Onlara bir dilekçe imzalatacağız. | Open Subtitles | نحن فى سبيلنا لنجعلهم يوقعون التماسا هذا ما سنفعله |
Hastalık nedeniyle salıverilmesi için mahkemeye dilekçe verdim. | Open Subtitles | لقد قدمت التماسا إلى المحكمة للعفو عنه |
Hastalık nedeniyle salıverilmesi için mahkemeye dilekçe verdim. | Open Subtitles | لقد قدمت التماسا إلى المحكمة للعفو عنه |
Diğerleriyle birlikte bu iki durum -- yeniden inşa edilen ani, görgü tanığının yanılabilmesi gerçeği -- Ellen Eggers adında muazzam bir avukatın başı çektiği, yeteneklerini ve tecrübelerini bir araya getirip bir üst mahkemeye dilekçe vererek tekrar bir duruşma düzenlenmesi ve Francisco Carillo'nun tekrar yargılanmasını isteyen bir grup temyiz avukatının araştırmasının bir parçasıydı. | TED | كان هنالك إعتبارين من بين الإعتبارات - ترميم الذاكره، حقيقه قابليه الخطأ لشهود العيان التي كانت جزء من التحميس لمجموعه من محامي الطعن بقياده المحامي الرائع الين ايقيرس لتجميع خبراتهم ومواهبهم معا ويقدموا التماسا إلى المحكمة العليا لإعادة محاكمته لفرانسيسكو كاريو. |
Belediyeye dilekçe yazdım, imza topladım ve artık Brooklyn'de onun adına küçük bir park olacak. | Open Subtitles | لقد قدمت التماسا لمجلس المدينة، وحصلت على التوقيع... والآن ستكون تلك الحديقة أروع (قطعة أرضية في (بروكلين والتي تحمل اسمه |