنا
    Çete mensubu olmaya bazı arkadaşlarımla yemek yiyordum da uğrayıp bir merhaba demek istedim. Open Subtitles كنت أتناول غدائي مع بعض الأصدقاء اللواتي لسن مقيّدات وفكرت بالمرور عليكِ وإلقاء التحيّة
    Bebeğim, saygıyla selamla onu. Open Subtitles عزيزتي، قدّمي التحيّة
    Birkaç hafta önce, merhabalaştık ve birbirimize gülümsedik ama adam, hâlâ çıkma teklifi etmedi. Open Subtitles قبل بضعة أسابيع القى علي التحيّة وابتسمنا، لكنه لم يسألني للخروج معه بعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more