"التي أخذناها" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldığımız
        
    • bulduğumuz
        
    Tutuklandığında senden aldığımız izleri tutuyorlar. Open Subtitles إنها تطابق البصمات التي أخذناها منك عند القبض عليك
    Arabandan aldığımız örnek, bardan ayrıldığını söylediğin saatten 45 dakika sonra barda olduğunu gösteriyor. Open Subtitles إضافةً إلى أن العينة التي أخذناها من سيارتك تضعك في الحانة 45 دقيقة بعدما قلت بأنك تركت الحانة
    Mezarlığınızdan aldığımız adam da mumyalanmamış ve öldürülmüş. Open Subtitles الجثة التي أخذناها للمشرحة قد دفنت في مقبرتك , غير محنطة ومقتولة
    Müzayededen aldığımız banka poliçesini nakde çevirdim. Open Subtitles صرّفت الكمبيالة المصرفية التي أخذناها من دار المزاد.
    Cesette bulduğumuz meni örneğini tutmuyor. Open Subtitles لا تطابق على عينة السائل المنوي التي أخذناها من الجثة
    Omzundan aldığımız bu kötü çocuk da, senin silahından. Open Subtitles وتلك الرصاصة التي أخذناها من كتفه تطابق سلاحك
    Araçtan aldığımız kanıtları inceliyordum. Open Subtitles كنت أتفقد الأدله التي أخذناها من السيارة يا رئيسي
    Bilgisayarından aldığımız dosyalardaki şifreyi çözmeye devam etmen gerekiyor. Open Subtitles أريدكِ أن تستمري في المحاولة لفك الملفات التي أخذناها من حاسوبه
    Ama cesetten aldığımız bazı örneklerde adamın DNA'sı olabilir. Open Subtitles هناك فرصة أن بعض العينات التي أخذناها من دمه يكون بها حمضه النووي
    Sevgilisini aldığımız çocuk sorun yaratıyor. Open Subtitles تلك الفتاة التي أخذناها لدينا مشكلة مع صديقها..
    aldığımız DNA örnekleri üç farklı yaşam biçimi temsil ediyor. Open Subtitles عيّنات الحمض النووي التي أخذناها يبدو أنها تمثّل ثلاثة أشكال حياة مميّزة
    Şu evdeyken aldığımız ilaçlar ne kadar eder? Open Subtitles حسناَ العقاقير التي أخذناها من رعاية البقر ما هي ؟
    Bu evden aldığımız şeyler, değil mi? Open Subtitles من كل هذه الأشياء التي أخذناها من ذاك البيت، أليس كذلك ؟
    Senin silahınla revirden aldığımız kemik kesiciler var sadece. Open Subtitles مسدسك ومناشير العظام هذه التي أخذناها من قسم العناية الطبية
    Patolog aldığımız kitlenin teratom olduğunu doğruladığı anda arabama gidip topuklularımı alacağım ve... Open Subtitles بمجرد تأكيد أطباء التشرح المريض أن الكتلة التي أخذناها كانت ورما مسخوما، سأخرج إلى سيارتي،
    Öyle bir plan yaptım ki, şerif arkadaşından aldığımız tomar var ya tavuk yemi gibi görünecek. Open Subtitles لقد خططت لبعض الكمية التي أخذناها من صديقك سوف تبدوا مثل غذاء الدجاج
    Bu alan, ruh sarmaşıklarıyla dolu ve görünüşe göre, Cumhuriyet Şehri'nden aldığımız örneklerden bile daha güçlüler. Open Subtitles هذه المنطقة ملئية بالجذور الروحية ويبدو أنها أقوى بكثير من العينات التي أخذناها من مدينة الجمهورية
    Ama düşürdüğü telefondan aldığımız parmak izi geçekmiş. Open Subtitles لكن البصمة التي أخذناها من الهاتف الذي سقط منها كانت حقيقيّة.
    Bunlar sabotaj sonrası aldığımız fotoğraflar. Bunlarda şimdi, üç ay sonra. Orada bir şeyler oluyor. Open Subtitles هذه الصور التي أخذناها بعد العملية ، وهذه الآن بعد ثلاثة شهور ، يوجد شيء يجري هناك
    Ayrıca katilin girdiği noktada bulduğumuz ve kime ait olduğunu bilmediğimiz kan lekelerine de bazı testler uyguladım. Open Subtitles أيضاً وصلت لدم وجهول وجدته على نقطة دخول القاتل إزاء عينات الإقصاء التي أخذناها من العائلة وجدت بعض الحلقات المشتركة
    Olay yerinde bulduğumuz spor çantasına bir göz attım. Open Subtitles أنظري بداخل الحقيبة الرياضية التي أخذناها من مسرح الجريمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more