"التي بدأت" - Translation from Arabic to Turkish

    • başlayan
        
    • başladı
        
    • başlamış olan
        
    • etmeye başladığınızdan
        
    Basit zevk ve eğlence ile başlayan birçok tecrübe bizi büyük bir dönüm noktasına götüren bir arayışın sonucudur. TED و هذا السعي هو سبب العديد من التجارب التي بدأت بمرح بسيط وتسلية قادتنا في النهاية إلي اختراقات عميقة.
    Kurt, bak, ileri gitmek istemem ama yeni başlayan birçok grubu takip ediyorum ve en önemli kısım başlangıç. Open Subtitles نعم أنظر كيرت لا أحاول أن أستبق ولكنني أتابع الكثير من الفرق التي بدأت للتو وتقريباً جميعها عن البداية
    Nihayetinde yapılabilir olmaya başlayan bir yaklaşım erkekler için daha iyi doğum kontrol seçenekleri. TED أحد الخيارات التي بدأت تبدو حقيقة هو طرق أفضل لمنع الحمل لدى الرجال.
    Her şey iki yıl önce kafamdan darbe alıp beyin sarsıntısı geçirmemle başladı. TED التي بدأت قبل عامين، عندما اصطدم رأسي وحصل لي إرتجاج
    Ve bu yüzden inanıyorum ki, dünya vatandaşı olma hareketine 2012'de başlamış olan Davinia'dan çok şey öğrenebiliriz. TED هنا تحديدا أؤمن أننا نستطيع التعلم كثيرا من دافينيا. التي بدأت في العمل كمواطنة عالمية منذ 2012
    Bay Griffin, rahatlıkla söyleyebiliriz ki küçük arkadaşınıza yardım etmeye başladığınızdan beri polislikten vazgeçtiniz. Open Subtitles سيد (غريفين)، أعتقِدُ بأنّه يُمكننا القول بأمان ... لقد تم توقيفك عن وظيفة ضابط شُرطة منذُ اللحظة التي بدأت فيها بمساعدة صديقك الصّغير
    Ve endüstri vasıtasıyla yayılmaya başlayan bu yenilik dalgası da farklı değil. TED والموجة الجديدة من الابتكار التي بدأت تجتاح الصناعة لا تختلف.
    Çünkü planlama açısından ekonomik bozulma çevresel bozulmaya sebebiyet veriyor, bu da toplumsal bozulmaya neden oluyor. 1960'lı yıllarda başlayan bu yatırım azalması TED لأنه من وجهة نظر تخطيطية، فإن التدهور الاقتصادي يولد التدهور البيئي، والذي بدوره يولد التدهور الاجتماعي فتصفية الاستثمارات التي بدأت في عام 1960
    Batı Kıyısındaki tüm barış ve sevgi konuşmalarına güç sağlayan burada başlayan hareket. TED ومع كل الكلام عن السلام والمحبة في الساحل الغربي، كانت هناك عضلات للحركات التي بدأت بالظهور هنا.
    Ve yeni başlayan, bu durumun etkisini gösteren birkaç çalışma var. TED هناك بعض الدراسات التي بدأت في استعراض آثار ذلك.
    30 yıl önce o boş defterde başlayan bu devrim hayatımın işini şekillendirdi. TED تلك الثورة التي بدأت في هذا الدفتر الفارغ منذ 30 عاماً هي ما شكّل حياتي العملية.
    ki bu hasarlar mercanı yemeye başlayan ama şans eseri onu öldürmeden ilgisini kaybeden bir papağan balığı sürüsünden kaynaklanıyor. TED و السبب فيه هو مجموعة من سمك الببغاء التي بدأت في الأكل منه و لكنهم و لحسن الحظ فقدوا شهينهم قبل أن يقضوا عليه
    İlişkiler zorluklarla dolu olabiliyor. Özellikle yeni başlayan ilişkiler. Open Subtitles العلاقات ممكن أن تكون مخادعة خصوصا تلك التي بدأت قريباً
    Şimdi, aptallıktan bahsetmişken, ...aile kurmaya başlayan kadınlara, Susam Sokağını önermek için seni bu toplantı odasından atmalıydım, ama maalesef hesap vermem gereken bir yönetim kurulum var, ve bunu oyladılar. Open Subtitles , الآن , نتحدث عن الغباء عن المرأة التي بدأت بالعائله أنا كان يجب أن أرميكِ خارج غرفة الأجتماع
    İlk olarak suyu aramakla başlayan yolculuk bizi var olabileceğini düşündüğüm çok uzak gezegenlere götürdü. Open Subtitles الرحلة التي بدأت بالبحث عن المياه وصلت بنا إلى عوالم بعيدة هي . باعتقادى يمكن أن تكون موجوده
    Bu arada saat 12:17'de başlayan ve gayet rahatsız edici birkaç dakika boyunca süren çirkin gösteri hakkında şikâyet geldi mi? Open Subtitles هل تلقيت أي شكوى حول تلك القبلة التي بدأت الساعة 12: 17 مساء
    Bu işe başladığımızda bizimle birlikte başlayan diğer bütün firmalar, bittiler. Open Subtitles الشركات الأخرى التي بدأت عملها في الوقت الذي أسسنا فيه الشركة قد أفلست
    1970'lerde Portland kendisini Amerika'nın diğer kentlerinin hepsinden farklı kılan bir sürü karar almaya başladı TED بورتلاند اتخذت العديد من القرارات في السبعينات التي بدأت بتميزه من تقريبا كل مدينة أمريكية أخرى.
    Yakın zamanda bir düğüne katıldım, genç ve güzel bir kadınla karşılaştım bana hemen seçimi ile kaygısını anlatmaya başladı. TED مؤخرًا حضرت حفل زفاف حيث التقيت بامرأة شابة وجميلة التي بدأت على الفور بالحديث عن قلقها حيال اختياراتها
    Afrika protesto tarihinde iki büyük dalga oldu ve biz şu anda 2005'te başlamış olan bir üçüncüsünü deneyimliyoruz. TED كان هناك حركتان رئيسيتان للاحتجاج الافريقي ونعيشُ حاليًا الثالثة، التي بدأت عام 2005 تقريبًا.
    Ve uzak geçmişte başlamış olan savaşı bitirecek olan da benim. Open Subtitles و أنا سأضع نهاية لهذه الحرب التي بدأت في ذلك الزمن البعيد
    Bay Griffin, rahatlıkla söyleyebiliriz ki küçük arkadaşınıza yardım etmeye başladığınızdan beri polislikten vazgeçtiniz. Open Subtitles سيد (غريفين)، أعتقِدُ بأنّه يُمكننا القول بأمان ... لقد تم توقيفك عن وظيفة ضابط شُرطة منذُ اللحظة التي بدأت فيها بمساعدة صديقك الصّغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more