Özür dilerim. Söylediklerini düşünmeden duramıyorum. Seni bırakıp gitmem konusunda. | Open Subtitles | أنا آسفة، لم أتوقف عن التفكير فيما قلته، أنني تركتك |
Olanları düşünmeden edemiyorum. Senden en son onu etki altına almamı istediğim zamanı... | Open Subtitles | لا يمكنني الكف عن التفكير فيما حدث آخرة مرّة طلبت منكَ سحره ذهنياً |
İnsan daha fazla vaktimiz olsaydı daha neler yapardık diye düşünmeden edemiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير فيما سنفعله إن حظينا بوقت أكثر سوياً. |
Onun nerede yaşadığını öğrenirse neler olacağını düşünmek bile istemem. | Open Subtitles | حسناً، يسوئني التفكير فيما قد يحدث.. لو عرف موضع سكنها |
Benim yaşımda ve konumumda biri .arkasında bırakacakları düşünmeye başlıyor. | Open Subtitles | رجل في عمري ومركزي يبدأ في التفكير فيما سيتركه خلفه. |
Odaya girdiğimizde biraz aceleci davranmış olabilirim. Burada nelerin söz konusu olduğunu düşünmeliyiz. | Open Subtitles | لربما كنت متعجلا قليلا عندما دلفت إلى الغرفة لكن وجب عليّ التفكير فيما هو على المحك هنا |
Hayat boyu diyalize mahkumdum, ve hayat boyu böyle yaşamayı düşünmekten bile hoşlanmıyordum. | TED | كانت في انتظاري حياة ممتلئة بغسيل الكلى، ولا أقدر حتى على التفكير فيما كانت ستؤول إليه حياتي لو استمريت بهذا الوضع. |
Ben de burada oturmuş ne kadara mal olabileceğini düşünmeden... terapi hakkında boş boş konuşuyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أسهب بشأن العلاج النفسي دون التفكير فيما قد يكلف |
Yarını düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التوقف عن التفكير فيما سيحدث غدا |
düşünmeden edemiyorum. Önceden söylediğin günah ve suçluluk şeyleri. | Open Subtitles | لا أستطيع التوقّف عن التفكير فيما ذكرته سلفًا عن شعورك باللائمة والذنب |
Sadece onun şu an ne yaptığını düşünmeden edemiyorum. Ben yanında değilken. | Open Subtitles | لا يمكنني التوقُّف عن التفكير فيما تفعله وأنا لستُ معها. |
Partide olanları düşünmeden edemiyorum ve bana söylediklerini. | Open Subtitles | لايمكنني التوقف عن التفكير فيما حدث في حفلتي وعن الذي قلته في ذلك الوقت |
Dediğinizi düşünmeden edemiyorum. Yalan söyledim. | Open Subtitles | لا يمكننى التوقف عن التفكير فيما قلته لقد كذبت |
Tek yapman gereken insanların ihtiyacı olan ama henüz mevcut olmayan şeyleri düşünmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو التفكير فيما يحتاجه الناس و لكن يجب أن تكون الفكرة غير موجودة بعد |
Tek yapman gereken kişinin hatırlamasını istediğin şeyi düşünmek. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك فعله التفكير فيما ترغب في ان يتذكره الشخص الاخر |
Seninle masada karşılıklı oturma fırsatı ve daha sonrasını düşünmek gibi. | Open Subtitles | الفرصة هي الجلوس على الجانب الآخر معكِ على العشاء و التفكير فيما بعد |
Hayatımı istediğinin ne olduğunu düşünmeye çalışıp yanlış anlamaktan korkarak geçirdim. | Open Subtitles | أقضي حياتي وأنا أحاول التفكير فيما تريده وأخشى أن أسيئ الفهم |
Oraya gidince ne yapacağımız hakkında düşünmeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | يُستحسن أن تبدأ فى التفكير فيما سنفعله عندما نصل الى هناك |
düşünmeye çok fazla zaman harcamak gerekmez. | Open Subtitles | وعدم قضاء وقتٍ طويلٍ في التفكير فيما حدث |
Belki de iş daha kötüye gitmeden yaptığımız şeyi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | وربما يجدر بك التفكير فيما تفعل قبل أن يزداد الأمر سوءً |
Şu anda ne yapabileceğimizi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | علينا الآن التفكير فيما نستطيع فعله |
Kendimi, onun neler yaşadığını düşünmekten alıkoyamıyordum. | TED | ولم أستطع التوقف عن التفكير فيما يمر به. |