Marcus: Bir adam çareyi küfürde ararsa bu kendini ifade etmekteki acizliğinin göstergesidir. | TED | عندما يلجأ الشخص إلى الشتائم، فإنها علامة أكيدة على عدم قدرته على التعبير عن نفسه. |
kendini ifade etmesini bilen bir adamla beraber olmak çok güzel. | Open Subtitles | جميل أن تكون برفقة رجل يعرف كيفية التعبير عن نفسه |
Kim bunu tutarsa, tamamiyle kendini ifade etme özgürlüğüne sahip olacak yargısız, bu odanın sınırları içerisinde. | Open Subtitles | أياً كان من سيمسك هذا فله كامل الحرية فى التعبير عن نفسه بدون رقابة أو اجتهادات داخل حدود هذه الغرفة |
Hiçbir şey yapmıyor. Aslında kendini ifade ederken bayağı zorlanıyordu. | Open Subtitles | كان لديه مشكلة في التعبير عن نفسه في الحقيقة |
Sayın Yargıç, şu anda biraz duygusal. kendini ifade etme hakkı var. | Open Subtitles | سعادتك، إنه منفعل وله الحق في التعبير عن نفسه |
Onun için olay yerleri kendini ifade etmenin bir yolu. | Open Subtitles | بالنسبة له .. مشاهد هذه الجرائم هي وسيلة لمحاولة التعبير عن نفسه |
Ve idealleştirdiği Amerikalı kadına kendini ifade etmeye mi çalışıyor? | Open Subtitles | أجل .. و أنتِ تعتقدين بأنه يحاول التعبير عن نفسه لهذه المرأة الأميركية المثالية ؟ |
O hâlde, TV'nin ilk yıllarında, önemli bir gazeteci ile önemli bir bilgisayar öncüsünün konuşmasına bakalım ve bilgisayar kendini ifade etsin. | TED | لنلقي نظرة بما يحدث عندما يلتقي أحد رواد الإعلام القدامى في احدى القنوات التفزيونية في ذلك الوقت برائد من رواد الكمبيوتر، ويبدأ الكمبيوتر في التعبير عن نفسه. |
İnsan kendini ifade etmeliydi. | Open Subtitles | على المرء أن يتمكن من التعبير عن نفسه |
Kimsenin kendini ifade etmesine engel olamazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع منع شخص من التعبير عن نفسه |
"Beklenmedik zorluk karşısında kendini ifade edememe" mi? | Open Subtitles | "التعبير عن نفسه بشكل سيء عند مواجهته تحدٍ عير متوقع!" |
- Sonuç olarak, düşünüyorum da bence kendini ifade etmekten korkuyor. | Open Subtitles | -لا تسميه هكذا أعتقد ان هذا بسبب انه خائف من التعبير عن نفسه |
Sawney kendini ifade etmekte pek iyi değil. | Open Subtitles | .سوني ليس بارعًا في التعبير عن نفسه |