Makineler hızlanıyor, daha ucuz oluyor, ufukta bazı umut veren teknolojik gelişmeler var. | TED | الآلات تصبح أسرع، وأقل كلفة، وهناك بعض التطورات التكنولوجية الواعدة فقط في الأفق. |
Aya iniş uzun bir dizi teknolojik zafer bağlamında gerçekleşti. | TED | ظهرالهبوط على القمر في سياق سلسلة طويلة من الانتصارات التكنولوجية. |
teknolojik destek almadan bile iyi bir tanı koyucu olabilirsin. | Open Subtitles | قد تجدين حتى أنه دون الدعامات التكنولوجية ستصبحين أفضل بالتشخيص |
Mevcut üretim ile büyük teknoloji inovasyonları, üretimin büyük tekrar icadını gerçekleştirmek için bir araya gelseler ne olurdu? | TED | ماذا لو كان التصنيع الحالي والابتكارات التكنولوجية الكبيرة جاءت معًا لصنع التجديد التصنيعي الكبير القادم |
diyor. Bunların hepsi benim için çok ilginç, çünkü ben bir teknoloji etnografıyım. | TED | هذا مثير للاهتمام بالنسبة لي لأنني عالمة في مجال الأعراق البشرية التكنولوجية. |
Yetkililer ve teknik destek gerekecek. | Open Subtitles | سنحتاج بعض الأشخاص والمساعدة التكنولوجية |
Aslında, senin teknolojik yeteneklerine sahip birinin senin olsun veya olmasın herhangi bir banka hesabına erişebileceğinden şüphem yok. | Open Subtitles | في الواثق، أثق أنّ شخصًا بقدراتك التكنولوجية لن يُعاني في الوصول إلى حسابات بنكيّة سواءً كانت تخصّه أم لا |
Yenilennebilir enerji, teknolojik verimlilik üzerinde çok daha fazla etkiye sahip olmalıdır ve Vinod, John Doerr, diğerleri ve burada bulunan sizlerin çoğunuz | TED | الطاقات المتجددة وعلى هذا المستوى من الفعالية التكنولوجية يمكن أن تحقق هذا التغيير. |
Bunun yerine, bu gerçek şaşalı teknolojik çözümleri tercih ederiz, ki maliyeti çok büyük paralardır. | TED | و عوضا عن ذلك، نفضل هذه الحلول التكنولوجية اللامعة، و التي تكلف مبالغ هائلة من الأموال. |
Ama sadece bu ağır kamyonlardaki teknolojik tasarruf bu oranı 2/3'e kadar yükseltebilir. | TED | و حتى الوفورات التكنولوجية في الشاحنات الثقيلة يمكن أن تصل إلى ستة وستين بالمئة. |
çünkü içimden bir ses hayalini kurduğumuz teknolojik yeniliklerin ve cihazlarımızın bize daha iyi insanlar olmamız için ilham verebileceğini söylüyor. | TED | لأنّ لديّ حدسا أن العديد من الابتكارات التكنولوجية لدينا، الأجهزة التي نحلم بها، يمكن أن تلهمنا لنكون بشرا أفضل. |
Kimse Google ve bu kadar teknolojik çeşidin olduğu bir dünyaya henüz yetiştiğini düşünmüyor. | TED | لا أحد يفكر أننا قد حوصرنا في عالم حيث غوغل و كل هذه الخيارات التكنولوجية. |
Artık hayal edilemez teknolojik başarıları düşünebilmekte çok rahatız. | TED | نحن الآن مرتاحين للغاية في تخيلنا للإنجازات التكنولوجية الخيالية. |
İmalat alanını yeniden yaratmakta başarısız olduk ve büyük teknolojik gelişmeler ondan uzakta gelişti. | TED | لقد فشلنا بالتجديد في مساحة التصنيع والابتكارات التكنولوجية الكبيرة كانت بعيده عن ذلك |
Okulda bulduğum kullanılabilir teknolojik malzemelerin çoğu korkunç durumdaydı. | TED | ما وجدته هو أن معظم المجموعات التكنولوجية المتاحة في المدرسة تبدو مخيفة قليلاً. |
Tasarım söz konusu olduğunda, teknoloji her zaman işin içindedir, ama bilim daha az dahil olur. | TED | التكنولوجية تظهر على الساحة عندما يشارك التصميم لكن العلم يفعل القليل |
Ayrıca iklimi yeni teknoloji fırsatları, güvenlik ve yeni işler bağlamında da yeniden ele alabiliriz. | TED | كما يمكننا أن نعيد وضع المناخ في إطار يتعلق بالفرص التكنولوجية الجديدة، يتعلق بالسلامة وبالوظائف الجديدة. |
teknoloji dergisi olduğumuz için, doğal olarak, teknoloji trendleri yazmak ve bilmek zorunda olduğumuz birşey. | TED | من الطبيعي ، كونها مجلة تكنولوجية ، فإن الصيحات التكنولوجية هي شيء نكتب عنها ونحتاج أن نعرف عنها. |
Aynı zamanda, birçok şirket gibi, teknoloji trendlerine dayalı ürün üretiyoruz. | TED | كالعديد من الشركات، أيضًا نحن نقوم بصنع منتج يستند على الصيحات التكنولوجية. |
Uzaylı teknolojisi bize karşı kullanılıyor. Satılmış insanların insanlığa karşı komplosuyla. | Open Subtitles | التكنولوجية الفضائية تستخدم ضدنا بواسطة مؤامرة المرتشين من أشخاص ضد البشرية |
Peki ya insan bedeninin modern teknolojiyle yeniden şekillendirilmesi? | Open Subtitles | وماذا عن اعادة تشكيل جسم الانسان بإستخدام التكنولوجية الحديثة. ؟ |