"الترهات" - Translation from Arabic to Turkish

    • saçmalık
        
    • saçmalıklar
        
    • saçmalıklara
        
    • saçmalığa
        
    • saçmalıkları
        
    • Saçmalamayı
        
    • saçma
        
    • boktan
        
    • saçmalıkların
        
    • saçmalıklarla
        
    • saçmalaıklarla
        
    İşte saçmalık çığı geliyor. Biraz daha fazlası. Bak, bana söyleyeceğin hiçbir şeyi duymak istemiyorum. Open Subtitles ـ ها هي كتلة كبيرة من الترهات ـ ثقه أكبر من هذا
    Sanırım bu kadar saçmalık yeter. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت للتوقف عن هذه الترهات
    Ve aklıma şu geldi, biri öldüğünde, her zaman bütün şu hukuksal saçmalıklar ortaya çıkar. Open Subtitles وأفكر لو أن شخص مات تأتي الترهات القانونية
    Şu anın tadını çıkaramıyorsan bütün bu saçmalıklara... katlanmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ليس هناك هدف من خلال كلّ هذه الترهات أنت لن تتمتّع بالجولة
    Paradokslar hakkında her şeyi biliyormuş gibi yapmayacağım... ya da onları takip edenler hakkında, ve doğruyu söylemek gerekirse, bu saçmalığa hakikaten inanmıyorum. Open Subtitles سوف لن أتظاهر بأنني أعرف شيئاً عن الموضوع أو ما يترتب عليه، ولكن بصراحة لا أؤمن بهذه الترهات
    Tüm bu beş sentlik para saçmalıkları beni hasta ediyor. Open Subtitles لقد تعبت ومللت من هذا الكلام الفارغ وهذه الترهات
    Saçmalamayı kesip devam ilerlemeliyiz. Open Subtitles علينا وقف هذه الترهات و المتابعة
    Sıkıldım bu saçmalıklardan! saçma! Open Subtitles لا أعرف شيئا عنها لقد سئمت من هذه الترهات
    Evinden çalınan zayıf ve ikinci dereceden kanıt olan bir sürü psikolojik saçmalık ve kabul edilemez garabet ıvır zıvır! Open Subtitles أشياء ظرفية ضعيفة بعض الترهات النفسية والكثير من الأشياء الغريبة الغير مقبولة
    Bu saçmalık, South Side, o aptal saçmalık. Open Subtitles وكل تلك الترهات لا جدوى منها فكلها حماقات
    Ama yıllardır bu işten bir şey öğrendiysem o da saçmalığın ne kadar uzun sürerse sürsün saçmalık olarak kalacağı. Open Subtitles و لكن لو تعلمت شيء واحداً من سنواتي التي مضت و أنا أقوم بهذه التحقيقات فهو أن الترهات ستبقى مجرد ترهات مهما مضى عليها من الوقت.
    Oh, işte çığ yığını gibi saçmalıklar geliyor. Bundan biraz daha fazla kader. Open Subtitles ـ ها هي كتلة كبيرة من الترهات ـ ثقه أكبر من هذا
    Psikiyatristinin sana öğrettiği saçmalıklar bunlar mı? Open Subtitles أهذا هو نوع الترهات التي تعلمّكِ إياها طبيبتك النفسانية؟
    Şu anın tadını çıkaramıyorsan bütün bu saçmalıklara... katlanmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ليس هناك هدف من خلال كلّ هذه الترهات أنت لن تتمتّع بالجولة
    Kim ne almış diye seceresini tutmadığını ve bu saçmalıklara inanmadığını söylüyor. Open Subtitles يقول إنّه لا يحفظ الناس ومشترياتهم، كما أنّه لا يؤمن بهذه الترهات
    Bu saçmalığa siz kendiniz bile inanmıyorsunuz. Open Subtitles أنتم بأنفسكم لا تؤمنوا بهذه الترهات
    Bu saçmalığa gerçekten inanıyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تؤمن بهذه الترهات, أليس كذلك؟
    Şu saçmalıkları keser misin? Open Subtitles هل تعتقد أن بإمكانك الكف عن إلقاء الترهات
    Hakkımızda söylenen saçmalıkları durdurmamız gerekiyor. Open Subtitles يحب أن نضع حدّاً لسماع الترهات التي تقال عنا.
    Saçmalamayı kes lütfen. Open Subtitles اعفيني من تلك الترهات
    Arabalar göğüsler, erkeklerin konuştuğu saçma sapan şeyler işte. Open Subtitles السيارات أو الصدور أو ما شابه من الترهات التي يتحدث عنها الرجال
    Aynı boktan şeyler. Patron çalışmalarıma karışıyor, nefret ediyorum. Open Subtitles الترهات نفسها، كما تعرف الرئيس يعبث بأبحاثي وأنا أكره ذلك
    Bir anda bizi soktuğun bütün o saçmalıkların hepsine değmiş oldu. Open Subtitles فجأة ، جميع الترهات التي جعلتنا نمّر فيها حقّا أعطت نتاجها
    "O aradığım kişi olabilir mi? Ona karşı bir şeyler hissediyorum" türünden saçmalıklarla uğraşmazsın. Open Subtitles لا ضرورة لأن تشعر بشيء نحوها وتلك الترهات
    Bu psişik saçmalaıklarla canını sıktı değil mi? Open Subtitles ما الذي كانت تقوله ؟ المزيد من الترهات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more