"التكفير" - Translation from Arabic to Turkish

    • telafi
        
    • Kefaret
        
    • bedelini
        
    • Atonement
        
    • tövbe
        
    • ödemek
        
    • kefareti
        
    • kefaretim
        
    • kefaretiydi
        
    • düzeltemeyeceğimi
        
    • kefaretin
        
    Beni affetmeni istiyorum. telafi etmeye çalışacağım, tamam mı? Open Subtitles .أنا أستسمحك سأحاول التكفير عن هذا، موافقة ؟
    Yaptığı pisliği telafi etmeye çalışıyordu. Open Subtitles إنه يحاول التكفير عن الفوضى التي تسبب فيها
    Bunun çok güçlü bir Kefaret ödeme arzusu... olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد بوجود رغبة قوية هنا في التكفير عن أفعالك ؟
    Kefaret cezasından bahsediyorsun sonra da kapıdan bunu gönderiyorsun. Open Subtitles تتكلم عن التكفير ثم ترسله لى فى التو عبر الباب
    Kâbuslarını kullanarak günahlarının bedelini ödeyemezsin. Sabahlığımı getir. Open Subtitles لا يمكنك التكفير عن ذنوبك في الكوابيس أحضر لي ردائي
    Briony Tallis, yeni ve yirmi birinci romanınızın adı Atonement. Open Subtitles (بريوني تاليس)، روايتك الجديدة الحادية - - والعشرون، تحمل اسم "التكفير"، إنها
    Hatanı telafi etmenin yolu olduğunu mu düşünüyorsun? Çocuğu kurtarabileceğini, olanları geri alabileceğini mi? Sanıyorsun? Open Subtitles أتظن بأن هذا نوعاً من التكفير عن الذنب لقد أنقذت الفتى، تريد القيام بذلك مجدداً
    Çünkü ben yaptığım şeyleri telafi etmeye çalıştım. Open Subtitles لأنى كنت احاول التكفير عن الاشياء التى ارتكبتها
    Hata yapsan da bunu telafi edebilirsin. Open Subtitles و يمكنهم التكفير عنها و هم على قيد الحياة
    Normal prosedür izlenmediği için bu cinayette maktulün ailesinin gönlünü almak için telafi ürünü verilemez. Open Subtitles في الأجرائات العادية، لم تتبع، هذا القتل لا يمكن التكفير عنه. عن طريق تعويض عائلة القتيل.
    Büyük günahlar için büyük Kefaret küçük günahlar için küçük Kefaret... Open Subtitles التكفير الكبير .. للذنوب الكبيرة التكفير الصغير ..
    Şimdi suçluluk duymanın sırası değil. Kefaret mi istiyorsun? Open Subtitles ليس الآن هو وقت الشعور بالذنب، أتريد التكفير عن ذنبك؟
    Hacıların hayatta yaptıkları kötülükler için Kefaret ödeme arzusunu sembolize ediyorlar. Open Subtitles فهي توحي برغبتها في التكفير عمّا ارتكبته من شر مثلما يفعل الشخص المكفر عن خطاياه في حياته
    Kefaret olarak beni kararlaştırarak onlarla iletişim kurmayı kabul etti. Open Subtitles و موافقته على الإتصال بهم يبدو لي كنوعٍ من التكفير عن ماضيه
    Yaptığının bedelini ödemek istiyorsan, bu senin tek şansın. Open Subtitles إن أردتَ التكفير عمّا فعلتَه فهذه هي فرصتك الوحيدة
    Vietnam'daki günahlarının bedelini ödemek istediğini söylüyor. Open Subtitles يقول إنه يريد التكفير عن خطاياه في فييتنام
    Briony Tallis, şimdi yeni romanınız Atonement hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles (بريوني تاليس)، أود التحدث الآن عن روايتك الجديدة، "التكفير
    - tövbe etmek için son çabası birlikte yaptıkları korkunç şeyler için eski ekip arkadaşlarının infazı. Open Subtitles وسيلته الأخيرة في التكفير عن ذنبه كانت قتل جميع أفراد فريقه القديم. ليكفر عن كل الأشياء الرهيبة التي فعلوها معاً.
    Elbette hayırseverliğin doğasında bu var. Suçun kefareti. Open Subtitles طبعاً فهذه هي طبيعة الإحسان، التكفير عن الذنوب
    Sanırım ben de o kadar değişmemişim. Belki de benim kefaretim için yapmam gereken budur. Open Subtitles أظنني لم أتغير أيضًا، ربّما هذا ما عليّ التكفير عنه.
    Forli'deki mağlubiyetin belki de bir şeylerin kefaretiydi. Open Subtitles أنت هٌزمت في فورلي ربما عليك التكفير عن ذلك
    Geri kalan hayatım boyunca bunu düzeltemeyeceğimi ve yapmak zorunda kalacağım son hatanın bu olmayacağını bilerek yaşamak zorundayım. Open Subtitles سأحيا بهذا الذنب يوميًا لبقية عمري عالمة بأنّي لا يمكنني التكفير عنه وبأنه لن يكون آخر خطأ اضطر لاقترافه في حياتي.
    Aranızda kefaretin anlamını bilen var mı acaba? Open Subtitles ولن تكون هناك التكفير. لا أحد هنا يعرف حتى ما تكفير وسيلة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more