"التصالح" - Translation from Arabic to Turkish

• barışmak
• barışma
• barış yapmayı

Seninle gerçekten barışmak istiyor, biliyorsun.
لأتولى هذه القضية إنّها تحاول التصالح معك حقاً

Neyse, bugün geldi. Hiçbir şey olmamış gibi barışmak istedi.
على أيّة حال، ظهرت اليوم وأرادت التصالح كأنّ شيئاً لم يحصل.

Sean, ölmeden önce dallama kardeşiyle barışmak istiyor.
شون يريد التصالح مع شقيقه .قبل ان يموت

Marge ve Homer Simpson'a da barışma yemekleri için tebrik ediyoruz.
ومبروك لهمارج وهومر سيمبسون على عشاء التصالح

Her neyse, eski tarz büyük kavgalarımızdan birine tutuştuk ve sonra beni terk etmek istediğini söyledi ve sonra sarhoş olduk ve arkasından komşunun gül bahçesinde barışma seksi yaptık.
عموما، دخلنا في هذا العراك الطويل ثم قالت أنها تريد تركي، ثم ثملنا ثم مارسنا جنس التصالح

Ruiz RSK ile barış yapmayı kabul etti.
رويز) وافق على التصالح) (مع عصابة (آر إس كي

Annemle barışmak istiyorum.
أريد التصالح مع أمي.

Sanırım barışmak istiyor.
أعتقد أنها تريد التصالح.

Ben Sara ile barışmak istemiyorum.
-لا أريد التصالح مع (سارّة ).

Kavgam pistir, zaten bu yüzden hiç barışma seksi yapmadım.
أنا أتعارك بقوة، ولم أحصل أبدا على جنس التصالح

Sanırım şimdi barışma seksini yapmanın zamanı.
أظنه وقت التصالح الجنسى

barışma seksine bayılırım.
أنا أحب جنس التصالح