"التين" - Translation from Arabic to Turkish

    • incir
        
    • İncirli
        
    • incirler
        
    • inciri
        
    • incirleri
        
    Başka bir ironi, çifte ironi şu ki oradaki incir ve zeytin ağaçlarından, Eduardo foie gras'dan daha fazla para kazanabilir. TED والسخرية الأخري الأكبر ان ذلك يحتوي علي التين والزيتون ادواردو يمكنه ان يجني اموالا من ذلك اكثر من اموال فطيرة الأوز
    Bu aslında bir incir parçasıdır. Aslında incir suyu ile kaplanmış herhangi bir nesneyi alabilirsiniz TED هذه في الواقع قطعةٌ من التين. في الواقع إذا أخذت أي جسمٍ وطليته بعصير التين
    Bu film Costa Rika - Monteverde'de çekildi ve sanıyorum, kökleri toprak dışında da uzayabilen dev incir ağacına tırmanmayı hissetmenin en iyi yolu. TED تم تصوير هذا في ماونتفيردي، كوستاريكا واعتقد انه يعطينا انطباعا أفضل من ما يشبه لتسلق شجرة التين العملاقة.
    Borsada kaybettiğim zaman, tüm gün yatağa yatıp incirli kurabiye yerim. Open Subtitles عندما أفقد في السوق، ووضع في السرير وتناول نيوتن التين كل يوم.
    Adam öldürülmeden önce incirler midesinde en fazla 1 saat durabilirdi. Open Subtitles بقي التين في معدته لما لا يزيد عن ساعة حين قُتل
    Karısı onu gıdayla zehirledi... Ağaçta dalında asılı inciri zehirleyerek onu öldürdü. Open Subtitles كانت زوجته تعرف بأنه يملك من يتذوق طعامه بدلًا منه لذا قتلته من خلال دس السُم في التين الموجود على الشجرة
    Pastırmalı incirleri kaçırıyorum şu an! Open Subtitles هذا لأنني أفتقد التين الملفوف باللحم المُقدد
    Kasabadaki incir ağacını biliyor musun? Open Subtitles تعرف شجرة التين التي في المدينة؟ جاءت قبل مائة سنة
    Yaratılışımızda yok mu zaten... incir ağaçları incir vermek içindir, bal arıları bal yapmak içindir, aslanlar da topraklar fethetmek içindir... Open Subtitles أن تعطى شجرة التين تيناً و أن تعطى النحلة عسلاً و أن يسقط الأسد فوق الحمل ؟
    Geçen yıl bir tane incir ağacı görmüştüm, bu da suyun varlığına işarettir. Open Subtitles العام الماضي شاهدت شجرة التين هذا يعني وجود المياه
    Badem, iki ardışkuşu, bir sepet incir... Open Subtitles حزمة من اللوز , طيور السمان وسلة من التين
    Bu, son saklanma yeri. Son incir yaprağı. Open Subtitles ذلك المخبأ النهائي هو ورقة التين النهائية
    Ve insanlar incir gönderirdi, Noel'de bile değil ekimin ortasında. Open Subtitles وبعض النّاس تقوم بإرسال التين ليس في أيّام عيد الميلاد حتى في منتصف شهر أكتوبر
    İncir yetiştiği her yerde, farklı türlerden bir çok hayvanı çeken bir mıknatıs gibidir. Open Subtitles حيثما يَنْمو التين يعمل كمغناطيس يجذب انواعا مختلفة من الحيواناتِ
    İncir yıl boyunca meyve veren çok az ağaçtan biridir. Open Subtitles التين إحدى الأشجارِ القليلة التي تثمر على مدار العام
    İncir öyle gözde bir meyve ki, 44 farklı kuş ve maymun türü tek bir ağaçtan sırayla bir nevi vardiya usulü beslenirken görülebilir. Open Subtitles اشجار التين شعبية عند اكثر من اربعة واربعون نوعا من الطيور والقرود ما انفكوا يعملون بنظام النوبات على شجرة واحدة
    Tatlı olarak, benim de favorim olan tarçınlı, incirli ve ballı dürüm. Open Subtitles لدينا لفائف التين والقرفة والعسل المفضّلة لديّ
    Ve tatlı olarak, benim de favorim olan tarçınlı, incirli ve ballı dürüm. Open Subtitles وللتحلية لدينا المفضل لدي فطيرة التين والعسل الملفوف
    Uluyan maymunlar gibi yaprak yiyen türler için bile, olgun incirler kaçırılmayacak bir ziyafettir. Open Subtitles حتى لأكلةِ الورقةِ، مثل القرودِ النابحه إن حبات التين الناضجة الساقطة لا تعوض
    Yemek demişken, pastırmalı incirler nerede? Open Subtitles وبالحديث عن ذلك أين التين الملفوف بالحمد المُقدد ؟
    (Gülüşmeler) Masum misafirlere yüzyılın sonunda güveç sunuldu. Kahvaltı için de Türk inciri. TED (ضحك) وكانت تقدم للضيوف " الغير متوقعين " وكانت نكهة العصر هي التين التركي المطهي على الافطار
    Jambona sarılı incirleri denedin mi? Open Subtitles هل جربت التين الملفوف؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more