Belki o zaman ihtiyacım olan cevabı öğrenirim. | Open Subtitles | عندئذ ربما سوف اجد الاجابات التي احتاجها |
Sen ve iki tane favori torunumla ihtiyacım olan tüm aileye sahibim. | Open Subtitles | لدي كل العائلة التي احتاجها معكِ وحفيدتاي المفضلتان |
İhtiyacım olan büyü sevdiğim şeylerle birlikte odamda duruyor. | Open Subtitles | امم ,التعويذة التي احتاجها مثل اشياء في غرفتي |
Widmore'un, ihtiyaç duyduğu 300 cesedi çıkardığı yer. | Open Subtitles | والتي استخرج منها ويدمور الجثث الثلاثمائة التي احتاجها |
Cep hesap makineleri çıkmadan önceki günlerde, -- bankacılar, sigortacılar, gemi kaptanları, mühendisler gibi -- çoğu profesyonelin ihtiyaç duyduğu rakamlar, figür tablolarıyla dolu, bunun gibi kitaplarda bulunabiliyordu. | TED | وقبل اختراع آلة الجيب الحاسبة، كانت الأرقام التي احتاجها معظم المتخصصون، عمال البنوك ووكلاء التأمين وربابنة السفن والمهندسون موجودة في كتب مثل هذه، تمتلئ بجداول الأرقام. |
İhtiyacım olan cevaba çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت قريباً جداً من الوصول من الي الاجابات التي احتاجها |
- ihtiyacım olan tüm alana sahip olurum. - Hayır, bu bana lazım. | Open Subtitles | سأحصل على المساحة التي احتاجها لا, أنا احتاج ملابسي |
Çünkü ihtiyacım olan aileye sahip olduğumu farkettim. | Open Subtitles | لأني ادركت باني املك العائلة التي احتاجها |
Bu numarayı ararsan, sana ihtiyacım olan şeyi göndereceklerdir. | Open Subtitles | اتصلي بهذا الرقم وسيبعثون لكِ الاشياء التي احتاجها |
Ve bu da bana ihtiyacım olan bütün yetkiyi verir. | Open Subtitles | وهذا يعطيني الصلاحية التي احتاجها |
Ve benim ihtiyacım olan tek rahatlık sensin. | Open Subtitles | انت الراحه الوحيدة التي احتاجها |
İhtiyacım olan parça burda. | Open Subtitles | هذه هي القطعة التي احتاجها. |
Bende ihtiyacım olan tüm numaralar var, Dave. Mesela patronunun numarası. | Open Subtitles | اوه,انا لديه جميع الأرقام التي (احتاجها, يا (ديف |
Dunphy bezeleri ihtiyacım olan tüm ilaçları üretiyorlar. | Open Subtitles | غدد أل (دانفي) تنتج كل الأدوية التي احتاجها |
Ve üçüncü olarak, etkili aksetme yoluyla prosedürü tasarlamak ve tekrar gözden geçirmek için ihtiyaç duyduğu bilgiyi topladı ve sonrasında olayın gidişatına hakim olarak benim hayatımı kurtardı. | TED | وثالثا، من خلال التفكير المعمق، قام بتجميع المعلومات التي احتاجها ليصمم وينقح الإجراءات المتبعة، ليقوم بعدها وبيد من حديد بإنقاذ حياتي. |
Burası Tayland'daki bir mezarlık. Widmore'un, ihtiyaç duyduğu 300 cesedi çıkardığı yer. | Open Subtitles | هذه هي المقبرة بـ(تايلاندا) التي حفرها (ودمور) للثلاثمئة جثّة ونيّف التي احتاجها |