Hızlı bir kriket oyunundan sonra iyi bir limonata gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء مثل الشراب الجيد من عصير الليمون بعد لعبة سريعة من الكروكيه |
İyi bir adamı işinden uzak tutamazsın değil mi? | Open Subtitles | اذا,انتِ لا يمكن ان تمنعى الرجل الجيد من الذهاب الى العمل ,اليس كذلك ؟ |
İnsanlar iyi bir karışık CD'nin haraketli ve ağır şarkılardan oluşması gerektiğini düşünür, ama yanılırlar. | Open Subtitles | الناس غالباً ما تضن ان المزيج الجيد من الاغاني يجب ان يرتفع و ينزل و لكن الناس مخطئين |
İnsanlar genellikle iyi bir karışık CD'nin inişli çıkışlı olması gerektiğini düşünür. | Open Subtitles | الناس غالباً ما تضن ان المزيج الجيد من الاغاني يجب ان يرتفع و ينزل و لكن الناس مخطئين |
Şairliğin açısından ödlek olmak pek iyi bir şey değil. | Open Subtitles | أتدري, انه ليس من الجيد من أجل شِعرك ان تكوني جبانه |
İyi bir tutum sergileyeceğini umuyorum. | Open Subtitles | الآن ، أتوقع أن أرى الجانب الجيد من شخصيتك |
Yöntemi yönüyle o kadar da iyi bir bilimadamı değildi. | Open Subtitles | لم يكن ذلك العالم الجيد من حيث المنهج الذي يمشي عليه. |
Hayır,iyi bir ağabey ona bir çift kız getirirdi. | Open Subtitles | كلا، الأخ الجيد من يحضر له فتاتين.. |
İyi bir askeri gördüğüm zaman tanırım. | Open Subtitles | انا اعرف الجندي الجيد من النظر اليه |
Hiç iyi bir sessizlik değil bu sanki. | Open Subtitles | هذا لا يبدو كالنوع الجيد من الصموت |
İyi bir tür kardan değil bu, tatlım. | Open Subtitles | -ليس النوع الجيد من الثلج يا عزيزي |
Almak için de iyi bir şarap hazırlat. | Open Subtitles | خذ النبيذ الجيد من اجل الطردُ |