"التوابل" - Translation from Arabic to Turkish

    • baharat
        
    • baharatlar
        
    • baharatlı
        
    • baharatları
        
    • baharatı
        
    • sos
        
    • Spice
        
    • çeşni
        
    • baharatların
        
    • sosu
        
    • baharatlarla
        
    • biberi
        
    • baharata
        
    • baharatın
        
    • Baharatmobil
        
    baharat rafından bir şey alıp suratına vurdun ve ölüverdi. Open Subtitles أخذتِ شيئاً من رف التوابل وضربته في الوجه، فسقط قتيلا.
    Ya baharat ve bitkileri boya amaçlı kullanabilseydik? TED ماذا لو استطعنا استخدام التوابل والأعشاب في صباغة ملابسنا؟
    Arkeologlar, 23 bin yıl öncesine kadar uzanan insan kalıntılarıyla birlikte hardal gibi baharatlar buldu. TED اكتشف علماء الآثار بعض التوابل مثل الخردل جنباً إلى جنب مع أثريات بشرية يرجع تاريخها إلى 23,000 سنة خلت.
    Spagetti sosunu sade sevenler, spagetti sosunu baharatlı sevenler ve ekstra topaklı sevenler. TED هناك أناس يفضلون صلصلتهم خفيفة, وهناك أناس يفضلونها كثيرة التوابل و هناك من يفضلها مكتنزة.
    Sadece bir kereliğine baharatları kendim için kullansam daha kolay olurdu. Open Subtitles سيكون الأمر سهلاً . إذا إستخدمت التوابل ولو مرة واحدة لنفسي
    Bir adam kıyamet gününe kadar hazır yiyeceklerle yaşayabilir,eğer yeteri kadar baharatı varsa. Open Subtitles الرجل يستطيع الي على الطعام المعلَّب من هنا إلى يوم الحساب إذا حصل على التوابل الكافيه
    Bana sos için tabak getirir misiniz? Open Subtitles هل تستطيع أن تحضر لى طبق جانبى لمزيد من التوابل
    Kessel'in baharat madenlerine gönderileceğiz yada ezilip kimbilir ne olacağız! Open Subtitles سَنُرسَل إلى مناجم التوابل فى كاسيل أَو سيدمرونا
    O deliği marul, domates, soğan, baharat ve gizli sosumuzla dolduruyorum. Open Subtitles بالخسِّ و الطماطم و البصل و التوابل. و اغطيها بالمخلل
    Yani köftenin içinde kıyma, ekmek kırıntıları ve baharat var. Open Subtitles رغيف اللحمه عباره عن فتات خبز و بعض التوابل و لحمه مفرومه
    Yoksa sizler de "baharat Erkekler" falan mısınız? Open Subtitles افترض انكم فتيان التوابل او شئ من هذا القبيل؟
    Istakoz çorbasına baharat katmak dışında kremaların üstüne osuruyor ve mantar çorbasının kreması olarak da... Open Subtitles ككجزء من التوابل والقواقع البحريه كان يخرج ريحاً على الحلوي يعطس في البقوليات وكذلك بالنسبة لكريمة حساء عيش الغراب
    Bunun amacı ipek ve baharat yoluna daha kolay girebilmekti. Open Subtitles من التي يمكن أن اختراق بسهولة أكبر الحرير الغنية وأسواق التوابل من الشرق.
    Kendi hayatlarınızdan ebediyen vazgeçmeye hazır mısınız, baharatlar uğruna? Open Subtitles هل أنتِ مستعدة لتُوْهبي حياتك لأجل التوابل ؟
    Ama bir sultan görevinde başarısız olursa... baharatlar onu cezalandıracaktır. Open Subtitles .. ولكن لو قصرت أي عاشقة في عملها . التوابل سوف تُعاقبها
    Bilmiyorum. Ama baharatlı bir şey olduğuna eminim. Open Subtitles لا أعلم، لكنّي متأكدّة أنه نوع من التوابل
    Okuyabilirsin, şekiller çizebilirsin baharatları alfabetik sıraya dizebilirsin, ne olursa. Open Subtitles تستطيعين أن تقرأي, أو تخربشي رتبي التوابل أبجديا أي شيء
    baharatı emin yolla yetiştirmezsen sana itaat etmez artık. Open Subtitles عندما يبدأ الخلط . ولن يستغرق الأمر طويلاً حتي تبدأ التوابل بإطاعتك
    Hamburgere koyulabilecek tek sos ketçaptır! Open Subtitles ان التوابل الوحيدة التى توضع على الهامبرجر هى الكاتشاب
    Siz iki küçük Spice Girls kiminle konuştuğunuzu sanıyorsunuz? Open Subtitles من انتما يا فتيات التوابل اعتقت انكم تتحدثون الي
    Geleneklerine... bağlı her Amerikalı bilir ki hamburgerin üzerine... koyulabilecek tek çeşni ketçaptır. Open Subtitles كل امريكى من ذوى الدم الاحمر يعلم ان التوابل الوحيدة التى توضع على الهامبرجر هى الكاتشاب
    Ama baharatların yiyecek veya ilaç olarak mı yoksa sadece dekorasyon için mi kullanıldığını bilmiyorlar. TED ولكنهم لا يعرفون ما إذا كانت هذه التوابل تستخدم للغذاء أو الدواء أو فقط للزينة.
    Yanına salata sosu koyunca, tatları aynı tavuğunki gibiymiş. Open Subtitles أسمع أن طعمهم يكون كالدجاج عند إضافة بعد التوابل
    Erkek arkadaşlarınız sizi öpmeye çalıştı mı yoksa baharatlarla yağlıyorlar mıydı? Open Subtitles لم تذكري بأن اصدقائك حاولوا في تقبيلك مع التوابل
    Varlığınla bu geceki gelişmelerin tuzu biberi olacağını biliyordum. Open Subtitles يا فيونا أعلم أن وجودك. سيضيف بعض التوابل لمجريات الليلة
    Ama bu insanüstü becerilerin neredeyse hepsi aynı kıymetli kaynağa dayanır: baharata. TED وكانت الغالبية العظمى من هذه الخصائص الخارقة تعتمد على مورد واحد ثمين: "التوابل".
    Bilgisayar, her bir baharatın dozunu ayrıştırır. Open Subtitles كانت الحواسيب لتحدّد كميات منتظمة لكلّ نوع من التوابل.
    İkinci sezonda bir bölümde Baharatmobil kızartma yağları yüzünden şarampole düşmüştü... Open Subtitles مثل تلك الحلقة من الموسم الثاني، سقطت مركبة التوابل في الخندق بسبب زيوت الطهي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more