Evet, vücudumu hamilelik için sağlıklı ve daha az füme et yemeye hazırlıyorum. | Open Subtitles | نعم, سأجعل جسدي يستعد للحمل بتناول الطعام الصحي و التقليل من اللحم المدخن. |
Ara sıra birini vurmak için daha az ot içmelisin, Ord. | Open Subtitles | عليك التقليل من الحشيش الذي تدخنه إذا أردت أن يتحسن تصويبك |
İsveç gibi zengin ülkelerin her sene salınımlarını en az %15 azaltmaları gerekiyor ki | TED | يجب على الدول الغنية كالسويد أن تبدأ في التقليل من انبعاثاتها بخمسة عشر في المئة على الأقل سنوياً. |
Onları hafife almamalısın. Yardıma ihtiyacın olabilir, eğer... | Open Subtitles | أعتقد لا يجب التقليل من قدرتهم أعني سيتطلب بعض المساعده , إذا.. |
Tüm yapmamız gereken tamamıyla değersiz olduğuna inanana kadar kendine güvenini ufalamak ve onu çirkin ve yeteneksiz hissettirmek. | Open Subtitles | كل ما نفعـله هو التقليل من ثقتـه بنفسـه، نجعلــه يحس بأنه قبيح وغيـر موهــوب، إلى أن يصدق بأنـه عديــم الجدوى كليـا. |
Zamanımızın çoğu, hayatın acılarını azaltmaya çalıştığımız zamanlardır. | Open Subtitles | نقضي معظم أوقاتنا في محاولة التقليل من آلام الحياة |
Tanınmamak için. | Open Subtitles | احاول التقليل من ملابسي |
Kendini küçümsemeyi, tatlım. Bu bir savunma mekanizması. | Open Subtitles | التقليل من قدركِ يا عزيزتي ، تلك آلية الدفاع |
Doğu Yakası'nda ışığın az olduğu konusundaki yanlış inanış üzerine uzun uzun konuşması ihtiyaçtan değildi anlayacağınız. | Open Subtitles | مع الستائر المسرحية التي على الحائط من أجل المُناقشاتِ الطويلةِ بخصوص التقليل من شأن جودات الإضاءة على الساحل الشرقي. |
Ve bilmeni isterim ki mesajını aldım daha az Boggle ve daha çok Bingo istiyorsun. | Open Subtitles | وأريدك أن تعلم من أني استلمت رسالتك فانت تريد التقليل من لعبت بوجول والإكثار من لعبة البينجو |
Ama bir dahaki sefere mayonezi az kullanın. | Open Subtitles | ولكن حاولِ التقليل من المايونيز المرة القادمة |
Sayın Bakan, konuyu daha az gerilimli bir ortamda yeniden görüşmemizi ister misiniz. | Open Subtitles | وزيرة الداخلية ، ما رأيك أن ..نعود لأجواء هذا الاجتماع من البداية و نحاول التقليل من التوتر الحاصل ؟ |
Sıkma egzersizleri falan yapmıyorum ama, daha az çörek yemeye özen gösteriyorum. | Open Subtitles | أتهتمين بتلك المؤخرة لي؟ أنا لا أمارس تمارين القرفصاء ، أو شى من هذا القبيل ، أحاول التقليل من تناول الدوناتس |
O yüzden yerinde olsam daha az işten kaçıp daha çok zamanımı oyunlara katılmamaya harcardım. | Open Subtitles | لذلك إن كنتُ مكانكَ سأحاول التقليل من وقتي في محاولة تجنب العمل و وقتا أكثر في محاولة عدم إرسالنا للألعاب |
Birbirimizin yüzünü görmek kesinlikle hafife alınmamalı. | Open Subtitles | لا يمكن التقليل من فائدة أن نرى وجوه بعضنا البعض |
- Evet, altında imzan olacak ve beni hafife aldığın için özür dileyerek tartışmasız senden daha iyi bir dolandırıcı olduğumu yazacaksın. | Open Subtitles | .نعم ، أريد رسالة بتوقيعك . تعتذر فيها عن التقليل من تقديري ..وتذكر |
Yeteneklerimi hafife almaya devam ediyorsunuz hanımefendi. | Open Subtitles | أنت تواصلين التقليل من تقدير قدراتي، سيدتي |
Kanun bir tür hayatı değersiz gördükten sonra başka bir tür hayatı değersiz görmesi ne kadar sürer ki? | Open Subtitles | ويبدو لي كنوع من الحياة حيث يريد القانون التقليل من شأنها قبل التقليل من شأن أشخاص آخرين |
Kanun bir tür hayatı değersiz gördükten sonra başka bir tür hayatı değersiz görmesi ne kadar sürer ki? | Open Subtitles | ويبدو لي كنوع من الحياة حيث يريد القانون التقليل من شأنها قبل التقليل من شأن أشخاص آخرين |
Petrol kullanımını azaltmaya odaklanmalıyız. | TED | يجب أن نركز على التقليل من النفط |
Sera gazlarının salınımı ile bu bölgeyi ısıttığımız gibi onları azaltmaya da yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | مثلما نقوم بإطلاق غازات البيوت الزجاجية ...التي تزيد حرارة هذه المنطقة فإننا نستطيع أن نساعد على التقليل منها |
Tanınmamak için. | Open Subtitles | احاول التقليل من ملابسي |
Onu küçümsemeyi keser misin? | Open Subtitles | هلا توقفت عن التقليل من شأنها؟ |