"الجامعيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • üniversite
        
    • yurt
        
    • üniversiteli
        
    • Üniversitede
        
    üniversite o tarihin bağlantı sayfalarını göndermişti. Bilgisayarımda duruyor. Open Subtitles أرسلَت الصحيفة الجامعيّة صور ذلك اليوم، وهي عندي هنا
    Bu üniversite deneyleri lisans öğrencileri tarafından yürütülüyor. Open Subtitles إسمع، عليك أن تفهم أنّ هذه التجارب الجامعيّة تُدار من قبل طلاب غير مُتخرّجين بعد.
    Cuma akşamı üniversite liglerindeki maçların bahisleri döner. Open Subtitles ليلة الجمعة هي ليلة وضع الرهانات على فرق الرياضة الجامعيّة.
    Tabii kaydolur, bir yurt seçer ve kitaplarını satın alırsa. Open Subtitles أفترض أنّه يسجّل نفسه الآن، ويختار غرفته الجامعيّة ويشتري الكتب.
    Ah tatlım benim, çok güzel bir anı bu ama yurt odan o kadar büyük değil. Open Subtitles حسناً، عزيزتي، هذه ذكرى جميلة جداً، لكن غرفة سكنكِ الجامعيّة ليست كبيرة.
    Fasulye pişiriyorum, ama senin üniversiteli çaydanlığın benimle dalga geçiyor. Open Subtitles أبي، دعني أعدّد لك بعض الأمور الجامعيّة الحقيقيّة.
    O üniversiteli kızın sikimi emmesini. Open Subtitles أريد أن تداعب تلك الفتاة الجامعيّة قضيبي
    Üniversitede oda arkadaşımın babasının yıkılırken ikinci kulede olduğunu öğrendim. Bu bir kabus. Open Subtitles لقد أكتشفت للتوّ، بأن زميلتي الجامعيّة بالسكن كان والدها بالبرج الثاني عندما سقط، إنه كابوس
    Ama aynı zamanda doyurmak için yeni bir ağız, giydirmek için yeni bir vücut, ve üniversite ücreti hakkında konuşmak istemiyorum. Open Subtitles لكنّه طفل آخر لابدّ من تغذيته، طفل آخر لكسوه بالملابس، ولا تدعني أبدأ الكلام عن رسوم التعليم الجامعيّة.
    Ama asıl üniversite hayatın şimdi başlıyor. Open Subtitles لكن حياتكِ الجامعيّة بدأت الآن
    üniversite basketbol hakkında bir şey bilmiyorum ben. Open Subtitles لا أعرف شيئاً عن كرة السلة الجامعيّة
    İşin matematiğini yap üniversite kızı. Open Subtitles احسبيها أيّتها الفتاة الجامعيّة.
    Garcia hâlâ üniversite kayıtlarını birleştirmekle meşgul. Open Subtitles لا زالت "جارسيا" تبحثُ في السجلات الجامعيّة
    Fernando. Tamam de, kızının üniversite dahil tüm eğitim masrafları karşılansın. Open Subtitles (فرناندو)، مُر، وستُدفع التكاليف الجامعيّة لتعليم ابنتك الصغيرة
    Küçükken yazlari hep birlikte geçirmisler üniversite yillarini da sirt çantasiyla Avrupa'yi dolasarak geçirmisler. Open Subtitles قضوا كلّ صيف معاً أثناء نشأتهم كأطفال، قضيا سنوات دراستهما الجامعيّة بـ(أوروبا).
    Kesinlikle yurt odamdan da konuşmak istemiyorum. Open Subtitles قطعًا لا أودّ التحدُّث عن رفيق غرفتي الجامعيّة.
    Ama hâlâ üç kişilik yurt odamızda ilk günden öylece söylemek istemedim. Open Subtitles ما زلت لا أودّ أن أواجهها بعلاقتنا في أوّل يوم معًا بغرفتنا الجامعيّة الثلاثيّة.
    Bir vampiri görünmez bir mühürle yurt odasına kilitledim. Open Subtitles حبست مصّاصة دماء في غرفتها الجامعيّة بحاجز خفيّ.
    Sabahın köründe kız arkadaşımın yurt odasına dalmanın bir nedeni var mı? Open Subtitles أمِن سبب محدد لاقتحامك غرفة خليلتي الجامعيّة في مستهلّ منتصف الصباح؟
    Sikimi o üniversiteli kızın ağzına vermek istiyorum. Open Subtitles أريد أن تداعب تلك الفتاة الجامعيّة قضيبي
    O üniversiteli kızı ben becerene kadar bekle. Open Subtitles إنتظر حتّى أضاجع تلك الفتاة الجامعيّة
    Bu müzikalin aramızdaki bağları güçlendirmesi gerekiyordu, ama o bütün zamanını Zoe denen üniversiteli kızla geçiriyor. Open Subtitles كان يفترض بالمسرحية الموسيقيّة أن تقرّبنا ولكنّه يمضي وقته كلّه مع الجامعيّة (زوي)
    Yani Üniversitede ilk senemdeki şu lakros oyuncusu gibi kapımın önünde dikilmeni anlıyorum. Open Subtitles لذا أنت متمركز خارج منزلي... مثل لاعب اللكروس ذاك في سنتي الجامعيّة الأولى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more