"التعويض عن" - Translation from Arabic to Turkish

    • telafi
        
    • affettirmeye
        
    • telâfi etmeye
        
    • alacağım yolluk
        
    Ben bebeğiniz ile telafi etmek için çalışıyordu bu yüzden sanırım. Open Subtitles أعتقد أن هذا هو السبب لمحاولتي التعويض عن الأمر بهذا الطفل
    - Açıkçası ödleklik edip benden kaçtığın zamanı telafi etmeye çalışıyorsan başardın. Open Subtitles حسناً, إذا كنت تحاول التعويض عن مغادرتك مثل الجبان, إذن وفيت إشارتك
    Şimdi izin verin bu saçma olayın neden olduğu sıkıntıyı telafi edeyim. Open Subtitles اسمحوا لي التعويض عن المتاعب في هذا الأمر السخيف
    Bazen telafi etmeye çalışmak işleri daha da kötüleştirir. Open Subtitles أحياناً التعويض عن الأمور يزيد الطين بلة.
    Eğer ahır yangınını telafi etmek istiyorsan, bize münasip bir devekuşu ağılı yapabilirsin. Open Subtitles اذا كنت تسعى الى التعويض عن حرق الحظيرة فحظيرة ملائمة للنعام قد تفيدنا بالتأكيد
    Randy'nin balkondan içeri girmesini sağlamak için, kadınlara yaptığım en kötü şeyi telafi etmem gerekiyordu: Open Subtitles عليّ التعويض عن أسوأ ما فعلته بالنساء يوماً الرقم 204
    Geçmişte kalsın istiyorsun. Yaptığına baksana. telafi çabası mı? Open Subtitles أعلم أنّك تريد المضيّ قدماً، انظر لما تفعله، أتحاول التعويض عن شيء ما؟
    Bu sabah yaptığın hatalarını telafi edersin belki. Open Subtitles والآن يمكنك التعويض عن أخطائك الصباحية بتنفيذ ذلك بشكل مثالي
    Sana ve annene karşı iyi davranmadıklarını biliyorum ama kuzenin bunu telafi etmeye çalışıyormuş gibi geldi. Open Subtitles نعلم أن الأمر لم يكن جيد لك ولأمك, ولكن اعني ولكن يبدوا أن ابن عمك يحاول التعويض عن ذلك
    Zararlarımı telafi etmek için. Open Subtitles انه ليس كذلك , انه مثل التعويض عن العمل الضائع
    Görünen o ki aslında bazı telafi edici özellikleri varmış. Open Subtitles اتضح انه يتمتع ببعض صفات التعويض عن الأخطاء
    O korkunç kabalığını sıkı çalışma ve azimle telafi edebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ التعويض عن وقاحتكِ المروعة عن طريق العمل الجاد و المثابرة
    30'lu yaşlarımı telafi etmek için bir plan yaptım. Open Subtitles وأخطط لجعل الثلاثينات بلدي التعويض عن ذلك.
    Aslında, şu küçük kaçamağını zırhımı parlatarak telafi edebilirsin. Open Subtitles في الواقع ، يمكنكَ التعويض عن عملكَ الطائش بتلميعِ درعي
    Bunu güç elde ederek telafi etmeye çalıştım ama güç o kadar önemli hâle geldi ki bir daha bırakamadım. Open Subtitles حاولتُ التعويض عن طريق جمع القوّة. و باتت القوّة مِن الأهمّيّة، بحيث لا أستطيع التخلّي عنها.
    Daha önce kaçırdığım birçok Yılbaşı'nı, tek seferde telafi etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعتقد أنى أحاول التعويض عن الكثير من الأعياد الضائعه جميعها فى مره واحده
    Ama bunu telafi edebileceğin bir yol biliyorum. Open Subtitles لكنّي أعرف طريقة تمكنك من التعويض عن تلك الإهانة
    Beni bırakmış olmasını telafi etmesi gibi. Open Subtitles دائما يفعل الصواب مثل التعويض عن هجره لي
    Geçmiş günahlarımı affettirmeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول التعويض عن تلك الذنوب التي اقترفتها
    O her daim bir şeyleri telâfi etmeye çalışır. Doğru ile yanlışı didikleyen. Open Subtitles تحاول التعويض عن شيء ما دائماً، تصحيح خطأ خيالي.
    Umarım alacağım yolluk 11 saatlik deve yolculuğunu karşılar. Open Subtitles آمل التعويض عن ركوب الجمل لـ11 ساعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more