Eğer bu tehdit gerçekse, o halde muhtemelen, Sentox sinir gazını ellerinde bulunduran teröristlerle bu saldırıyı planlayanların aynı kişiler olacağını farkedemedin mi? | Open Subtitles | هل دار بخاطرك أنه إذا كان التهديد حقيقياً, فربما يكون الارهابيون الذين بحوزتهم غاز الأعصاب |
Eğer tehdit gerçekse, kargo gemilerinin herhangi birisinin patlamasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | إذا كان التهديد حقيقياً , لايمكننا ترك أي من سفن الشحن تنفجر |
Eğer bu tehdit gerçekse -ki ben hâlâ inanmıyorum-, cadılar topluluğuna karşı kılıçlar, oklar, yaylar ve iksirlerle nasıl savaşırız? | Open Subtitles | إذا كان هذا التهديد حقيقياً وما زلت لا أصدق هذا فكيف لنا مواجهة سحرة يحملون أسلحة وأقواس وأسهم وجرعات؟ |
Eğer bu tehdit gerçekse ve gidersem, Charlie ve tüm çocukları tehlikeye atarım. - Yeni parti. - Kahretsin. | Open Subtitles | إن كان هذا التهديد حقيقياً ، وحضرت إلى الحفل . يمكن أن أعرض (تشارلي) والأطفال إلى الخطر |