"التي قمت بها" - Translation from Arabic to Turkish

• yaptığım
• yaptığın
• Yani oluşturduğun
• yürüttüğüm

yaptığım tüm o korkunç, bencilce tercihlerin kafama dank etmesini bekliyorum.
واستمر بانتظار ان اصحح كل هذه الخيارات الانانية التي قمت بها

Ve babası olarak onun için yaptığım binlerce ufak şey geldi aklıma.
وكنت افكر في كل تلك الاشياء الصغيرة الكثيرة ..التي قمت بها كوالدها

Oradayken yaptığım şeylerden biri de B.M'ye katıldığımda 183 ülke vardı.
وبالمناسبة واحدة من الامور التي قمت بها عندما كنت في الامم المتحدة حينها كان هناك 183 دولة في الامم المتحدة

Kaybedecek çok şeyin vardı ve insanlar yaptığın özveriyi unuttu.
كان لديك الكثير لتخسره، والناس تنسى التضحيات التي قمت بها.

Çünkü benim yapmış olduğum iyi şeyler senin yaptığın kötü şeyleri aklamıyor.
لأن الأشياء الجيدة التي قمت بها .لا تبرر الأشياء الفظيعة التي اقترفتها

Yani oluşturduğun tüm o dosyalar...
كل تلك القضايا التي قمت بها...

Ben de onlara, DVD filmleri için yaptığım çeşitli açıklama bölümlerini içeren saatler dolusu ses kayıtlarımı gönderdim.
لذا قمت بارسال العديد من الساعات لتسجيلات صوتي تتضمن العديد من ملفات التعليق التي قمت بها على افلام الديفي دي

Aslında, sadece eğlenmek amacıyla yaptığım şeylerden biri; bu kod ile birşeyler yazabiliriz.
في الحقيقة، أحد الأمور التي قمت بها فقط لغرض التسلية هو أنه بإمكاننا الآن كتابة الأشياء بذلك الترميز.

Bu projenin amacı, bir: Geçmişte yaptığım şeyleri hatırlayamamaktan nefret ediyorum.
والغرض من هذا المشروع، واحد: أنا أكره عدم تذكر الأشياء التي قمت بها في الماضي.

Çok teşekkürler. Bunlar, geçen 20 yıl boyunca yaptığım tiyatro, opera ve filmlerden birkaç örnek,
هذه نماذج من المسرح والأوبرا والأفلام التي قمت بها خلال ال20 سنة الماضية

İlk olarak, yaptığım birçok tercihin mantıklı olmadığının farkına vardım.
أولًا، أدركت أن الكثير من الاختيارات التي قمت بها ليست عقلانية

Keith Krause ve diğerleriyle yaptığım araştırmalar 50.000 ile 60.000 arasında insanın savaş bölgelerinde öldürüldüğünü ortaya koyuyor.
الأبحاث التي قمت بها مع كيث كروز وآخرون أظهرت أن ما بين 50000 إلى 60000 من الناس يموتون في مناطق الحرب

Ulusal parklar üzerine yakın zamanda yaptığım bir seride bana ilham verdi.
ألهمني في السلسلة الأخيرة التي قمت بها في المتنزهات الوطنية.

Üç kız kardeşim var. Benim yaptığım birkaç kötülük var.
لدي ثلاث أخوات، بأمكاني تذكر بعض الأشياء السيئة التي قمت بها.

Akademik kariyerime başladığımda yaptığım ilk şeylerden biri bu bitkileri belgelendirmekti.
حين بدأت مساري الأكاديمي، من الأمور الأولى التي قمت بها هو توثيق هذه الأعشاب بدقة.

Kendine bir bak, oturmuş, yaptığın hatalar ve onları nasıl düzelteceğinle ilgili vızıldıyorsun.
اصغي لنفسك تجلس هناك وتشتكي بخصوص الأخطاء التي قمت بها كيف تريد استرجائهم

Henüz açma. Henüz açma. Renk seçimlerini yazacağım. Böylece herkes yaptığın seçimleri görebilir.
لا تفتحيه بعد. ولكنني سأدون ما اخترته لذا الكل سيرى الاختيارات التي قمت بها.

Bugün orta sahada yaptığın tutuş var ya...
: بخصوص تلك المسكة التي قمت بها في وسط الملعب اليوم

Baba, benim için yaptığın fedakarlığı anlıyorum.
أبي، أدرك قدر التضحية التي قمت بها من أجلي.

Bunun iyi tarafı da benim Hal ve Russ Smith ile birlikte yürüttüğüm deneylerin aksine sanal gerçekliği görebilmeniz için bütün bunları kendi başınıza yapmanıza gerek olmaması.
وما هو جيد حيال هذا ، على عكس التجارب التي قمت بها مع هال و بروس سميث، فانت لا يتوجب عليك برمجة تلك البرامج بنفسك لأجل رؤية الواقع الافتراضي.