Kara deliğin ilk resminin alınmasındaki benim rolüm mümkün olan en makul resmi bulacak ve aynı zamanda teleskop ölçülerine uyduracak algoritmayı dizayn etmektir. | TED | ولذا، فإن مهمتي للمساعدة والحصول على أول صورة للثقب الأسود هي تصميم خوارزمية تعمل على إيجاد أكثر الصور منطقية وتتطابق مع مقاسات التليسكوب كذلك. |
Genelde parçaları bir araya getirmek için görünen yapboz parçalarını kullanırız ki bu parçalar bizim teleskop ölçeğimize uymaktadır. | TED | ونقوم باستخدام أجزاء الأحجية الصغيرة لدينا لكي نكون صورة تتوافق مع قياسات التليسكوب لدينا. |
Arthur, bu çok tehlikeli bir yol teleskop icat edilmeden önce kullanılan bir yolmuş bu | Open Subtitles | التقسيم طريقة خطيرة جداً لقد تم إستخدامها قبل أختراع التليسكوب |
Bulunduğunuz yerden ileriye dikkatlice bakın -- Demek istediğim, buradan bir teleskopla bakın -- ve yıldızlara benzer şeyler göreceksiniz. | TED | أعني من هذا المكان باستخدم التليسكوب.. وسترى أشياء تبدوا مثل النجوم. |
Bu karanlık penceresini kullanıp teleskopla kara deliğin... resmini çekmek için bu tek şansımız. | Open Subtitles | انها فرصتنا الوحيده لاستخدام نافذه الظلام لتصوير هذا الثقب بذلك التليسكوب |
Teleskopun keşfinden önce son birkaç 10 yılda yaptığı bu gözlemler, o zamana kadarki yapılanların içinde en duyarlısıydı. | Open Subtitles | البيانات الموجودة فى العقود الأخيرة قبل اختراع التليسكوب كانت إلى حد كبير الأكثر دقة فى هذا الزمان |
Jüpiter, teleskopta güzel yüzlü bir gezegen olmanın çok ötesinde. | Open Subtitles | المشتري ليس مجرد كوكب ذو منظر جميل من خلال التليسكوب |
Demin hafta sonunu teleskop laboratuvarında geçireceğimi öğrendim. | Open Subtitles | مهلًا , أنا اكتشفت للتو يجب أن أكون في معمل التليسكوب طوال نهاية الأسبوع |
Olay yeri incelemecinin, yüz yapısına ilişkin kendi bilgilerini kullanarak resmin parçalarını birleştirmek için kısıtlı tanımlama kullanması gibi geliştirdiğim bu resim algoritması da evrende madde gibi görünen resme bizi yönlendirmesi için bizim kısıtlı teleskop verilerini kullanmaktadır. | TED | وبصورة مشابهة لكيفية عمل رسام الطب الشرعي حيث يستخدم أوصاف محددة لتركيب صورةٍ ما مستخدمين معرفتهم بتركيب الوجه، فإن خوارزمية الصور التي طورتها تستخدم بيانات التليسكوب المحدودة لكي تدلنا على الصورة التي تطابق ما هو موجود في كوننا. |
Ben de size teleskop konusunda teşekkür ederim. | Open Subtitles | و شكراً لك لمساعدتى بشأن التليسكوب |
Portakal ve bu şey, bu teleskop bu teleskop aşağı taraftaydı. | Open Subtitles | ماذا؟ و البرتقاله ...و هذا التليسكوب هذا التليسكوب كانا بالأسفل |
teleskop lensi yapmanın ilk adımı. | Open Subtitles | المرحلة الأولى لصناعة عدسة التليسكوب |
teleskop odasında olmasının sebebi de buydu. | Open Subtitles | لهذا السبب كانت بغرفة التليسكوب |
teleskop odasındayız, yıldızların altında yemek gibi olacak. | Open Subtitles | ! نحن بغرفة التليسكوب سيكون هذا كالعشاء أسفل النجوم |
Bir kağıda, teleskopla aldığı Güneş görüntüsünün izdüşümünü alarak lekeleri takip etti. | Open Subtitles | قام بتكوين صورة للشمس بإستخدام التليسكوب على ورقة |
Bu kadar büyük bir teleskopla bile insan gözü ihtiyaç duyulan detayı algılayabilecek yeterlilikte değildir. | Open Subtitles | ولكن حتى مع هذا التليسكوب الكبير فإن هناك تفاصيل لا تستطيع العين البشرية التقاطها |
Yalnızca teleskopla gördüğün yabancı bir dünyaya inmek gibi bir şeydi. | Open Subtitles | الأمر مثل السفر إلى بلد أجنبي كنت تراه فقط من خلال التليسكوب |
O zaman bu dandik teleskopla ne yapıyoruz burada? | Open Subtitles | إذاً ما الذي نفعله بالخارج هنا مع هذا التليسكوب الردئ ؟ |
Teleskopun kocaman aynaları Andrea Ghez'e galaksimizin merkezini şimdiye kadar gözlenebilecek en detaylı bir şekilde gözleme imkanı tanıdı. | Open Subtitles | مرآة التليسكوب الواسعة تمكن أندريا جيز من دراسة مركز مجرتنا بدقة أعلى بكثير عن ذى قبل |
- Bilmiyorum teleskopta bişey göründü... ama Arthur olduğunu sanmıyorum Bi yere uçtu | Open Subtitles | أين "ارثر"؟ - لا أعرف - هناك شئ خرج منطلقاً من التليسكوب مثل قذيفة المدفع |
teleskobu çevirdik ki, bulutlar ayın etrafını kapladı | Open Subtitles | لقد كنت علي وشك المرور من خلال التليسكوب ثم عبرت سحابة وغطت ضوء القمر |