| Bölgede ikinci oldun. | Open Subtitles | لدي أخبار جيدة لك لقد أتيت بالمرتبة الثانية على المنطقة |
| Buraya dönmeden önce, evlerinde bizi izleyen tüm seyircilerimize hatırlatmak istiyoruz, bu Mart, bu yıl ikinci kez Katie ve ben Twin Cities'e 2 hafta sürecek bir nehir gezisi düzenleyeceğiz. | Open Subtitles | قبل ان نباشر حلقتنا .. أود أن اذكر كل مشاهدينا في من زلهم إنه خلال شهر آذار المقبل للسنة الثانية على التوالي |
| Tatlım, çok isterdim ama ikinci maç başlıyor şimdi. | Open Subtitles | العسل، أحب أن، ولكن في المباراة الثانية على وشك أن تبدأ. |
| İkinci raunt başlamıştı ve zekice hamlelerle yenilmişti. | Open Subtitles | قاربت الجولة الثانية على الإنتهاء و كانت على وشك الخسارة بالفعل |
| Yani, biz kalbini kontrol ederken geçirdiği nöbet onun en azından ikinci nöbetiydi. | Open Subtitles | مما يعني أن النوبة التي أصابته بعد فحص القلب -كانت الثانية على الأقل |
| İkinci dalga yaklaşıyor. | Open Subtitles | الضربة الجويّة الثانية على أهبة الإستعداد |
| Tamam, şimdi, açının birini belirledik, şimdi de gidip sahil boyunda ikinci noktadaki yerimizi almak zorundayız. | Open Subtitles | قمنا الآن بتعيين زاوية واحدة علينا الآن أن نذهب لتعيين نقطتنا الثانية على طول الشاطيء |
| Birinci ve ikinci takım yerlerini aldılar, tamam. | Open Subtitles | الفرقة الثانية على أُهبَة أمام الباب الخلفي الفرقة الأولى و الثانية بمراكزكم، انتهى |
| İnternet sitesine göre ikinci kadın 13 ay önce kaybolan Danimarkalı bir fahişeye ait. | Open Subtitles | وفقاً للموقع الإلكتروني فإن الجثة الثانية على الجسر كانت لعاهرة دنماركية |
| İkinci yılda kısa çöpü çektim. | Open Subtitles | للسنة الثانية على التوالي أرعَ هذا الحفل |
| Öğrenciler, ikinci seferdir mezuniyet anarşisi ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | أيها الطلاب، للسنة الثانية على التوالي لدينا فوضى في الحفل الراقص، |
| Tamam, Hadi bakalım, işimize bakalım. Bayanların ibadet odası sağdan ikinci tamam. | Open Subtitles | غرفة صلاة النساء انها الغرفة الثانية على اليمين. |
| Aşağıya. Salonun karşısına. Soldan ikinci kapı. | Open Subtitles | الطابق السفليّ، عبر القاعة، الباب الثانية على اليسار. |
| Aşağıda. Soldan ikinci kapı. | Open Subtitles | الطابق السفلي، الباب الثانية على اليسار. |
| Emir Komuta zincirinde ikinci sıradaydı. Yani başkandı. | Open Subtitles | هي كانت الثانية على التوالي رئيسة ذلك الحين |
| Sağdan ikinci yıldızı bul ve sabaha kadar ona doğru uç. | Open Subtitles | النجمة الثانية على اليسار وإتجه للأمام مباشرة حتى الصباح |
| Hayatımın geri kalanını ikinci sınıf bir insan gibi yaşattın, hemde ilk doğan oğlum olmama rağmen. | Open Subtitles | لقد لعنتني لأعيش بقية حياتي مواطن من الدرجة الثانية على الرغم من كوني إبنك البكر |
| Onu gördüm. Birinci kat, sağdan ikinci pencere. | Open Subtitles | لقد رأيتها الطابق الأول ، النافذة الثانية على اليمين |
| Hatta ikinci derece cinayeti ise nefsi müdafaaya. | Open Subtitles | وتكييف قتل من الدرجة الثانية على أنه مجرد قتل غير مُتعمد |
| Fakat o yolda bulduğumuz ikinci bir araca ait kalıntılar bizi orada bir olay yaşandığına ve bu kadının da bir başkasının yardımıyla olayı örtbas ettiğini düşünmeye itiyor. | Open Subtitles | ولكن ما تبقى من السيارة الثانية على الطريق تجبرنا على افتراض أن شيئا حدث وأُخفي بمساعدة رفيق |