Ama yumurtalar göründükleri anda aç akbabaların gagaları arasında kayboluyor. | Open Subtitles | ولكن سرعان ما يظهر البيض, انه يختفي, ابتلعته النسور الجائعة. |
aç toprağı besleyen 13 can karanlıkların efendisinin doğumuna fırsat sağlıyor. | Open Subtitles | ثلاثة عشر روحٍ تغذي الأرض الجائعة تفتح الطريق لولادة سيد الظلام |
Burdaki kutunun içerisinde, hepsini serbest bırakmaya hazırlandığım yüzlerce aç, dişi | TED | هنا فى هذا الصندوق لدى قفص ملئ بالمئات من إناث البعوض الجائعة |
Bunun için birkaç aç farenin derisini yüzmüş olmalılar. | Open Subtitles | لا بد وأنهم سلخوا فراء بعض الفئران الجائعة |
Hadi, çabuk olun. Belki piranalar olmayabilir ama burada daima aç yaratıklar bulunur. | Open Subtitles | بسرعةمن المحتمل وجود بعض التماسيح الجائعة هناك |
Böylece 5 aç dinozor Büyük Vadiye doğru yola çıktılar. | Open Subtitles | لذلك الخمسة ديناصورات الجائعة توجهت الى الوادى العظيم |
aç kuşların ruhumu didiklemesini istemedim. Ruh mu? | Open Subtitles | حسناً، لم أرد أن تنقر الطيور الجائعة روحي للأبد |
aç Hayaletler Festivali boyunca takas için kullanılır. | Open Subtitles | هو مستعمل كعرض أثناء المهرجان الصيني للأشباح الجائعة. |
aç anne ayı yavrularını sahile doğru gitmeye zorluyor. | Open Subtitles | و أمهما الجائعة تجبرهما على الذهاب إلى الشاطئ |
İnsansız bir dünyanın neticesi olarak, doymak bilmez bu aç martılar acilen yeni yiyecekler aramaya başlayacaklardır. | Open Subtitles | نتيجة فورية لعالم بدون بَشَر سيكون هناك بعض النوارس الجائعة جداً والتى ستكون نهمه جداً وتبحث عن أشياء أخرى للأكل. |
Çin'in kalbinin büyük kısmını kaplayan engin genişlikteki bu araziler bir zamanlar aç pandaların sesleriyle yankılanıyordu. | Open Subtitles | تجولت حيوانات الباندا الجائعة مرة عبر مناطق واسعة من الغابة الغنية بالخيزران التي غطت معظم وسط الصين. |
Balık hasatları iyiyken aç olan yavruları doyurmak için koloniye dönerler. | Open Subtitles | ،باتّخام حوصلاتهم بالسمك فإنهم يعودون للمستعمرة لإطعام صغارهم الجائعة |
Bu aç ayılar şimdi karlar üzerinde dinlenmeli ve enerjilerini saklamalılar. | Open Subtitles | على هذه الدببة الجائعة أن ترتاح على الجليد وتدّخر الطاقة |
aç fok balıkları dalgaları arasında henüz havalanmamış kuşları yakalamaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | الفقمات الجائعة تجول الأمواج جاهزة لالتقاط أي طائر لم يطر للهواء مباشرة |
Bu sersem, aç şeyler oğlumuzu mu istiyor? | Open Subtitles | أتخبرينني بأن تلك الأشياء الجائعة الطائشة تسعى خلف ابننا؟ أجل |
Madem buraya geldiniz... Burada herkes aç kurt gibidir. | Open Subtitles | أعني، أنكم تأتون إلى هنا الجميع هنا كالذئاب الجائعة |
Biz çok aç suaygırlarıyız. | Open Subtitles | نحن مجموعة من الجائعين,كافراس النهر الجائعة. |
Yuvası yüksek bir yamaçta yavrularını öldürebilecek olan aç erkeklerden uzakta. | Open Subtitles | يقع عرينها على منحدرٍ مرتفع، بعيداً بما يكفي لدرأها عن ذكور الدببة الجائعة التي قد تقتل دياسمها |
Fakat karnı aç kartallar da kazların gelişini tahmin ederek burada toplanmışlar. | Open Subtitles | لكن النسور الجائعة قد تجمعت هنا أيضا, تتوقع وصولأوزالثلوج. |
Beslenecek bir sürü boğaz ve sürekli balık olması isteği var. | Open Subtitles | فهناك الكثير من الأفواه الجائعة التي يجب إطعامها وطلب دائم على الأسماك |
Tıka basa doldur Açlığın ağzını Ve emret hastalığa bitmesini" R. Kipling | Open Subtitles | أطعم الأفواه الجائعة وداوِ الأسقام |