| Mücevherlerimle birlikte çaldığın deri çantayı geri verince seni serbest bırakacağım. | Open Subtitles | سأطلقُ سراحكِ عندما تعيدين الحقيبة الجلديّة التي سرقتِها مع مجوهراتي. |
| Muhteşem deri pantolonları vardı üstünde. Devasa şemsiyenle onun pantolonunu kurtarmıştın. | Open Subtitles | .وكانت ترتدي تلك البناطيل الجلديّة .وقمت بإنقاذها تحت مظلتك العملاقة |
| Tabii siyah deri ceketleri ve çelik burunlu botları saymazsak. | Open Subtitles | من دون السترات الجلديّة السوداء والأحذية ذات المقدمة الصلبة |
| 500 Surge puanına bu deri ceketi aldım. | Open Subtitles | ،مقابل 500 نقطة تحصّلتُ على هاتهِ السترة الجلديّة |
| Evet, onu birkaç kere senin siyah derili kız arkadaşınla takılırken gördüm. | Open Subtitles | رأيتها عدّة مرّات تجوب مع خليلتك ذات الحلّة الجلديّة السوداء. |
| Sıcaklıklar 10 derece düşüyor ve herkes bot, kazak ve deri ceket giyiyor. | Open Subtitles | "درجة الحرارة انخفضت إلى 50" "ويرتدي الجميع الأحذية ذات الرقبة والكنزات، والعاطف الجلديّة" |
| Tıpkı bugün aradığım tüm o ikinci el giysi ve deri eşya mağazaları gibi. | Open Subtitles | مثل كلّ متاجر الملابس والمصنوعات الجلديّة التي اتّصلت بها اليوم |
| Tıpkı bugün aradığım tüm o ikinci el giysi ve deri eşya mağazaları gibi. | Open Subtitles | مثل كلّ متاجر الملابس والمصنوعات الجلديّة التي اتّصلت بها اليوم. |
| Onun arkasına ucuz deri bir koltuk gibi yerleştiğinde ofisindeki nahoş lavabonun karşısında duruyordunuz. | Open Subtitles | كَانت تقف مباشرة أمام الحَوض في مكتبك حين حاولت الإلتصاق بها وكأنّك أحد الكراسي الجلديّة الرخيصة |
| deri koltuklarda kayıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتلوى في تلك المقاعد الجلديّة |
| Ve baldırlarıma kadar inen deri paltomu giymekten de utanmıyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}كما لن أكون مضطرّاً للشعور بالحرج بارتداء منفضة الغبار الجلديّة. |
| - deri kayış kısmını duymadın mı? | Open Subtitles | هل سمعتَ بجزء الأربطة الجلديّة ؟ |
| Ama deri enfeksiyonlarına sebep olmaz. | Open Subtitles | لكن ليس العدوى الجلديّة |
| Evet, kırmızı deri ceketini seviyorum. | Open Subtitles | -أجل، أحبّ السترة الجلديّة الحمراء |
| deri ceketim gitmiş. | Open Subtitles | سترتي الجلديّة سُرقت! |
| - O olabilir. Kırmızı derili. | Open Subtitles | -هذا قد يكون هو، ذو الحلّة الجلديّة . |