"الجبهة الشرقية" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğu cephesinde
        
    • Doğu Cephesi
        
    • doğu cephesine
        
    • Doğu cephesinden
        
    • Doğu cephesini
        
    Almanya 1,5 milyon askerini doğu cephesinde bırakmıştı hayati öneme sahip kaynaklar, yiyecek ve nakil vasıtalarıyla beraber. Open Subtitles تركت ألمانيا 1.5 مليون جندي على الجبهة الشرقية بإمتصاص الموارد الحيوية والغذاء والنقل
    Onun da bazen aklının karıştığı oluyor, ama şu anda doğu cephesinde, çünkü görevini yapması gerektiğini anladı. Open Subtitles لديه أفكار غبيه أيضاً احياناً أما الآن فهو على الجبهة الشرقية لأنه أدرك, بأنه يجب أن يؤدي واجبه
    Temmuz - Kasım 1942'de doğu cephesinde sıhhiye görevindeydiniz? Open Subtitles وعملت في الخدمات الطبية على الجبهة الشرقية من يوليو إلى نوفمبر 1942؟
    Bu defaki amaç Doğu Cephesi'nin ihtiyacı olan kışlık giysi tedarikiydi. Open Subtitles هذا المشهد من دعاية لجمع ملابس شتوية لصالح جنود الجبهة الشرقية
    Ne var ki Doğu Cephesi'nde, tamamiyle farklı bir durum sözkonusuydu. Open Subtitles لكن على الجبهة الشرقية كان الأمر مختلف تماماً
    Beyler, ilk iş olarak General Fromm Yedek Ordudan alınacak askerlerin doğu cephesine yerleştirilmesi hakkındaki planını anlatacak. Open Subtitles أيها السادة النبلاء , بالنسبة لترتيبنا الأول للعمل الجنرال فروم سيقدم خِططه لأجل إعادة توزيع فِرَق من الجيش الإحتياطي على الجبهة الشرقية
    Doğu cephesinden şimdi gelen mesajlara göre, irliklerimiz mevzilerinden çekilmek zorunda kalmış. Open Subtitles الآن ، وفقا للبرقيات التى تلقيناها للتو من الجبهة الشرقية كان على قواتنا التراجع عن مواقعها
    Bu subay, doğu cephesinde savaşırken yaralanmış ve Demir Haç cesaret madalyası almıştı. Open Subtitles الرجل الذي اُصيب للتو أثناء القتال على الجبهة الشرقية والذى ربح الصليب الحديدي للشجاعة
    Naziler, Yahudiler karşılığında istedikleri kamyonları, sadece doğu cephesinde Sovyetler Birliğine karşı savaşta kullanacaklarını söylüyorlardı. Open Subtitles وقال النازيين أن الشاحنات التى أرادوها مُقابل اليهود ستـُستعمل فقط على الجبهة الشرقية في الحرب ضدّ الإتحاد السوفيتي
    doğu cephesinde "Kasap" olarak biliniyordu. Open Subtitles في الجبهة الشرقية كان يعرف بالجزار
    Bazıları, doğu cephesinde eğitim almış askerler. Open Subtitles خبرة بعض الجنود من الجبهة الشرقية
    Böylece Guise Dükü de İngilizleri doğu cephesinde, Oyalamayı kesip, adamlarını İngilizlerin savunmaya hazır olmadıkları bölgeye hücum ettirebilir. Open Subtitles ولذلك يمكن للدوق "غونيه" أن يوقف التقدم الانجليزى للخلف فى الجبهة الشرقية ويدفع رجاله خلالها
    Fritz Hartnagel ile. doğu cephesinde yüzbaşı. Open Subtitles بـ(فريتز هارتناجل) "قائد الجبهة الشرقية"
    Öyle görünüyor ki burada Doğu Cephesi'nden daha fazla Alman askeri ve silahı varmış. Open Subtitles يبدو أن الألمان لديهم رجال و أسلحة أكثر هناك من رجالهم عند الجبهة الشرقية
    Bu hikaye, tüm Doğu Cephesi boyunca ezici bir galibiyet muhteşem bir zafer öyküsü olarak beş yıl önce, savaşın ilk fitilinin ateşlendiği unutulmuş bir şehrin yakınlarında yazılmıştı: Open Subtitles لقد كانت قصة بطولية من النجاح الساحق كتبت فصولها فى كل مكان على طول الجبهة الشرقية بأستثناء مدينة منسية، حيث بدأت الحرب منذ خمس سنوات
    Fakat Doğu Cephesi'nin gerisini korumak için savaşma arzusundaydı. Open Subtitles ... لكنهم كانوا مستعدين لمواصلة القتال لتغطية مؤخرة الجبهة الشرقية ...
    Auschwitz onlar için sadece bir kazanç kapısı değildi aynı zamanda, silah arkadaşlarıyla birlikte Doğu Cephesi'nde Kızıl Ordu'ya karşı savaşmaktan çok daha rahat bir yerdi. Open Subtitles آوشفيتس" لم تكن فقط مكاناً مُربحاً لهم" بل أيضا إلى حدّ كبير أكثر راحة من القتال مع رفاقهم ضدّ الجيش الأحمر على الجبهة الشرقية
    Doğu Cephesi Timsah Kampı Open Subtitles على الجبهة الشرقية "مخيم كايمان"
    doğu cephesine gidiyorsun. Open Subtitles انتقل إلى الجبهة الشرقية.
    doğu cephesine, Efendim. Open Subtitles إلى الجبهة الشرقية ، سيدي.
    Doğu cephesinden dönen askerler uzun süredir toplama kamplarındaki katliamlardan bahsediyorlar. Open Subtitles جنود من الجبهة الشرقية تحدثوا عن المذابح التي ارتكبت في معسكرات الاعتقال
    Bu telsizler Doğu cephesini takip ediyorlar... Open Subtitles هذه المجموعات مضبوطة على الجبهة الشرقية:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more