sefil yaratık! Bu ne cüret? | Open Subtitles | أيها المخلوق التعيس المثير للشفقة كيف تتجرء وتخاطبني بهذه اللهجة؟ |
Ve hâlâ şartlı tahliye halindesin seni paragöz sefil. | Open Subtitles | وأنت لاتزال تحت التجربة، أيها الجشع التعيس. |
Sonra da sen Dr. Sun aşıyı bulacak ve bu zavallı dünyayı kurtaracaksın | Open Subtitles | ثم أنتِ يا دكتورة صن سوف تصنعين اللقاح , وتنقذين هذا العالم التعيس |
Kim bilir zavallı adamın aklında ne vardı. | Open Subtitles | الله وحده يعلم لماذا أركبني معه، النذل التعيس |
Eğer bir damla acıman varsa beni mutsuz kaderime terk etmezsin. | Open Subtitles | ولكن إذا كان لديك قطرة واحدة من الشفقة ، سوف لن تتخلى عني لقدري التعيس. |
Demek bu talihsiz çocuğu zindana kapatan korkunç zalim sensin. | Open Subtitles | أفهم بأنك المستبد الفظيع الذي سجن هذا التعيس السيء الحظ |
Valiz misali, bizi yanında bu rezil yere sürüklemeden önce söylemen gerekirdi! | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تخبرنا قبل أن تجرَّنا مثل أمتعتكَ إلى هذا المكان التعيس. |
Asıl seni kaçırıp şu sefil boynunu kırmalı ve hiç varolmamışsın gibi davranmalıyım. | Open Subtitles | علي أن أقضي عليك، أكسر عنقك التعيس وجعلك كأن لم تكن موجوداً |
"En sefil mahkumunuz ve zavallı köleniz." | Open Subtitles | الى صاحب السمو من سجينك التعيس وعبدك المسكين |
sefil bir hayattan kaçmaya çalışarak yaşamadın! | Open Subtitles | تحاولين جمع القتات التعيس من بقايا الوجود |
Avdan hoşlanmış olsam da sefil gezegeninizi özlemeyeceğim. | Open Subtitles | رغم أنني استمتعتُ بالصيد، لن أشتاق إلى كوكبكم التعيس |
Mutlu olduğu bir yerde inşa et kanserden öldüğü bu sefil yatakta değil. | Open Subtitles | إبنيه في مكان إستمتعت به ليس في هذا السرير التعيس حيث استلقت تحتضر من السرطان |
O zavallı mahkumlar için de Allah'a ulaştıran bir yol vardır. | Open Subtitles | هناك أيضا طريق حتى للمجرم المسجون التعيس تقوده إلى الله |
Büyü yapıyor olabilirsin zavallı şey ama benimle boy ölçüşemezsin. | Open Subtitles | ربما تمتلك بعض السحر،أيها التعيس ولكنك لست ند لي |
Hayatı olmayan zavallı bir o.. spusun. | Open Subtitles | أيّها البائس التعيس الذي لا يملك أيّ حياة |
Tüm merhametinizle bu zavallı, talihsiz çocuğa biraz yiyecek ve barınak sağlayabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت، بكل الصدقة التي تبذلونها قد تمدون بعض القوت وبعض المأوي لهذا الصبي التعيس الفقير |
Yalnız ölen o mutsuz adam ben olabilirim! | Open Subtitles | حالة هذا التعيس الذي مات وحيداً ومعزولاً، قد تكون ميتتي |
Çocuklarının istismar yapan bir babanın yanında potansiyel olarak mutsuz bir durumun içinde büyümesini sahiden de istiyor musun? | Open Subtitles | أحقًا تريد لأطفالك النضوج بهذا الوضع التعيس المُحتمل مع هذا الرجل البذيء؟ |
"Kahramanı olmayan mutsuz toprak" | Open Subtitles | "التعيس الأرض التي لا يوجد لديه الأبطال " |
Anlaşılan merhum, bu talihsiz kazadan önce talihsiz bir kaza geçirmiş. | Open Subtitles | يبدو أن المتوفى كان لديه حادث تعيس قبل وقوع الحادث التعيس |
Anladığıma göre bu talihsiz biçareyi hapse tıkan korkunç zalim sensin. | Open Subtitles | أفهم بأنك المستبد الفظيع الذي سجن هذا التعيس السيء الحظ |
Ben de daha yeni teşrif eden bu talihsiz kaderime meydan okuyayım. | Open Subtitles | وساتحدى قدري التعيس الذي وصل لتوه من العدم |
Ve bu rezil iş bu şekilde başladı. | Open Subtitles | وهكذا بدأ كل هذا العمل التعيس |