"التكيّف" - Translation from Arabic to Turkish

    • uyum
        
    • adaptasyon
        
    Kutup ayısı ailesi, hızla değişen yuvalarına uyum sağlamak zorunda. Open Subtitles يتعيّن على عائلة الدب القطبي التكيّف مع وطنهم سريع التقلّب
    Artık yavru mercanların, yetişkinlerin uyum sağlayamadığı bazı zor şartlara uyum sağlayabildiğini düşünüyoruz. TED وبدأنا نفكر أن صغار المرجان قد يكون ليها القدرة على التكيّف مع بعض هذه الظروف على عكس البالغ منها.
    Yetişkin mercanlar dünyamıza uyum sağlama konusunda daha az istekli olsalar da bunu yapabilirler. TED ربما هي قادرة على التكيّف بسهولة أكبر على كوكب الإنسان هذا.
    Şanslıyız ki bu adaptasyon geliştikçe orak hücreli anemiye dayanıklılığımız da artıyor. TED لحسن الحظ، عندما يزدهرهذا "التكيّف"، فإنّ فرصة علاجنا لفقر الدمّ المنجليّ تتحسّن.
    Bu yetenekler sıtma ve orak hücreli anemiden en çok etkilenen bölgelerde yaygınlaştıkça bu adaptasyon sayesinde daha fazla hastanın yaşam kalitesini artırabiliriz. TED وذلك لأنّ هذه الأدوات أصبحت متاحة في المناطق الأكثر تعرّضًا للملاريا ومرض فقر الدمّ المنجليّ، أصبح بإمكاننا تحسين مستوى المعيشة للكثير من المرضى الذين يعانون من هذا التكيّف المؤذي.
    O zamandan beri, ölüme neden olan pek çok faktörü yöneterek uyum sağlamayı öğrendik, çevresel maruziyet ve beslenme gibi. TED ومنذ ذلك الحين، تعلمنا التكيّف عن طريق إدارة العديد من العوامل التي تسبب الوفيات، مثل التعرض البيئي والتغذية.
    uyum yeteneği: Değişimin kaçınılmaz olduğu durumlarda kişinin nasıl tepki verdiği ve daha fazlası. TED إنها القدرة على التكيّف: إلى أي مدى يُجيدُ هذا الشخص الاستجابة لحتميّة التغيير، والكثير حول هذا الشأن.
    Simülasyonlar hakkında egzersiz yapmak, bir çeşit güvenli test alanıdır, uyum yeteneğimizi geliştirebilmek için. TED التدرب على المحاكاة هو حقل تجارب آمن نوعًا ما لتحسين القدرة على التكيّف.
    Böylelikle onun önceki başarısı uyum potansiyelinin düşmanı hâline geldi. TED على هذا النحو، فإن نجاحه السابق قد صار العدو ضد قُدُراتِه على التكيّف.
    uyum gostermeyi basardik. Ve tum gezegeni ele gecirdik. TED و قد تدبرنا أمر التكيّف. وقد قهرنا كامل الكوكب.
    Bu uyum sağlayabilme, memelilerin çok sıra dışı ortamlarda dahi yaşayabilmelerini mümkün kılan en önemli özelliğidir. Open Subtitles القدرة على التكيّف هي قوة الثدييات العظيمة تمكّنهم من النجاة في بعض الأماكن الغير محتملة
    Merhaba, millet. Evet. uyum sağlamam zor oldu. Open Subtitles مرحباً بكم جميعاً، أجل، لقد كان التكيّف عصيباً.
    Bak, uyum sağlamaya çalıştığını biliyorum. Open Subtitles انظري , أعلم انّكِ تريدين التكيّف في ذلك
    Eğer hayatta kalmak istiyorsan, uyum sağlamak zorundasın. Open Subtitles ،إذا تريدين البقاء على قيد الحياة عليكِ التكيّف
    Ağaçların azlığı ve aralarındaki büyük uzaklıklarla atalarımız ortama uyum sağlamak zorundaydılar. Open Subtitles بنقصالأشجاروزيادةالمسافةبينها.. على أسلافنا التكيّف.
    Hayvanlar ve insanlar arasında ancak uyum sağlayabilenler değişen Arktik'te yaşamaya devam edecek. Open Subtitles بالنسبة للحيوانات والبشر، سيكونون أولئك من يسعهم التكيّف الذين سيزدهرون في القارة الشمالية المتغيرة
    Yıllarca uyum sağlamaya çalışarak oğlunun çektiği gibi acı mı çekelim? Open Subtitles إذًا يمكننا أن نعاني سنواتٍ من الألم محاولين التكيّف كما عانى ابنُك؟
    Ancak uyanık bir lemur türü değişen koşullara uyum yeteneği ile, hayatta kalma konusunda oldukça iddialı. Open Subtitles لكن نوعًا واحدًا منها راهن على نجاته بقدرته على التكيّف مع الظروف المتغيّرة
    Sosyal ortamlara adaptasyon sorunu. Open Subtitles "عنيفة، مصدر خطر، لا يمكنها التكيّف إجتماعياً"
    Bunun anlamı; moleküler yapısı... morfolojik olarak bir adaptasyon gösterip elektromanyetik kullanıma elverişli hale geliyor. Open Subtitles والتي تعني تلك مرونة التكديس الجزيئي... مزودة بصرف كبير، التكيّف خلال... الكهرومغناطيسية، والتلاعب بقضيّة الكمية!
    - ...tahmin edebiliyorum. - Ben adaptasyon sağlayamam. Open Subtitles من الصعب أن تتكيّف - لا أقدر التكيّف -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more