Kadınların hepsi otuzlu yaşlarında, evli ve çocuklu. | Open Subtitles | كلهن كانوا نساء في الثلاثينات من عمرهن متزوجات ولديهن أطفال |
Hintli ya da Pakistanlı bir erkek, otuzlu yaşlarında. | Open Subtitles | شاب هندي أو باكستاني .. بداية الثلاثينات حسناً. |
Ama otuzlu yaşlara girdiğimiz zamanlarda ertesi gün şu şekilde oluyorduk: | Open Subtitles | ولكن في الثلاثينات كان يومنا الثالي هكذا |
Bu golf ve 30'lu 40'lı yılların müzik tiyatrosu olurdu. | Open Subtitles | كلا، سيكون ذلك لعبة الغولف والمسرح الموسيقي بفترة الثلاثينات والأربعينات |
Bu hayalet bir erkek ve otuzlarının sonunda alnı da açık mı? | Open Subtitles | مهلا ، هل كان الشبح شاب في أواخر الثلاثينات وله جبهه بارزة؟ |
Bu bir erkek, Otuz yaşlarında, öleli bir hafta olmuş. | Open Subtitles | إنه ذكر، في أوائل الثلاثينات متوفى منذ أسبوع على الأقل |
otuzlu yaşlarının ortalarında, koyu saçlı, siyah şort ve üzerinde yeşil bir şey giyinen beyaz tenli bir erkek gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت رجل قوقازي في منتصف الثلاثينات شعر أسود يرتدي بنطال قصير غامق و قميص أخضر |
Pardon, otuzlu yaşlarda, beyaz tenli, şortlu ve gri çizgili bir şey giyinen birini gördünüz mü? | Open Subtitles | عذرا, ألا تتذكر رؤية رجل قوقازي في منتصف الثلاثينات يرتدي قميص فضي مخطط مع بنطال قصير؟ |
otuzlu yaşlarının ortalarında, koyu saçlı, siyah şort ve üzerinde yeşil bir şey giyinen beyaz tenli bir erkek gördünüz mü? | Open Subtitles | ألم يصادف أن قابلت ذكر قوقازي في منتصف الثلاثينات يرتدي قميص مخطط بالفضي مع بنطال قصير؟ |
otuzlu yaşlarına gelen,"fos çıkmak" deyimini bile yanlış bilen bir adamın hayatında bir şeyleri başarmış olmasını çok şaşırtıcı bulduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | من غير المعتاد، أن نجد رجلا في أوائل الثلاثينات من عمره يصل إلى هذه المرحلة العمرية دون أن يعرف الفرق بين مفروغ و مفرغ |
X - Ray gereçleri ve kayıtları ta otuzlu yıllara kadar uzanıyor. | Open Subtitles | لديّهم أشعة سينية وسجلات تعود كُلّ الطريق إلى الثلاثينات |
erkek, otuzlu yaşlarda kafasından tek kurşunla vurulmuş. | Open Subtitles | تقريباً في الثلاثينات من العمر رصاصة واحدة في الرأس |
Ama otuzlu yaşlarında bulduğun var ya, eğer gerçekten şanslıysan, bu kez onu bulmuşsundur. | Open Subtitles | لكن من تلتقيها خلال الثلاثينات من عمرك حين تصبح ناجحاً في الأخير، إن كنت محظوظ جداً |
Garip bir adam. Orta boylu, ortalama yapıda, 30'lu yaşlarda... | Open Subtitles | رجل غريب, متوسط الطول, متوسط البنية, و في منتصف الثلاثينات |
Girişte, ekibimiz iki bilinmeyen şüpheliyle karşılaştı 30'lu yaşlarında beyaz erkekler. | Open Subtitles | عند الدخول، واجه فريقنا شخصين غير معروفين رجل أبيض منتصف الثلاثينات |
Şimdi bir düşünün, o sıra 30'lu yaşlarımdayım. | TED | خذ بعين الاعتبار أنني كنتُ في هذه المرحلة في منتصف الثلاثينات. |
Büyük olanın yaşının otuzlarının sonunda kırkların başında olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نظن ان الجاني الاكبر في أواخر الثلاثينات او اوائل الاربعينيات |
Annem, Hindistan'dan ABD'ye geldiğinde otuzlarının sonlarındaydı. | TED | جاءت والدتي إلى الولايات المتحدة من الهند في أواخر الثلاثينات من عمرها. |
Otuz yaşlarında, yaklaşık 1.82 boyunda. | Open Subtitles | هو رجل فى الثلاثينات طوله ستة أقدام إلا حوالى بوصه واحده |
30'larda vampirlerin efendisinin yerleştiği kiliseye de aynı şey olmuştu. | Open Subtitles | هذا يشبه ما حدث بالنسبة لزلزال الثلاثينات و كنيسة السيد |
20-35 yaşları arasında fiziksel açıdan fit bir beyaz erkek arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل ابيض لائق جسديا بين العشرينات لبداية الثلاثينات |
Belki, otuzların ortasına gelindiğinde, çıkmak denmemeli. | Open Subtitles | ربما, عندما تصبح بمنتصف الثلاثينات "لا يجب ان تُدعى بـ "المواعده |
otuzlarında, uzun saçlı, hoş bir kız. | Open Subtitles | نعم , في الثلاثينات وحمراء الشعر وجميلة |