"التعرّض" - Translation from Arabic to Turkish

    • maruz
        
    • maruziyet
        
    Uzun süreli maruz kalmak çeşitli solunum sorunlarına yol açabiliyor. Open Subtitles التعرّض لها لفترات طويلة يُمكن أن تؤدّي لمشاكل تنفسيّة حادة.
    Akut maruz kalma vücudun kendi kendine hasar onarma yeteneğini etkiler. TED التعرّض الحاد يُقضي على قدرة الجسم الطبيعيّة للترميم.
    Bir sievert şiddetine maruz kalma muhtemelen saatler içinde bulantıya yol açar ve dört sievert ise ölümcül olabilir. TED التعرّض الحاد لـ واحد سيفرت من الممكن أن يؤدي إلى غثيان خلال بضع ساعات، وأربع وحدات سيفرت قد تكون قاتلة.
    Salgın, sadece larvalara maruz kalmakla yayılıyor. Open Subtitles العدوى يمكن فقط أن تقلّص خلال التعرّض إلى اليرقات.
    Ama nadir vakalarda tekrarlayan maruziyet hipersensivite reaksiyonunu tetikleyebilir. Open Subtitles لكن في حالاتٍ نادرة، يمكن أن يثير التعرّض المتكّرر تفاعلاً مفرط الحساسيّة
    Elimizdeki belirtilere göre küçük bir alan maruz kaldı ve toksin temasla iletildi ve de bulaşıcı değil. Open Subtitles مؤشّراتنا الأحسن أن التعرّض كان محدوداً.. وأن السمّ تم إعطاؤه مباشرةً أم أنّه معدٍ؟
    Rambaldi aygıtının içindeki sıvıya maruz kalmanla ilgili her test negatif çıktı. Open Subtitles كلّ شيء الذي يمكن أن يتعلّق بك التعرّض إلى السائل داخل أداة رامبالدي. هم جميعا رجعوا سلبيين.
    Otoimmün bir hastalığın varsa soğuğa maruz kalınca böbrek ağrının azalması gerek. Open Subtitles التعرّض إلى البرودة يجب أن ينقص ألم الكلى
    Yeterli süre maruz kalınınca vücut bu yeni frekansı benimsiyor ve kontrol dışı dönüşüm başlıyor. Open Subtitles الآن، بعد التعرّض بما فيه الكفاية، يعتمد الجسد التردد الجديد ثم يبدأ تدريجياً بشكل متعذّر السيطرة عليه
    Bazı küf türlerine maruz kalmak kısa süreli hafıza kayıplarına yol açabilir. Open Subtitles التعرّض لأنواعٍ معيّنةٍ من العفن قد يسبّب فقدان الذاكرة القصيرة
    Bu onun farklı bir toksin türüne maruz kalmadığı anlamına gelmiyor. Open Subtitles لا يعني هذا أنّه لا يمكنها التعرّض لبعض السموم الأخرى ينبغي علينا فحص شقتها
    Kirli bombadan radyasyona maruz kalma riski çok azmış. Open Subtitles لقد قيل لي أنّ خطر التعرّض للإشعاع من قنبلة إشعاعية إلى حد ما لا يذكر
    Ama bu yanık, maktulün elinde ve yanığın ciddiyeti, sıcağa uzun süreli maruz kaldığını gösteriyor. Open Subtitles حسنًا، هذه على يدّ ،ضحيّتنا وشدّة الحرق تُشير بأنّه من التعرّض المطوّل إلى الحرارة
    Genelde maruz kalmak zarar vermez ama siz oyun kurucular topa hakim olmak için parmaklarınızı yalarsınız değil mi? Open Subtitles التعرّض العامّ لَنْ يؤذي لَكنَّكم لاعبون خلف الوسطَ لذا من المحتمل دائماً ان تلْعقونُ أصابعُكَم
    Akciğer dokusu kloroforma maruz kaldığını gösteriyor. Open Subtitles أنسجة الرئة تُشير إلى التعرّض إلى الكلوروفورم.
    Uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalınca, ...çelik şeker gibi eriyecek. Open Subtitles التعرّض الطويل إلى درجة الحرارة العالية، الفولاذ سيذوب مثل السكر.
    Isıyı ve nemi kontrol edebiliyor kapağın erken solmasını engellemek için ışığa maruz kalma süresini kısıtlıyor. Open Subtitles إنّها تتحكّم بالحرارة، والرطوبة، وتحدّ من التعرّض للضوء من أجل منع بهتان الأغلفة السابق لأوانه.
    Elde ettiğimiz verilere göre kuluçka süresi maruz kalınmadan sonra 16'dan 48 saate kadardır. Open Subtitles وبالنَظر إلى البيَانات التي جمعنَاها. فترة الحصَانة في أي مَكان من 16 إلى 48 ساعَة بعَد التعرّض.
    Kanıtların gösterdiğine göre maruz kalma ve ölüm arasındaki zaman 48 saatin altında. Open Subtitles جميع الأدلّة تُشير إلى أن الإطار الزمنيّ من لحظة التعرّض إلى الوفاة هو أقل من 48 ساعة.
    Çünkü dayanmazlarsa, şehirdeki herkes virüse maruz kalma riskine girer. Open Subtitles لأنّها إن لم تصمد، كلّ شخص في هذه المدينة في خطر التعرّض.
    maruziyet tehlikeli seviyeye ulaşmadan önce acele etmeliyiz. Open Subtitles لذلك يجب علينا التحرّك بسرعة قبلما يصل التعرّض لدرجة حرجة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more