"الثقاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • kibrit
        
    • kibriti
        
    • Kibritleri
        
    • kibritler
        
    • Vesta
        
    • kibritle
        
    • kibritimiz
        
    • kibrite
        
    Sonra ben senin gibiyim ve kibrit kutusu metinde yok. Open Subtitles ثم إني مثلك مع علبة الثقاب الغير موجودة في النص.
    Hatta bir tanesi, kibrit çalıp burayı ateşe vermek istedi. Open Subtitles واحده منهما سرقت مجموعه من علب الثقاب وحاولت إحراق المكان
    Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın. Open Subtitles الدليل الهندي يقول أنه ربما عليك الركض للدكان وشراء أعواد الثقاب.
    Bir sigara yakmak için kibriti çaktı ona baktım ve neden durduğunu anladım. Open Subtitles أشعل عود الثقاب ليشعل سيجارة فقط و نظرت إليه فى السيارة وعرفت السبب
    Ama senin yüzün Kibritleri her zaman sakladığını söylediğin tenekenin kapağını açarken tamamen duygusuzdu. TED لكن وجهك كان صارماً للغاية عندما أغلقت غطاء العلبة المستديرة حيث تُحفظ عيدان الثقاب كما قولت.
    Bu kibritler bayağı eski ama, hâlâ işe yarıyorlar. Open Subtitles هذه الثقاب يبدو أنها قديمة للغاية و لكن مازلت تعمل
    Şapkasının kenarlarına kibrit bile tutturup onları ateşledi, böylece gemisi saldırıya hazır olduğunda bunlar tehditkâr bir şekilde cızırdadılar. TED حتى أنه ألصق أعواد الثقاب حول حواف قبعته وأشعلها، لذا تتوهج مهددة عندما تأخذ السفينة وضعية الهجوم.
    Doyma noktasında kibrit ormanı ateşe verir. TED عند نقطة التحول، يوقد عود الثقاب النيران بالغابة.
    Ya sen? Evet. Sanırım boynu kibrit gibi kırılmıştır. Open Subtitles نعم ، أعتقد أن رقبتها قد تحطمت كعود الثقاب
    Bana biraz kibrit verebilir misin? Yanımda kalması için. Open Subtitles هل يمكنك أن تدعنى أحصل على بعض الثقاب أعنى ، لكى أحتفظ بها
    Her gece eve döndüğümde kibrit ve kürdanlardan yapıyorum. Open Subtitles لقد صنعت تلك الأشياء كل ليلة عند عودتي للمنزل عندما لا أجد أعواد الثقاب وفرشاة الأسنان
    kibrit kutusunu balıkçılar rıhtımında bulmuştur. Open Subtitles قد يكون حصل علي الثقاب من رصيف لصيد السمك.
    İkinci oyuna geldik: kibrit kutusu atlama. Open Subtitles و الأن الى الحدث الثاني القفز فوق علبة الثقاب
    Beni üç gün boyunca süpürge dolabına kilitledi. .. puro kutusu ve bir kutu kibrit dışında hiçbirşey vermedi. Open Subtitles ‫إحتجَزني في الخِزانة لثلاث أيام وثلاث ليالي ‫ومعي علبة سيجار وأعواد الثقاب
    Burada kibrit yasak. Open Subtitles لا ,لا يسمح لنا بالإحتفاظ بأعواد الثقاب هنا
    Dikkat et! -O kibriti oraya atma! - Çekil oradan! Open Subtitles أنت، احترس، لا تسقط عود الثقاب احترس، ابتعد من هناك
    Bana bir kutu her yerde yakılabilen kibriti evin bir köşesinde öylesine bırakmamam gerektiğini anlattığında seni düşündüm, fareler içine girip yangın çıkarabilirlerdi. TED تعجبت منك عندما أخبرتني ألا أترك علبة الثقاب سريعة الاشتعال في أي مكان في أرجاء المنزل، لأن الفئران قد تصل إليها وتحدث حريقاً
    Cesedin etrafındaki Kibritleri hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرون أعواد الثقاب التي كانت حول الجثه؟
    Ve kibritler eksik. Sigara içtiğini bilmiyordum. Open Subtitles و أحد أعواد الثقاب مفقود أنا لم أعرف أنكِ تدخنين
    Vesta aşkına çekin şu köpeği! Open Subtitles بواسطة الثقاب! الحصول على هذا من وجهي!
    Rüzgâr vardı. O nedenle cesetleri, sıradan kibritle yakamadık. Open Subtitles ثم هبت ريح عاتية كان من غير الممكن معها أشعال الثقاب المطلوب لحرق الجثتين
    Azaltacağımızdan kuşkuluyum ama hâlâ kibritimiz var. Open Subtitles لا أظن أننا سنحتاج إلى ذلك، حيث لا يزال لدينا عيدان الثقاب
    Şu kibrite göz gezdir. Ne kadar zaman yandığına bak. Open Subtitles وأنظروا لعود الثقاب هذا، لاحظوا إلى أيّ حد إحترق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more