"التزلّج" - Translation from Arabic to Turkish

    • kayak
        
    • paten
        
    • sörf yapmayı
        
    • kaykay
        
    • kaymayı
        
    • kaykaya
        
    • kaykayla
        
    İnanılmaz kayak ve kar sörfü için Double X Charter. Open Subtitles من أجل التزلّج على الجليد والمواثيق المزدوجة
    Karın diğer odada iki hırsız tarafından öldürülmek üzere kafalarında kayak maskeleri var. Open Subtitles زوجتك أوشكت أن تكون مقتولة من قبل اللصّين بأقنعة التزلّج على. يسوع.
    Gerçekten bu paten yarışı kariyerinin sona ermeyeceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتحسبين حقاً أن مهنتكِ هذه المتعلقة بسباق التزلّج تجدي نفعاً؟
    ..ondan ders almadan.. ..paten alamaz. Open Subtitles شراء أحذية تزلّج إلا بعد أن يتعلّم كيفية التزلّج منه.
    Senin yaşındaki birçok adam sörf yapmayı öğreniyor, dostum. Open Subtitles الكثير من الأشخاص فى مثل عمرك يتعلّمون التزلّج
    Bana Devlin'i kaykay bombası ile hallettiğini söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني بأنك تتعامل مع ديفلن بقنبلة لوحة التزلّج.
    Ama o bana kayak maskesinin arkasından bakmaya devam etti. Open Subtitles وهو فقط إستمرَّ بالتَحْديق في من خلال قناعِ التزلّج.
    Hayır, sen kayak liftinden düştüğümde yüzümdeki ifadeyi özledin. Open Subtitles عندما واجهتُ مصعد التزلّج. أكون رجلاً بسيطاً, بمتعٍ بسيطة.
    Anne, kayak gezisine gidebilir miyim? Open Subtitles أمّي، هل يمكنني الذهاب إلى رحلة التزلّج ؟
    Bunu açıklığa kavuşturduğumuza göre benimle kayak yapmaya ne dersiniz? Open Subtitles الآن بما أننا مسحنا الغبار، هل تريدان التزلّج معي؟
    Şimdi, cuma akşamları pazar öğleden sonraları ve kayak sezonu müsaidim. Open Subtitles الآن، أنا فارغة أمسيّة الجمعة، عشيّة يوم الأحد وموسم التزلّج.
    kayak merkezini deneyin. Gençler çogunlukla oraya gidiyor. Open Subtitles جرّب الذهاب لمنتج التزلّج, أغلب الشباب يكونونَ هناك.
    Babamdan paten dersi istemeyi düşünüyorum. Open Subtitles أفكّر في أن أطلب من والدي أن يعطيني دروساً في التزلّج.
    Ayağına bir paten geçir de kendi kendinin kahramanın ol. Open Subtitles حسناً, ارتدي بعض أحذية التزلّج كوني بطلتكِ الخاصّة بكِ.
    Yapma be birader, paten yarışı suç değil. Open Subtitles بربّك يا رجل. إن سباق التزلّج ليس بجريمة.
    paten dünyası, senin azımsanamayacak biri olduğunu öğrenmeli. Open Subtitles أريد أن يعرف عالم التزلّج كله أنك قوة يجب أن يحسب لها حسابها
    Sana paten almalıyız. Open Subtitles علينا أن نجلب لكَ زوجًا من حذاء التزلّج.
    Babam paten konusunda gerçek bir fanatiktir. Open Subtitles أبي بمثابة شخص متعصّب في التزلّج.
    FBI'ın bana sörf yapmayı öğreneyim diye maaş ödediğini mi söylemeye çalışıyorsun. Open Subtitles أتحاول أن تخبرني أن المباحث الفيدرالية ستدفع لي لأتعلّم التزلّج
    Bak, Angelo, FBI'A sörf yapmayı öğrenmek için mi katıldığımı düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أنني إنضممت الى المباحث الفيدرالية لأتعلّم التزلّج ؟
    Sokakta kaykay sürdüğü için onu cezalandırmak zorunda kalmıştım. Open Subtitles كان لابُد أن أعاقبه لركوبه لوحة التزلّج في الشارع.
    Böyle kaymayı nerede öğrendin? Open Subtitles مِن أين تعلّمتي التزلّج بهذه الطريقة؟
    Sadece etrafta kaykaya biniyorsun. Open Subtitles كل ما تفعله هو التزلّج في الأرجاء.
    Cesaretin varsa kaykayla Krusty Burger'e gidip gel çıplak vaziyette. Open Subtitles أُرعبُك إلى لوحة التزلّج إلى البيرجرِ والظهرِ اليابسِ... ... عاري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more