| Ayrıca. 30 yıldan sonra daha iyi bir emekli maaşı alacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا محزن, بعد 30 عاماً، إعتقدتُ أن لديك خطه أفضل لراتبك التقاعدي |
| Bu işi sen kovaladın, kancık durumuna düşersin ve emekli maaşını kaybedersin. | Open Subtitles | لو تابعت العمل بهذه القضية فستبدو بمظهر الوغد و ستخسر معاشك التقاعدي |
| Taburenin emekli aylığı ayağı da sallanıyor. | TED | واختفى كذلك الراتب التقاعدي من نموذج المقعد. |
| AsıI savaş emeklilik, sağIık sigortası ve vergiler için verilecek. | Open Subtitles | المعركة الحقيقية ستكون عن المعاش التقاعدي والتأمين الصحي والأستقطاعات للتابعين |
| Sonra, bir kaç yıl geçince, babası 59 yaşında öldü, emeklilik ikramiyesini almasına beş gün kala. | TED | ثم، بعد قليل من السنين، توفي والدها عن عمر يناهز 59، خمسة أيام قبل ميعاد استلامه لراتبه التقاعدي. |
| Benim emekliliğim, senin emekliliğin, bütün paylar bloke edildi. | Open Subtitles | راتبك التقاعدي وراتبي كلهم موجودون ضمن هذه الأسهم |
| emekli aylığımı alınca, kalanını vereceğim. | Open Subtitles | سوف تحصل على الباقي عندما أستلم راتبي التقاعدي |
| Anlamıyorum emekli maaşımı şimdi postaneden aldım. | Open Subtitles | لقد استلمت راتبي التقاعدي من المكتب قبل قليل |
| Sağlığı iyi değilmiş ve emekli maaşıyla tek bir odada geçinmeye çalışıyormuş. | Open Subtitles | صحتها تدهورت، تعيش في غرفة واحدة وتنفق من معاشها التقاعدي |
| Sonra bütün emekli ikramiyesini aptal bir şirketle batırdı iflas etti ve sonra... | Open Subtitles | ثم سحب تمويل الراتب التقاعدي بأكمله إلى شركة جديدة و رفع دعوى إفلاس هل تعرفين أي أغاني أخرى؟ |
| Pokerden bahsediyorsun, emekli ikramiyesinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | ،أنت تتحدث عن البوكرِ تتحدث عن الراتب التقاعدي |
| Onların yüzünden, işimi, emekli maaşımı ve saygınlığımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد أخذوا مني عملي و راتبي التقاعدي و كرامتي |
| Onların yüzünden, işimi, emekli maaşımı ve saygınlığımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد أخذوا مني عملي و راتبي التقاعدي و كرامتي |
| emekli maaşını alacağın zaman çıkarsın. | Open Subtitles | عليك الخروج فقط في الوقت المناسب لتجمع راتبك التقاعدي |
| Maaşını emekli sandığına devretmek istiyorum. Herhangi bir külfete katlanmadan. | Open Subtitles | أريد إدراج راتبه التقاعدي لدعم الصندوق وأجعل الأمر سهلاً |
| Babam erken emekli oldu ve şimdi zamanını sorunlu yoksul gençlere nasihat vermekle geçiriyor. | Open Subtitles | أبي نال المعاش الحكومي التقاعدي و يقضي وقته الآن في نصيحة شباب المدينة المتورطين في جرائم و مشاكل |
| Sorun şu ki hayat boyu emekli maaşı ödenmeyecek. | Open Subtitles | المشكلة مع هذا المعاش التقاعدي لن يستمر لمدى الحياة |
| Ve her ay, maaşımdan az bir miktar düşülüp, emeklilik hesabımdaki ortak fona yatırıldı. | TED | وكل شهر، يُخصم مبلغ صغير من راتبي ويستثمر في الصناديق الاستثمارية في حسابي التقاعدي. |
| Bir de emeklilik ikrâmiyesinin erken ödenmesi için dilekçe. | Open Subtitles | مع نماذج لستهيل الحصول على راتبه التقاعدي |
| Bir de emeklilik ikramiyesinin erken ödenmesi için dilekçe. | Open Subtitles | مع نماذج لستهيل الحصول على راتبه التقاعدي |
| - Evet. emekliliğim için biriktirdiğim sakızları veriyorum sana. | Open Subtitles | أجل, لكنك الآن وصلت لحسابي التقاعدي من العلك, |
| Bu duvarlar seni de yiyip bitirmeden emekliliğini iste ve çek git buradan. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتشبث بذلك الراتب التقاعدي وتفر بجلدك قبل أن تنال منك هذه الجدران |