"الجراءة" - Translation from Arabic to Turkish

    • cesaret
        
    • cesaretin
        
    • cesareti
        
    • cesaretim
        
    • midesinin
        
    Bunu yapmanın cesaret istediğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم بأن الأمر يطلب الجراءة لتفعل هذا ؟
    Ot içmeye mi cesaret edeceğim? Open Subtitles تحدّ الجراءة الذي لدي هو ؛ تدخيين الحشيش ؟
    Sen kimseyi öldüremezsin. Buna cesaretin yok! Open Subtitles لا يمكنك قتل رجل , انت لست بقاتل ولا تملك الجراءة
    Ve arkadaşların için mücadele vermeye hiç cesaretin yok. Open Subtitles و أنتي لا تملكين الجراءة لتدافعي عن أصدقائك و أخبريهم بأنك ستحبين أي شخص تريدينه حسنا .
    Tetiği çekmeye cesareti olanlar ve olmayanlar. Open Subtitles هؤلاء الذين يمتلكون الجراءة لسحب الزناد، والأخرين الذين لا يستطيعون.
    Seninle konuşmak istedim çünkü... Lisedeyken bunu söyleme cesaretim hiç olmamıştı: Open Subtitles لأنه لم تكن لدي الجراءة الكافية عندما كنت في الثانوية بالفعل
    Ve sen de onun, vücudu kurtarmak için kolu koparmaya midesinin yetmeyeceğini düşünüyorsun. Open Subtitles وإنك لا تعتقد بأن لديه الجراءة .لكي يلوى الذراع لحفظ الجسد
    Buraya girip beni suçlamak cesaret ister. Open Subtitles إندفاعك إلى هنا و إتهامي يتطلب الجراءة
    Kocanı baştan çıkarmak mı cesaret istiyor? Open Subtitles يتطلب عليك الجراءة من أجل أغراء زوجك ؟
    Hey. Doğruluk mu cesaret mi oynamak ister misini? Open Subtitles هل تودين لعب "الحقيقة أو الجراءة
    Böylesi cesaret ister. Open Subtitles هذا يتطلب بعض من الجراءة.
    Güzel eski moda cesaret. Open Subtitles الجراءة الجيدة قديمة الطراز
    Yine de ona April'ı sormaya cesaret edemedim. Open Subtitles لم تكن عندي الجراءة ان أساله عن (ابريل)
    Fırsat bulamadın mı? Yoksa cesaretin mi yoktu Benji. Open Subtitles لم تحصل على الفرصة ام لم يكن لديك الجراءة يا "بينجى"
    Değiştirebileceğin şeyleri değiştirecek cesaretin olsun. Open Subtitles كن لديك الجراءة التي تغيير الأمور،
    Finnegan'ın gizli bir kurtarma görevinde müdaheleyi yönetecek kadar cesareti olduğunu bilseydim onun için oy verebilirdim. Open Subtitles لو أني أعلم أن "فينجان" لديه الجراءة كي يجري مهمة إنقاذ سرية، كنت لأعطيه صوتي
    Bill, çok üzgünüm ilk anladığım anda sana söyleyecek cesareti bulamadım. Open Subtitles بيل) , أنا بقمة الأسف) أنه لم تكن لدى الجراءة لإخبارك ِحينما أكتشفت الأمر لأول وهلة
    - Bu cesareti sevdim. Open Subtitles أنا احب هذا النوع من الجراءة
    Ben senin dostunum Allan, çünkü sana karşı son derece dürüst olmaya cesaretim var. Open Subtitles أناصديقكيا "ألن " لأننى أمتلك الجراءة لكى أصارحك بعنف
    Ama istediğim şeyi yapacak cesaretim olmadığı için kendimden kendimden nefret ederken beni sevdiği için Sharon'dan ve tüm bu çarpık, kısır döngü duygulardan nefret ediyordum. Open Subtitles لكني كرهت نفسي لعدم أمتلاكي الجراءة لفعل ما كنت أريده وكرهت (شارون) لحبها إليّ عندما كرهت نفسي، وكل تلك المشاعر الباردة والمزيفة.
    Ve sen de onun, vücudu kurtarmak için kolu koparmaya midesinin yetmeyeceğini düşünüyorsun. Open Subtitles وإنك لا تعتقد بأن لديه الجراءة .لكي يلوى الذراع لحفظ الجسد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more