"الجريء" - Translation from Arabic to Turkish

    • Cesur
        
    • korkusuz
        
    Bu Cesur bağlılık, iradenin bir parçası. TED وهذا الالتزام الجريء جزء من هذه الإرادة.
    Beni bu kadar zeki ve Cesur biri olarak gördüğün için gurur duydum. Open Subtitles أشعر بالإطراء لاعتبارك أنني أنا ذاك الجريء الذكي
    Sonuna dek gitmekten korkmayan, Cesur kaptan gibi davranıyorum ama gerçekte en büyük korkum sonuna dek gitmek. Open Subtitles تعلمون ، اتصرف مثل القائد الجريء الذي لا يخشى أختياره لكن في الواقع يختاره خوفي الأكبر
    İşte korkusuz lideriniz Kaptan Billy Tyne geliyor. Open Subtitles ها قد أتى كابتنك الجريء الكابيتن بيلي تين
    Nazik ve korkusuz kalbiyle Beni hayatına aldı. Open Subtitles بقلبها الجريء اللطيف تأخذني معها
    Sen doğru bir şey, Cesur bir şey yapıyorsun. Open Subtitles أنتَ تفعلُ الشيء الصحيح الشيءُ الجريء ، رجاءً إجلس.
    Başlamadan önce sevgili, Cesur arkadaşımız için saygı duruşumuzu yapalım. Open Subtitles قبل أن نبدأ فلنأخذ لحظة صمت ،لصديقنا الجريء الشجاع
    Artık liderliği, koşulların yaratılarak herkesin beraber en Cesur düşüncelerini ortaya koyabildiği bir faaliyet olarak yeniden tanımlamalıyız. TED الآن، نحن نحتاج إلى إعادة تعريف القيادة بإعتبارها النشاط الذي يتم فيها تهيئة الظروف حيث يمكن للجميع القيام بالتفكير الجريء معاً.
    TED topluluğunun Cesur hayalimizi desteklemesi, benim ve ekibimizdeki herkes için çok derin ve son derece anlamlı. TED وحقيقة أن مجتمع TED قام بدعم حلمنا الجريء له مغزى عميق جداً، بالنسبة لي ولأي أحد في فريقنا.
    O Cesur ve güzel oyun kurucun nerede? Open Subtitles اين ذلك الظهير الربعي الجريء والجميل؟
    O Cesur ve güzel oyun kurucun nerede? Open Subtitles اين ذلك الظهير الربعي الجريء والجميل؟
    Cesur adamlar, Cesur laf eder. Open Subtitles الرجل الجريء يقوم بتصريحات جريئة
    Bayanlar ve baylar, sizlere Lard Lad'in, Cesur hatlarına odaklanmış, yeni görünümünü takdim ediyorum! Open Subtitles سيداتى و سادتى أقدم لكم التمثال الجريء
    Benim örgütüme göre, Brady Campaign'e göre bu hayal, 2025'in yarısına kadar silahlı ölüm sayısını bitirmek için olan Cesur amacımızı yansıtır. TED لمنظمتي ولحملة (برادي)، هذا الحلم ينعكس في الهدف الجريء أن نقلل عدد قتلى السلاح في الولايات المتحدة إلى النصف بحلول عام 2025
    İşte Cesur dağlı geliyor. Open Subtitles لقد جاء رجل الجبل الجريء.
    Seni Cesur hergele... Open Subtitles لذلك أنت الجريء الوحيد
    Tarihe göre ödülü Cesur olan alır. Open Subtitles التأريخ يُكافي الجريء.
    Beyler, Vali Li'nin halkın refahı için duyduğu derin endişesi ve korkusuz ithafı nihayet karşılığını aldı. Open Subtitles أيّها السادة، الحاكم (لي) بالغ الحزن للصالح العام والتكريس الجريء قد أتى ثماره أخيرًا.
    Güneş ufku öptüğünde gölgelerin boyu daha da uzamış, korkusuz cengaverimizin üzerini bir hayalet gibi sarmıştı. Open Subtitles الظلال بدأت تزداد عندما الشمس أقتربت من الأفق الغربيّ، الذي غطت وهج خيال بطل الرواية الجريء و على (باتشي) أيضاً.
    korkusuz prensimizin şerefine. Open Subtitles لأميرنا الجريء .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more