| Çok ciddi bi sorunum var. Tavsiyeniz lazım, tamam mı? | Open Subtitles | انا فى مشكلة كبيرة . انا اريد بعض النصائح الجدية |
| Güvenlik incelemesi görüşmesinde bize iki yıl önce biten son ciddi ilişkinden bahsetmişsin. | Open Subtitles | الآن، أنتِ أخبرتينا في مقابلة الفحص. بأن علاقتكِ الجدية الأخيرة إنتهت قبل سنتين. |
| daha çok ciddi enerji sorunlarının geleceğine odaklandık, ve şirketler için ürünler ürettik | TED | وركزنا أكثر ، في المشاكل الجدية لطاقة المستقبل ، وأنتجنا بعض المنتجات ، |
| Çünkü, beni çalışan bir kadın, tasarımcı olarak ciddiye almıyorsun. | Open Subtitles | وذلك بسبب أنكى لا تأخذيننى على محمل الجدية كأمرأةعاملة,أو كمصممة. |
| Böylelikle yapmaya çalıştığımız işlerdeki eğlenceli denebilecek ve ciddi denebilecek şeyleri anlatmıştır denebilir. | TED | و هذا يعطيكم فكرة عن الأشياء الممتعة و الأشياء الجدية التي نحاول القيام بها |
| Ve günümüzdeki diğer tüm yeni teknolojiler gibi bu şey, halletmemiz gereken bazı ciddi ve gerçek sorunları da beraberinde getirecektir. | TED | وكسائر التقنيات الجديدة هذه الأيام، سوف يحل معها العديد من التساؤلات الجدية التي سيتعين علينا التعامل معها. |
| çok ciddi bi mesele için geldim patron. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل موضوع في غاية الجدية سيدي |
| ciddi adımlarla yürü. Çıraklık türü bir işe başvurmuyorsun! | Open Subtitles | إمش بمنتهى الجدية إنك لا تطلب وظيفة ولد صغيرة |
| Ama bundan sonra söyleyeceğim şeye gülersen, ben ölürüm, çok ciddi bir şey, belki şok edici. | Open Subtitles | لكن إن ضحكت على ما سأقوله الآن، سأموت لأنني سأقول شيئاً بالغ الجدية ربما مصدم |
| Onun, ciddi bir ilişkiden çıktığını söylemiştin. | Open Subtitles | لكنكِ قلتِ انه خارج من سلسلة من العلاقات الجدية |
| Henüz resmi bir açıklama falan yapmadık ama evet, durum o kadar ciddi. | Open Subtitles | لم نجعلها رسمية أو نلتزم بشيء لكن, نعم إنّها بتلك الجدية |
| Tek kural, tek ciddi kural... | Open Subtitles | القاعــدة الجدية الوحيدة هــــي احتــــرام الوثائــــــق |
| Ama yerinizde olsam bir patlama sonrası uygulama planını ciddi ciddi düşünürdüm. | Open Subtitles | ولكن اعطى الجدية الى ما يجرى ان هناك متفجر |
| Ümitsiz sözlerinizden anlaşılan, durumun ciddi olduğudur. | Open Subtitles | من كلماتكم الغاضبة، يبدو أن الوضع في غاية الجدية. |
| Aslında hayatımda hiç bu kadar ciddi olmamıştım. | Open Subtitles | في الواقع لا أعتقد أنني كنت بهذه الجدية من قبل |
| - Bunu ciddiye almak için bir sebep yok, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك سبب يدفعنا لنأخذ هذا على محمل الجدية ، صحيح؟ |
| Doktorların, hastaların hayatlarındaki acıyı ciddiye almaları için umutsuzca bir istek.. | TED | التماس يائس للأطباء لأخذ الألم بعين الجدية في حياة المرضى |
| MV: Öncelikle, bunu çok ciddiye alıyorum, çünkü kanunların uygulanmasında ön yargıya yer yoktur. | TED | مرغريت: حسناً، أولاً و قبل كل شيء، أخدت الأمر بكامل الجدية فالتحيُّز لا مكان له في تطبيق القوانين |
| Ben ciddiyim. | Open Subtitles | انا في غاية الجدية وست في مزاج جيد وسأبرحك ضرباً |
| Bir erkekte aradığı şeyler ciddiyet ve tutarlılıktı. | Open Subtitles | متطلباتها بالرجل كانت الجدية و الاستقرار |
| Gel buraya! Çekil üzerimden. Neden bu kadar ciddisin? | Open Subtitles | أبتعدي عني لماذا الجدية ؟ |
| Bir kamera alın, blog yazmaya başlayın ,her neyse ama ciddiyeti bir kenara bırakın, terminolojiyi bir kenara bırakın. | TED | التقط كاميرا، انشئ المدونة الخاصة بك ، أي شئ ، لكن اترك الجدية ، و اترك المصطلحات العلمية المعقدة. |
| Caprica hükümeti terörizm konusunu ciddiyetle ele almaktadır ve adalet sağlanana değin bu davanın peşi bırakılmayacaktır. | Open Subtitles | حكومة كامبسا سوف تاخذ هذة الاحداث الارهابية علي محمل الجدية وهذة القضية سوف يتم متابعتها حتي تاخذ العدالة مجراها |
| Tanrım. Siz olağanüstü ciddisiniz. | Open Subtitles | رباه أنتم في غاية الجدية |