"الجانب الشرقي من" - Translation from Arabic to Turkish

• doğu tarafında
• doğu tarafına
• doğu tarafından
• doğu tarafındaki
• aşağı doğu
• Yukarı Doğu
• doğu tarafını

Fıskiye neden parkın doğu tarafında değil?
لم لم تكن النافورة التي في الجانب الشرقي من المتنزّه؟

Pekala, herkes binanın doğu tarafında toplansın.
إلى الجميع، اجتمعوا على الجانب الشرقي من المبنى، حسناً؟

Herkesin adanın doğu tarafına gittiğini söylemek istiyorum.
يبدو أن الجميع ذهب إلى الجانب الشرقي من الجزيرة

Sarah, binanın doğu tarafından büyük bir pencere var.
سارة" هناك نافذة واسعه " فى الجانب الشرقي من البنايه

Sen parkın doğu tarafındaki evleri kapı kapı dolaş. Yeni taşınanları.
يمكنك الذهاب الى جميع المنازل في الجانب الشرقي من المنتزه , بذلك الحي الجديد.

Lisa doğmadan önce, küçük bir apartman dairesinde yaşıyorduk Springfield`ın aşağı doğu kesiminde.
قبل ولادة (ليسا) كنا نعيش في شقة صغيرة في الجانب الشرقي من سبرنغفيلد

Yukarı Doğu Yakası'nda bir çiçekçide yarı zamanlı teslimatçılık yapıyormuş.
يعمل بدوام جزئي في التوصيل لحساب دكّان أزهار في الجانب الشرقي من المدينة.

Gördüğünüz gibi geniş açıyı buraya monte ederseniz sadece evin doğu tarafını kadraja almakla kalmayıp geniş bir küvet açısı da elde edersiniz.
اترى، إن وضعت العدسة الواسعة هنا لن تحصل على الجانب الشرقي من المنزل فقط بل على الحوض الساخن ايضاً

Peki, buldum. Bulvarın doğu tarafında yaya.
حسنا ، وجدته ، يسير على قدميه في الجانب الشرقي من الجادة

doğu tarafında alarm çalmaya başladığı zaman herkes bu kapıdan tahliye edilir.
عندما يتم تشغيل التنبيه في الجانب الشرقي من المصنع، الكل سيخرج من هذا الباب.

Geceleri genellikle çalışanlar olmaz. Merdivenler binanın doğu tarafında.
بالعادة لا يوجد عمالٌ خلال الليل ، السلالم في الجانب الشرقي من المبنى

Binanın doğu tarafına git.
نصل الى الجانب الشرقي من المبنى

Scarlett'in telefonu binanın doğu tarafından sinyal vermiş.
(تتبع هاتف (سكارليت على الجانب الشرقي من المبنى

Şoföre söyle bizle binanın doğu tarafındaki katlı otoparkta buluşsun.
أخبر السائق لتلبية بنا عن طريق المنحدر وقوف السيارات على الجانب الشرقي من المبنى.

Tepsisini aldıktan sonra restoranın doğu tarafındaki bir masaya oturdu ve çantasını da yere koydu.
أنه أخذ طعامه وجلس على الطاولة في الجانب الشرقي من المطعم، ـ ووضع الحقيبة على الأرض ـ أين على الأرض؟

Havadayım. Turtle koyunun aşağı doğu yakasında.
مروحية مائية، في الجانب الشرقي من خليج (تيرتل).

Ayrıca Yukarı Doğu Yakası'ndaki 500 evin buzdolabı üzerinde de asılı.
كانت أيضاً على حوالي 500 ثلاجة في الجانب الشرقي من (نيويورك).

Ben doğu tarafını araştıracağım. Sen de batıyı alır mısın? Tabii.
-سآخذ الجانب الشرقي من المدرسة، هل تأخذ الغرب؟