otuz yaşıma kadar odamda ışık açık, uyudum! | Open Subtitles | أنا غير مناسب لحياة الجيش، لقد كنت أنام والأنوار مُضاءة حينما كنت في الثلاثين من عمري. |
Bu yüzden otuz yaşında işe şortla giden bir adamın söylediklerini takmadığım için kusuruma bakma! | Open Subtitles | إذن سامحني، أنا لا أشعر أني أبدو أحكم لرجل في الثلاثين من عمره لازال يرتدي سروال قصير للعمل |
Daha önümde çok uzun bir yol var. Daha otuzuma yeni giriyorum. otuz mu? | Open Subtitles | لدي كل الوقت في هذا العالم أعني أنني لازلت في الثلاثين من العمر |
Belki de 30'lu yaşlardan sonra iyimser olmak mantıklı birşey değildi. | Open Subtitles | ربما لا يفضّل التفاؤل بعد الثلاثين من العمر |
30'lu yaşlarda biri. Gözleri siyaha döndü ve onu vurdular. | Open Subtitles | وهوا في الثلاثين من عمره ،وقد تحولت عيناه للون الأسود فأطلقو عليه الرصاص |
30'larında bir Orta Doğulu arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شرق اوسطى في الثلاثين من عمره |
Daha doğrusu 30'larında, suratı olmayan, beyaz erkek. | Open Subtitles | الضحية ذكر أبيض في الثلاثين من عمره. حالياً مجهول الهوية في الثلاثين من عمره. |
Kurban otuz yaşlarında bir kadındı, göğsünden iki kere vurulmuştu. | Open Subtitles | الضحية كانت سيدة في الثلاثين من عمرها أصيبت برصاصتين في الصدر |
Kurban otuz yaşlarında bir kadındı, göğsünden iki kere vurulmuştu. | Open Subtitles | الضحية كانت سيدة في الثلاثين من عمرها أصيبت برصاصتين في الصدر |
Zihinsel olarak hala otuz yaşındaki kadar enerjiğim. | Open Subtitles | بأن بداخل عقلي مازلت بطاقة الثلاثين من العمر |
Bu hamur sanki otuz yaşında. | Open Subtitles | لعلمك، هذا الرامي في الثلاثين من عمره. |
Odadaki herkes havalı, güzel ve otuz yaşının altındaydı birden tekeşlilik çok acayip bir fikir gibi göründü. | Open Subtitles | في غرفة حيث الجميع ...رائع, بهي و تحت الثلاثين من العمر بدأ الإرتباط الأحادي بالظهور فجأة كفكرة جذابة |
Kadın, otuz yaşlarında kahverengi gözlü, beyaz tenli ve sarışın Limehouse yakınlarında boğulmuş. | Open Subtitles | امرأة، في الثلاثين من عمرها أو أكثر، عينيها بنّيتين، جلد وشعر جميلين، إلتقطوها في "لايمهاوس ريتش" |
otuz yaşlarında eşcinsel bir oğlu var. | Open Subtitles | لديها ابن شاذ في الثلاثين من عمره |
Ama 30'lu yaşlarıma geldiğimde doğru adamı buldum, olgundum da. | Open Subtitles | أما في الثلاثين من عمري، قابلت الرجل المناسب و قد كنت راشدة. |
30'lu yaşlarda beyaz bir erkek. Hipotermi gibi duruyor. | Open Subtitles | ذكز أبيض في الثلاثين من العمر يبدو انخفاض في درجة حرارة الجسم |
Dede, 30'lu yaşlarına kadar anlatmaya devam et. | Open Subtitles | جدي، سيستمر بالحديث إلى أن تصبح في الثلاثين من عمرك |
O vakitlerde 54 kişi ağaca çarpmış, 15 tanesi 30'larında beyaz erkek. | Open Subtitles | ـ 45 شخص تعرضوا لحوادث في تلك الفترة الزمنية، ـ15 منهم أصحاب بشرة بيضاء وفي الثلاثين من أعمارهم. |
Satıcı 20'lerinde ya da 30'larında Batılı kıyafetleri giyen düzgün birini tarif etti. | Open Subtitles | البائع قال بأنه كان رجلاً مهندماً في العشرين أو الثلاثين من عمره يرتدي ملابس غرب أميركية |