"التفكير فيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünmeden
        
    • düşünmekten
        
    • aklıma
        
    • düşünmek
        
    İlginç fikirler var kafamda en iyisi düşünmeden uygulamaya geçmek. Open Subtitles أشياء غريبة تدور فى رأسى ستنتقل إلى يدى ويجب تنفيذها قبل التفكير فيها
    Yok, yok, daha da iyisi, onu aklımdan çıkaramadığımı, tanıştığımız andan beri onu düşünmeden duramadığımı olağanüstü bir şekilde, her şeyin de ötesinde, onun için canımı bile verebileceğimi çünkü her günün her saatinin her dakikası, onunla ilk tanışanın sen olmasına izin veren kendi kahrolası talihsizliğim yüzünden hayretler içinde olduğumu söylesem! Open Subtitles أنا يمكن أن أخبرها أني أفكّر بها. أني ما توقّفت عن التفكير فيها منذ أن التقينا. ..أنا
    O zamandan sonra, kadınların göğüslerini düşünmekten kendimi bir türlü alıkoyamadım. Open Subtitles منذذلكالحينولم أتوقفابدا عن التفكير فيها وصدورالنساءاصبحتمحببةجدالي
    Bu haksızlık duygusunu nasıl mağlup edeceğin hakkında kendini düşünmekten alamıyorken, belki de neler yapabileceğini değil, neler yapamayacağını düşünmelisin. TED في الحالات التي لا يمكنك التفكير فيها كيف ستعكس مشاعر الظلم، ما زال بإمكانك أن تفكر، ربما ليس بما يمكنك فعله، لكن بما لا يمكن أن تفعله،
    Kahretsin Sadece hayalini kurduğum şeyleri aklıma getirebiliyorum. Open Subtitles تباً، أستطيع فقط التفكير في أمور أستطيع التفكير فيها
    Bu konuyu düşünmek ile ilgili benim düşüncemin başlangıcı olan problem hakkında... ...size iki farklı yol sunacağım. TED سأعطيكم طريقتين مختلفتين للتفكير في هذه المشكلة و اللتان تعتبران بداية تفكيري في كيفية التفكير فيها.
    Yok, yok, daha da iyisi, onu aklımdan çıkaramadığımı, tanıştığımız andan beri onu düşünmeden duramadığımı olağanüstü bir şekilde, her şeyin de ötesinde, onun için canımı bile verebileceğimi çünkü her günün her saatinin her dakikası, onunla ilk tanışanın sen olmasına izin veren kendi kahrolası talihsizliğim yüzünden hayretler içinde olduğumu söylesem! Open Subtitles أنا يمكن أن أخبرها أني أفكر بها أني ما توقفت عن التفكير فيها منذ أن التقينا أنا إلى أعلى مستوى أريد أن أكون
    Onunla tanıştığımdan beri, onu düşünmeden bir ânım bile geçmiyordu. Open Subtitles ومنذ أن تعرّفت إليها لم أكفّ عن التفكير فيها
    Onu arayacağım. Beni acayip çıldırtıyor. Onu düşünmeden yapamıyorum. Open Subtitles سأتّصل بها، إنّها تُثير جنوني، لا يسعني التوقُّف عن التفكير فيها.
    Hep hiç düşünmeden ona buna imza veriyorum. Open Subtitles أعني، أني أوقع على اشيئا طوال الوقت دون التفكير فيها
    Fakat kızı düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles لكنى لا أستطيع التوقف عن التفكير فى هذا، عن التفكير فيها
    Çok garip bir şey. Onu düşünmeden duramıyorum. Open Subtitles إنه جنون أنا لا استطيع التوقف عن التفكير فيها
    Kaçış ümidinizi yitirip bunu düşünmekten vazgeçerseniz, ölüm fermanınızı hazırlamış olursunuz. Open Subtitles للتخلى عن فكرة الهرب ... وحتى عن التوقف فى التفكير فيها أنه مثل القبول بحكم الأعدام
    Onu düşünmekten vazgeçebilecek miyim merak ediyordum. Open Subtitles أتساءل إن... كنتُ سأتوقّف عن التفكير فيها يوماً
    Onu düşünmekten vazgeçebilecek miyim merak ediyordum. Open Subtitles أتساءل إن... كنتُ سأتوقّف عن التفكير فيها يوماً
    Bunu düşünmekten korkuyorum. TED أحرج من التفكير فيها.
    Elliot'ın bir ilişkisi var ama ben onu düşünmekten kendimi alamıyorum. Open Subtitles "إليوت) في علاقة) لذا لا أستطيع التوقف عن التفكير فيها"
    Onu bulmak için elinden geleni yapacak. aklıma başka bir şey gelmedi. Open Subtitles وسيفعل كلّ ما في وسعه لإيجادها، إنّها الخطوة الوحيدة التي استطعتُ التفكير فيها
    Girmek için aklıma gelmemiş bir yol olabilir. Open Subtitles لأرى إن كانت ثمة طريقة لاختراقه فاتني التفكير فيها.
    Ama dünyada, aklıma gelen, bu teknik uzmanlığa sahip olan bir düzine kadar araştırma laboratuvarı var. Open Subtitles لكن هناك ذرينة من معامل حربية في العالم يمكني التفكير فيها -التي يمكن أن يكون لديها الخبرة التقنية
    Sadece bunu düşünmek bile uyarıcıydı. Open Subtitles يحدث لي تهيّج جنسي بمُجرّد التفكير فيها.
    düşünmek bile, tüylerimi diken diken yapıyor. Open Subtitles إن مجرد التفكير فيها يجعلنى ارتجف
    Bazı şeyler var düşünmek istemediğim şeyler. Open Subtitles لدي هذه الأشياء... التي لا أرغب التفكير فيها...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more