Nedir bu, bana yakın olmanın garip bir yolunu mu arıyorsun? | Open Subtitles | طريقة غريبة ما لتحاول التقرب مني ؟ ما الذي تفعله ؟ |
Aile bireylerine yakın olabilmek için doktorculuk oynuyor. | Open Subtitles | إنها تدّعي بأنها طبيبة حتى تتمكن من التقرب إلى أفراد العائلة |
Ne var ki, yaklaşmaya çalıştığım kişi tanrı değildi. | Open Subtitles | بالرغم من اننى لم اكن ارغب فى التقرب من الله |
Eğer biriyle yakınlaşmak istiyorsan bu riski göze almalısın. | Open Subtitles | إذا أردت التقرب من أحد فعليك المجازفة بهذا |
Ancak yakınlaşmaya çalıştığım kişi Tanrı değildi. | Open Subtitles | بالرغم من إننى لم أكن أرغب فى التقرب من الله |
Yöntemi; bir çete patronuna yaklaşmak işi öğrenmek, sonra da işi elinden almak. | Open Subtitles | اسلوبه , هو التقرب من رئيس عصابة وتعلم عملياته ثم الانقلاب عليه |
Senin adamın daha yeni tabii, aranızda bir yakınlık olmaması doğal. | Open Subtitles | لكن الرجل الذي يتولى أمركَ جديد، لم تستطع التقرب إليه |
Demem şu ailem, bana yakın insanlar onlara kolay geliyor, ama benim için... | Open Subtitles | أنا أعني عائلتي الناس القريبون مني يبدو بأنني أستطيع التقرب منا |
Çok ince ve anlayışlıydın ve yakışıklı ve sana o kadar yakın olmak çok güzel bir histi. | Open Subtitles | لقد كنت كريما جدا و لطيفا و وسيما, وشعرت أنه كان جيدا التقرب إليك بتلك الطريقة |
O andan itibaren, ona çok, çok, çok yakın kalmaya çalıştım. | Open Subtitles | انطلاقا من هذه اللحظة حاولت التقرب كثيرا منه |
Yani, tüm bu yıllarda "rahibe" gibiydim demek istemiyorum ama daha önce başka bir adama ona yakın olduğım kadar yakın görünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لا أقول بانني كنت راهبة كل هذه السنين لكني لا أستطيع التقرب إلى أي رجل آخر كما الحال معه |
Duş almak, suyu bedenimde hissetmek sana yakın olmak. | Open Subtitles | الاستحمام الشعور بالماء ينسال على جسدي التقرب إليك |
Bütün hafta boyunca, okulda ona yaklaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | طوال الأسبوع حاولت التقرب منها في المدرسة. |
Kız belki de bilgi almak için onlara yaklaşmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | ربما تحاول التقرب منهم للحصول على معلومات |
Çünkü ilk gördüğüm anda aşık olduğum ... kişiyle yakınlaşmak istedim .... | Open Subtitles | لأنني أردت التقرب لشخص وقعت في حبه من أول نظرة |
- Vladimir Laitanan hedefti. - Operasyon gereği ona yakınlaşmak zorunda kaldınız. | Open Subtitles | وأثناء سير تلك العملية كان عليكِ التقرب منه |
Ben de senin yakınlaşmaya çalıştığın şeylerin arasında kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد متاعب كل الأشياء التي ستحاول التقرب منها |
Kendisinin rızası olmadan bir hastaya yaklaşmak veya bir şekilde bu oda dışındaki ilişkimizi dışa vurmak pek etik olmazdı. | Open Subtitles | سيكون من غير الأخلاقي التقرب من مريض أو الإعتراف بأي طريقة بعلاقتنا خارج هذه الغرفة حتى يعطي المريض موافقته. |
Sen insanlarla yakınlık kurmaktan hep korkacak mısın mesela? | Open Subtitles | بالطبع مثل؟ هل ستكون دائماً خائف من التقرب للناس |
Choi Woo Young abimle çok yakınlaşma. | Open Subtitles | ولا تحاولي التقرب من تشوي وو يونج أيضا |
Tekrar yakınlaşmayı deneyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا التقرب من بعضنا مرة أخرى من فضلك؟ |
Umarım biz bitirmeden bana asılmaya hazırlanıyorsundur. | Open Subtitles | آمل أن ذلك يعني أنك ستحاول التقرب مني قبل أن ننتهي |
Güzel ördek yavrusu şöyle diyor "Ailenizle olan bir sorundan kaçmak tüyleri erken dökmeye neden olabilir." | Open Subtitles | البطيطة الجميلة تقول, "تجنب التقرب من الوالدين يؤدى إلى تساقط الريش مبكراً" أنظر؟ |
İnsanlarla yakınlaşmaktan korkuyorum çünkü incinmekten korkuyorum! | Open Subtitles | أخشى التقرب من الناس لأني خائف من التعرض للأذى |
Sana yaklaşamadığım için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | {\1cHFFFFFF\3cH03698b\a6}لعدم قدرتي على التقرب إليكِ |