"التعداد" - Translation from Arabic to Turkish

• nüfus
• Nüfusun
• populasyon
• sayım
• nüfusu

İnsanları yeni tesislere yerleştirecektik böylece bloktaki nüfus belirli bir rakamda sabitlenecekti.
وذلك لبناء مؤسسات جديدة ولكن في نهاية الأمر التعداد السكاني كانت مستقرة

O nüfus seviyesinde, gezegenimiz büyümenin limitleri ile başa çıkmaya çalışacak.
وعند هذا الحد من التعداد السكاني, سوف يتعامل كوكبنا مع محددات للنمو.

Bunları nüfus sayımı verilerinden elde ediyoruz.
حصلنا على ذلك من بيانات التعداد السكاني.

Bu Nüfusun 100 milyon kadar olduğu zamanlardaydı.
وكان ذلك في الوقت الذي كان فيه التعداد السكاني نحو 100 مليون شخص.

doğru soruları sorarak, bu türlerin populasyon büyüklükleri, alt populasyonları ve populasyon yapıları hakkında bilgiler verebiliyorlar. Ama eldeki örnekler çok az.
ويمكنهم ان يطرحوا أسئلة جيدة ويُمكنهم اخبارنا عن التعداد والقطعان والهيكلية لكنهم مُقيدين بنٌدرة العينات

Yani, sayım yerel geleneklere göre yapılırsa, insanlar daha kolay mı kabul edecekler?
انت تختار تعبيراتك بعناية فائقة اعتقد انه لو اقيم التعداد حسب التقاليد المحلية

Ve siz ailenizin yaşına geldiğinizde, dünyadaki insan nüfusu ne olacak?
ماذا سيكون التعداد السكاني للكرة الأرضية عندما تكونون في مثل أعمار ابائكم حاليا ؟

nüfus çoğaldı, ve Batı kentleşmeye başladı ve yiyecek arayan geçmişimizle bağlantı zayıfladı.
ازداد التعداد السكاني وتحضّر الغرب مضعفاً الاتصال بماضينا في البحث عن المؤن.

nüfus sayım verilerine göre, ülkedeki çocukların çeyreğinin en az bir ebeveyni başka bir ülkede doğmuş.
ووفقًا لبيانات التعداد السكاني، لدى ربع أطفال البلاد على الأقل أحد الوالدين ممن ولد في الخارج.

Bu nüfus sayımları için 10 milyarlarca dolar harcıyoruz
نحن ننفق 10 مليارات دولار في التعداد السكاني

nüfus sayım sonuçlarına göre uyutulmuş görünüyor.
تم تصنيفه في التعداد السكاني تحت بند: خامل

Enerji, iklim, yiyecek, nüfus, ekonomik baskılar bunlardan herhangi birisi tek başına oldukça tehlikeli olabilir.
الطاقة، المـناخ، الغذاء التعداد السكاني، والضغوط الاقتصادية كل واحدةٍ من هذه التحديات قد تكون معضلة في حد ذاتها

nüfus müdürlüğünde çalışıyormuş.
يقول هنا أنه يعمل لمكتب التعداد الأمريكي

nüfus müdürlüğüne göre, Christopher Perez'in bu sabahki çalışma alanı burası.
وفقاً لأقوال مكتب التعداد هذه آخر منطقة عمل علىها كريستيفور بيريز هذا الصباح

Muhtemelen nüfus memuru da bunu görmüştür.
حسناً إذاً ربما مسجل التعداد رأى هذا أيضاً

Ve sonra, Dünyayla denge içinde yaşamın devam etmesi için Nüfusun ne olması gerekir, 2050, 2100, 2150 yılına kadar?
ومن ثم ماذا سيكون التعداد السكاني في أعوام 2050 ، 2100 ، 2150 إذا استمر التوازن الطبيعي ؟

Bu yine de toplam Nüfusun yüzde biri kadardır.
وهذا لا يزال فقط واحد في المئة من التعداد السكاني.

Yüz yüze iletişimin inanılmaz faydaları var, ama Nüfusun bir çeyreği konuşacak kimseleri olmadığını söylüyor.
التواصل وجهاً لوجه يوفر فوائد مذهلة، لكن مايقارب الربع من التعداد السكاني لا يوجد لديهم أحد ليتحدثون إليه.

Bu türlerin populasyon büyüklüklerini, genetik çeşitliliği temel alarak hesaplayabilirsiniz. Rus Hoelzel da geçerli bir populasyon büyüklüğü tespit etti:
فيمكنك في الواقع تقدير حجم التعداد اعتمادا على التنوع الجيني وجاء "روس هولزيل " بتقدير لحجم التعداد:

Fakat bugün nüfusu üç kişi daha artarak, iyimser bir tahminle... yüz yirmi üçe ulaştı.
لكن اليوم التعداد السكنى لـ 123 شخصا تم زيادتة لـ 3 أشخاص